RİSİN ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "risin" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. risin ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu risin ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde risin olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

RİSİN

Hint yağı bitkisinin tohumlarında bulunan zehir. Solunum ve sindirim yoluyla alındığında mukozalarda kanamaya ve yüzeysel yangıya neden olur.

  -   -   -  

Anlamında RİSİN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde RİSİN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AKŞIN

Doğuştan boya maddesi bulunmadığı için kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos.

ÇELMEK

Ayak uzatarak birisini düşürmek. Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak. Bir şeyin kenarını verev veya çapraz kesmek, çalmak. Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek. Örtü vb.ni örtünüp iki ucunu bağlamak. Topa gidiş yönünü değiştirecek biçimde vurmak. Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek.

ALTIPATLAR

Fişek koymaya yarayan bölümü silindir biçiminde ve namlu gerisinde olan, tek parçadan oluşmuş, altı tane fişek alan tabanca, revolver.

BİREYLEŞME

Türle ilgili bir örnek olarak bireyde gerçekleşmesi. Bütünün parçalarından birisinin gelişerek belirgin ve bağımsız bir duruma gelmesi. Bağımsız kişiliğe varan gelişme süreci.

ALAZLANMAK

Alazlama işine konu olmak. İnsan derisinin üstünde kızıllık veya kızıl lekeler belirmek.

AGARAGAR

Deniz yosunlarından çıkarılan, beslenme endüstrisinde, hekimlikte ve bakteriyolojide kullanılan bir jelatin türü, jeloz.

ARDILMAK

Birisinin sırtına asılmak. Sataşmak, çatmak. Musallat olmak, asılmak, takılmak.

BALLI

İçerisinde bal bulunan. Şanslı.

ANTİLOP

Antiloplardan, sıcak ülkelerde yaşayan, çok hızlı koşan, boynuzlu bir hayvan (Anthilopus). Bu hayvanın derisinden yapılmış.

ANCAK

"Yalnızca" anlamında, sınırlama bildiren bir söz, bir. "Lakin, ama, fakat, yalnız" sözleri gibi bir düşünceye karşıt ikinci bir düşünceyi anlatan bir söz. "Olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle" anlamlarında, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin olmadığını gösteren bir söz, dar, gücün. En erken.

ANOFEL

Sıtma mikrobunu aşılayan bir tür sivrisinek (Anopheles maculipennis).

ABDEST

Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.

ANIMSATMAK

Birisinin unuttuğu bir şeyi aklına getirmek, hatırlatmak. Birinin bir şeyi unutmamasını sağlamak, uyarmak, hatırlatmak.

ANTEN

Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz. Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar. Duyarga.

ÇAVUN

Hayvan derisinden veya çavdan yapılmış kırbaç.

CİBİNLİK

Sivrisinekten ve başka böceklerden korunmak için yatağın üstüne ve yanlarına gerilen çadır biçiminde tül.

ÇARIK

İşlenmemiş sığır derisinden yapılmış olan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı. Çene. Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha. Para cüzdanı.

BARBEKÜ

Izgara et pişirmekte kullanılan, genellikle balkonlarda duvar içerisine gömülmüş ocak. Açık alanda mangal kullanılarak et ve deniz ürünlerini pişirme.

ANTİKATOT

Basıncı azaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarını durdurmak için tüp içerisinde katot karşısına yerleştirilen genel olarak metal yaprak.

ÇİKOLATA

Kakaonun içerisine şeker, süt, fıstık, fındık vb. katılarak yapılmış olan bir tür tatlı yiyecek.