Kelimeler arşivi içinde; sonunda "riya" olan, toplam 9 adet kelime bulunmaktadır. Sonu riya ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında riya olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde riya olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
TRİKOBOTRİYA
BUMBURİYA
EKSERİYA, EHTERİYA, FİMBRİYA, ZEKERİYA
HERİYA
ARİYA
RİYA
RİYA
İkiyüzlülük.
ARİYA
Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma.
FİMBRİYA
Bakteri yüzeyinden dışarı doğru uzanan proteinden oluşmuş ince, kısa, saçak biçimindeki uzantılar, pilus. Saçak, püskül, uç. Belli bakterilerde bulunan küçük iplik tarzında sitoplazmik ekletilerden biri, pilus. Bakteri yüzeyinin antijenik özellikleriyle ve bakteri kolonizasyonuyla ilişkilidir.
HERİYA
Davar sürerken kullanılan deh anlamında ünlem: Haydi heriya!.
EHTERİYA
Öteberi, ev eşyası.
BUMBURİYA
Kelebek.
ZEKERİYA
Erkek.
TRİKOBOTRİYA
Akarların öteki dokunaçlarının aksine, iç tarafı katı olan dokunma duyusuyla ilgili bir organ.
EKSERİYA
Genellikle.
Bu bölümde tanımı içerisinde RİYA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BAŞKANLIK
Başkan olma durumu. Başkanın görevi veya makamı, reislik, riyaset.
ANTROK
Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil.
GENELLİKLE
Genel olarak, büyük bir çoğunlukla, çoğu kez, çoğun, çoğunlukla, çoklukla, ekseri, ekseriya, ekseriyetle, umumiyetle.
KAZI
Bir yeri kazma işi, hafriyat. Hak (II). Yer altındaki tarihsel değeri olan şeyleri, yapıları ortaya çıkarmak amacıyla arkeologlarca toprağın belli kurallara ve yöntemlere göre kazılması, araştırılması.
JURO
İkinci Çağın triyasla kretase arasında kalan dönemi.
SANAYİCİLİK
İnsanın sanayiyi tek amaç olarak benimsediği sistem, endüstriyalizm.
BRİYANTİNSİZ
Briyantin sürülmemiş.
KAVRAMAK
Elle sıkıca tutmak. Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak. Motorlu araçlarda debriyaj pedalı görev yapmak. Bir nesne veya düşünceyi her yönünü anlamak, iyice anlamak.
NARKOZ
Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin ekseriya solunum yoluyla anestezik madde verilerek uyuşturulması.
MATEMATİK
Aritmetik, cebir, geometri gibi sayı ve ölçü temeline dayanarak niceliklerin özelliklerini inceleyen bilimlerin ortak adı, riyaziye. Sayıya dayalı, mantıklı, ince hesaba bağlı.
ACER
Yeni. Taze. Kuvvetli, gürbüz, dinç, iriyarı. Taze ot, yeşillik. Duyulmamış havadis, yeni haber: Size bir acerim var. Hiç sürülmemiş toprak. Ev yapılırken konan uzun direkler. Taze, yeni.
ITRİYATÇILIK
Itriyatçının yaptığı iş.
MATEMATİKÇİ
Matematikle uğraşan kimse, riyaziyeci, matematisyen. Matematik öğretmeni.
ALKONGİEN
Kambriya dönemi katmanlarının altına gelen, içinde tanımlanamayan taşıl kırıntıları bulunan eski bir oluşuk. (Kayaçları genel olarak arkeene oranla daha az başkalaşmıştır.).
KURAMCILIK
Kuramcı olma durumu, nazariyatçılık, nazariyecilik, teorisyenlik.
AFALAK
Aptal, sersem, şaşkın. İriyarı, sallapati adam.
BRİYANTİNLİ
Briyantinle süslenmiş, briyantin sürünmüş.
İKİYÜZLÜLÜK
İnandığı, düşündüğü gibi davranmama, özü sözü bir olmama, riya, riyakârlık, mürailik.
YAYIN
Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat. Radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen eser, program, neşriyat.
MATEMATİKSEL
Matematik bilimi ile ilgili olan, riyazi. Kesin, sağlam, bütün kuşkulardan uzak olan.