Sonu PUK ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "puk" olan, toplam 25 adet kelime bulunmaktadır. Sonu puk ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında puk olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde puk olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

6 harfli kelimeler

YOLPUK, ÇARPUK, ÇILPUK, YALPUK, TORPUK, KIRPUK, KIYPUK

5 harfli kelimeler

YOPUK, KOPUK, YAPUK, TAPUK, SAPUK, PAPUK, OBPUK, LOPUK, HOPUK, HAPUK, GOPUK, DOPUK, ÇOPUK, ÇEPUK, ÇAPUK, TOPUK

4 harfli kelimeler

OPUK

3 harfli kelimeler

PUK

Bazı kelimelerin anlamları

PUK

İçi boş, çürük, kof : Cevizlerin çoğu puk çıktı. Yumuşak bir çeşit taş. Toz gibi kar.

ÇILPUK

Yaramaz (çocuk).

YOLPUK

Katmanlı, katmanları kolay ayrılan taş. Hımbıl, budala.

OBPUK

Eğik, yıkılacak gibi olan.

KOPUK

Kopmuş. Toplum kurallarına aldırmayan erkek, işsiz, güçsüz, serseri.

TORPUK

Bir yaşında doğuran koyun, inek ve benzerleri hayvanlar.

PAPUK

Ayakkabı (çocuk dilinde). Ayak (çocuk dilinde).

YALPUK

İnce, yassı taş.

YOPUK

Başörtüsü.

LOPUK

Karnındaki yavruyu taşıyamayan koyun ya da keçi.

SAPUK

Kısa çizme, konçlu ayakkabı, mest. Sapık.

KIRPUK

Mantı yemeği.

TAPUK

Kıyısı derin denizin ilerisindeki sığ yer : Dalyan burnunun önünde tapuk var dikkatli ol. Boyun eğme, gönül verme : Türkler doğruluğa tapuktur. Tezek. Senet.

KIYPUK

Parça. Kirpik.

ÇARPUK

Eğri, çarpık. Yalancı: Bırak şu çarpuğu.

YAPUK

Eyerde üzerine oturulacak, beşikte içie yatılacak yer. Çukal, belleme. Baş örtüsü.

  -   -   -  

Anlamında PUK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde PUK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

TOPUKLAMAK

Mahmuzlamak. Bir taşıtın hızını artırmak. Topukla pas atmak.

ÖKÇE

Ayakkabı altının topuğa rastlayan yüksek bölümü, topuk. Saban demirinin geçtiği ağaç parçası. Topuğun arka bölümü.

KOPUKLUK

Kopuk olma durumu. Kopuğa yaraşır davranış.

GALİK

Arpacık soğanı. Sivri topuklu kadın ayakkabısı, ayakkabı. Tavşan yavrusu. Artık, bundan böyle. Artık.

DOĞANAH

Rahim, dölyatağı. Yük, denk sarılacak iplerin ucuna geçirilen ağaç halka. Hayvanların ön ayaklarını topuklarından birbirine bağlayan kayış ya da ip.

ÇİPÇİP

Topuksuz nalın.

ÇÖMELMEK

Dizlerini bükerek topukları üzerine oturmak.

BÜZMECE

Yeni doğmuş çocukların topuklarında çıkan bir çeşit yara. Sinirin çekilip büzülmesi.

MAHMUZLAMAK

Hızlanması için hayvanı mahmuzla dürtmek, topuklamak.

DOPUK

Topuk.

ÇEKMELİK

Yemeni vb. giyeceklerde, ayağın daha rahat girmesi için topuk üzerinde bulunan uzun çıkıntı.

GALİÇ

Sivri topuklu kadın ayakkabısı, ayakkabı.

TOPUKLAMA

Topuklamak işi.

KAŞKAVAL

Tekerlek biçiminde, sarı renkte, kaşara benzeyen bir peynir türü. Aptal, sersem. Gabya ve babafingo çubuklarının topuk taraflarında açılan deliklerden geçirilerek uçları mavnalara dayanan, demir veya ağaç takoz.

BOŞLUK

Oyuk, çukur, kapanmamış yer. Boş olma durumu. Boş olan yer. Eksiklik, yoksunluk duygusu. Kesinti, kopukluk. Boş geçen süre.

ŞOSON

Kumaş veya ince deriden, çoğunlukla düz topuklu, ayağı bütünüyle saran ayakkabı.

DEVEGİLLER

Memeliler (Mammalia) sınıfının, çift parmaklılar (Artiodactyla) takımının, geviş getirenler (Ruminantia) alt takımının, topuk tabanlılar (Tylopoda) üst familyasından, iki parmaklı ve uzun bacaklı, mideleri üç odalı olup kırkbayır olmayan, alyuvarlarının söbe biçiminde olmasıyla memeli hayvanlar arasında özel bir durum gösteren, yük taşımada ve binek hayvanı olarak kullanılan, susuzluğa karşı oldukça dayanıklı, Asya ve Afrika'da yaşayan bir familya. (Camelidae),en iyi bilinen türleridir.

ÇIDAR

Hayvanların ön ayaklarını topuklarından birbirine bağlayan kayış veya ip. Çam ağacı.

ÖKÇELİ

Ökçesi olan veya ökçesi yüksek olan, topuklu.

ÇEKECEK

Ayakkabı ile topuk arasına sokularak ayağın ayakkabıya kolay girmesini sağlayan, maden, boynuz veya plastik maddeden yapılmış alet.