Kelimeler arşivi içinde; sonunda "pir" olan, toplam 36 adet kelime bulunmaktadır. Sonu pir ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında pir olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde pir olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
KARAKEPİR, SELESEPİR
KIRİMPİR, ALAKEPİR
KELEPİR, KARAPİR
KAMPİR, YANPİR, KERPİR, KUNPİR, PAYPİR, PERPİR, PİRPİR, ŞAMPİR, TİNPİR, TİSPİR, YAMPİR, GÜMPİR, GUMPİR, GOMPİR, HASPİR, CİMPİR, KUMPİR, VAMPİR
AMPİR, İSPİR, KEPİR, TİPİR, ŞİPİR, TAPİR, TEPİR, PEPİR, ÇEPİR, ÇİPİR, ESPİR
PİR
Yaşlı, koca, ihtiyar kimse. Bir tarikat veya sanatın kurucusu. Adamakıllı, iyice. Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse, guru. Cevizin yeşil kabuğu. Sebze yaprağı. Havuç yaprağı. Asma yaprağı. Zeytin yaprağı. Çam yaprağı. Soğanın tohumlu sapı. Dokuma tezgâhlarındaki tarağın sık olanı. Çanı, ardıç ve benzerleri ağaçların yeşil yaprakları, sürgünleri. Filiz. En iyi, en iyisi. Erkek savaş tutsaklarından, pencik yasasına göre ayrılan kocamışlara verilen ad. 2-Tarikat kurucusu. 3-Lonca ve fütüvvet kuruluşlarının başında bulunan yönetici. Herhangi bir zanaatın, tarikatın kurucusu, ulusu. (Saz ozanları kendilerini yetiştirenlere ya da ozanlıkta ünlü kişilere de böyle derler. Yunus Emre, Âşık Ömer bunlardandır.).
KERPİR
Sert demirleri ezmek ve inceltmeğe yarayan dikdörtgen biçiminde çelik aygıt. (Gökmenler, Çatak, Gedikli, Kızılağaç Saimbeyli Adana).
PİRPİR
Cılız, ufak tefek. Gözünü sık sık kırpan kişi. Küçük lamba, idare lambası. Semizotu.
KIRİMPİR
Cimri.
KARAPİR
Yozgat ili, Akdağmadeni belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
KUNPİR
Patates.
PERPİR
Kuşüzümü. Dağlarda yetişen yabanüzümü.
ŞAMPİR
Şaşı. Bir tatlı türü. (Afşar Gelendost Isparta).
KELEPİR
Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon.
YANPİR
Yamaç. Yan yan yürüyen. Şaşı. Alevi.
ALAKEPİR
Yarı aç, yarı tok. Taşlık ve fundalık yer.
PAYPİR
Yaşlı.
KAMPİR
Patates.
TİNPİR
Şaşkın, uyuşuk.
KARAKEPİR
Çamuru özlü olan kara toprak.
SELESEPİR
Dağılmış, yıkılmış, kötü durumda.
Bu bölümde tanımı içerisinde PİR geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AYÇA
Hilal. Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem.
ARMUT
Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis). Çok bön, çok aptal. Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi.
AMFİBOL
Piroksenlere yakın siyah, esmer, yeşil renkli bir silikat grubu.
AHLAT
Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster). Beden yapısının temelini oluşturan ögeler. Kaba adam, yol iz bilmez kimse. Bitlis iline bağlı ilçelerden biri. Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi. Bir karışım içindeki parçalar, ögeler.
ÇELTİK
Kabuğu ayıklanmamış pirinç. Konya iline bağlı ilçelerden biri.
ARAK
Ter. Çalma. Pirinç ve şeker kamışından elde edilen bir rakı türü.
BALDO
İri ve dolgun taneli pilavlık pirinç.
DİMYAT
Seyrek ve yuvarlak taneli bir tür üzüm. "Aşırı hırs göstererek elindekini de yitirmek" anlamındaki Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyiminde geçen bir söz.
DİNK
Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek. Şayak, aba vb.ni dövmek için kullanılan araç.
DENEYSEL
Deneye başvurularak yapılan, deneyle olan, deneyle ilgili, tecrübi, ampirik.
DENEYCİLİK
Bilginin gözlem, deneme veya duyular ile elde edilebileceğini ileri süren geleneksel öğreti, görgücülük, ampirizm, akılcılık karşıtı. Organizma ile durum veya çevre arasında bir etkileşim olarak yaşantıya önem veren, bilgiyi, simgelerle iletişimi yapılmış olan denetimli ve yeniden düzenlenmiş yaşantı biçiminde düşünen çağdaş bir felsefe anlayışı, görgücülük, ampirizm.
BUĞDAYGİLLER
Bir çeneklilerden, örneği buğday, yulaf, arpa, pirinç, çavdar, mısır, ayrık ve çayır otları, kamış, bambu olan, çiçekleri başak durumunda büyük bir bitki familyası.
AMBERBU
Hindistan'da, İran'da yetişen, piştiğinde güzel bir koku veren, iri ve uzun taneli bir pirinç türü.
ALKOL
Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol. Her türlü alkollü içki.
BORANİ
Pirinçli, yumurtalı, yoğurtlu ıspanak vb. sebze yemeği.
DENEYCİ
Deneycilik yanlısı olan, görgücü, ampirist.
BİLEZİK
Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılmış olan ve bileğe süs için takılan halka. Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç. İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça. Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka. Kelepçe.
ANTRİKOT
Sığırın iki kürek kemiği arasından ve pirzolalık yerinden çıkartılan, kemiğinden sıyrılmış et dilimi.
BUMBAR
Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı. Bu bağırsağa ciğer, kıyma, pirinç veya bulgur doldurularak yapılmış olan yemek. Soğuğun girmesini önlemek için kapı ve pencere aralıklarına takılan, içi pamuk dolu, uzun bez kılıf.
ÇELEBİ
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan. Görgülü, terbiyeli, olgun (kimse). Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri. Hristiyan tüccar.