Sonu OF ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "of" olan, toplam 44 adet kelime bulunmaktadır. Sonu of ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında of olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde of olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

KEMOHETEROTROF

11 harfli kelimeler

KEMOOTOTROF, KORTİKOTROF

10 harfli kelimeler

HETEROTROF, FOTOTOTROF, PSİKROTROF

9 harfli kelimeler

SAPROTROF, KATASTROF, MİKSOTROF, HİPERTROF

8 harfli kelimeler

KEMOTROF, FOTOTROF, HİPOTROF, OKSOTROF, APOSTROF, FEYLESOF

7 harfli kelimeler

OTOTROF, FİLOZOF, GIRANOF

6 harfli kelimeler

KARDOF, KARTOF, COFCOF, MANGOF, MOSKOF

5 harfli kelimeler

KIKOF, KOMOF, KOTOF, ZİROF, GULOF, GUGOF, GOLOF, GOGOF, GIGOF, BUHOF, POSOF

4 harfli kelimeler

AGOF, ABOF

3 harfli kelimeler

COF, SOF, NOF, POF, TOF, KOF

2 harfli kelimeler

OF

Bazı kelimelerin anlamları

OF

Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz. Trabzon iline bağlı ilçelerden biri.

APOSTROF

Kesme işareti.

KEMOTROF

Enerji ve karbon kaynağı olarak organik bileşikleri kullanan canlılar, hayvanlar, mantarlar ve bazı bakteriler. Kemoheterotrof. Enerji ve karbon kaynağı olarak organik bileşikleri kullanan canlılar, kemoheterotrof. Enerji kaynağı olarak kimyasal maddeleri kullanan organizma.

KATASTROF

Yıkım, felaket. Doğal afet. Bir şiir veya tiyatro oyununun sonu. Fiyasko.

HİPOTROF

Az besin alan.

KORTİKOTROF

Adenohipofizde salgı granülleri içeren küçük, düzensiz görünümlü hüce. Adenokortikotrofik hormon ve beta-endorfin salgılar, kortikotrop, kortikotrof hücre, kortikotrof-lipotrof.

HİPERTROF

Çok besin alan.

OKSOTROF

Ana baba suşlarında bulunduğu hâlde kendisinin bazı maddeleri sentezleme yeteneği olmayan mutant mikroorganizma. Ana ve babanın genlerinde bulunmasına karşın kendi büyümesi için gerekli molekülü sentezleyemeyen mutant mikroorganizma.

PSİKROTROF

Optimum üreme sıcaklığı 20-30 oC olan, ancak donma noktasının altında -10 oC' ye kadar gelişme yeteneği bulunan mikroorganizma.

SAPROTROF

Çürükçül beslenen.

FOTOTROF

Enerji kaynağı olarak güneş ışığını kullanan organizma. Karbondioksit, oksijen ve su gibi basit moleküllerden kendi besinini sentezlemek için ışık enerjisini kullanabilen organizmalar.

HETEROTROF

Dışbeslenen.

MİKSOTROF

Klorofil taşıdığı hâlde, heterotrof olarak da beslenebilen.

FOTOTOTROF

Işığı enerji, karbondioksiti karbon kaynağı olarak kullanan organizma.

KEMOHETEROTROF

Kemotrof.

KEMOOTOTROF

Karbondioksiti esas karbon kaynağı olarak kullanarak inorganik bileşiklerin oksidasyonundan enerji sağlayan organizmalar, bazı bakteriler.

  -   -   -  

Anlamında OF bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde OF geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÇÖVEN

Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki, sabun otu, helvacı kökü (Saponaria officinalis). Çevgen.

ABRAŞ

Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).

ATAK

Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr. Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın. Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılmış olan akın, ofans. Çevik, hareketli. Atılım. Geveze. Aniden başlayan hastalık nöbeti.

BÖLME

Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim. Cins kavramlarını tür, alt tür kavramlarına ayırma işi. Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde. Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruk. Gemilerin içinde, su baskını, yangın vb. durumlarda, ara kapılar kapandığında arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerler. Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer. Dört işlemden biri, taksim.

BİLGİCİ

Sofizmden yana olan (kimse, düşünce vb.), sofist.

DEKAN

Üniversitelerde bir fakültenin yönetiminden sorumlu profesör.

DIŞBESLENEN

Besinini organik maddelerden sağlayan, heterotrof.

AMATÖR

Bir işi para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan, hevesli, meraklı (kimse), özengen, profesyonel karşıtı. Bir işi meslek veya alan uzmanı olmadan yapan. Beceriksiz. Acemi.

ARİSTOTELESÇİLİK

Yunan filozoflarından derslerini öğrencileriyle birlikte gezinerek veren Aristoteles'in felsefesi, gezimcilik, Aristoculuk, peripatetizm. Bu felsefeyi benimsemiş olma durumu.

ÇEŞNİCİ

Saraylarda ve büyük konaklarda yemek ve sofra işlerini yöneten kimse. Tütün veya içkilerin tat ve niteliğini belirleyen kimse. Sikkelerin ayarını düzenleyen kimse.

BAKTERİ

Toprakta, suda, canlılarda bulunan, çürüme, mayalanma veya hastalıklara yol açan, küresel, silindirimsi, kıvrık biçimli olan, bölünerek çoğalan, klorofilsiz, tek hücreli canlı.

AHLAKÇI

Ahlak konularını inceleyen filozof veya bu konularla uğraşan kimse. Her şeyi ahlak açısından değerlendiren, törelci, aktöreci, moralist.

ÇÜRÜKÇÜL

Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan (bitki ve organizmalar), saprofit.

BİLGİCİLİK

Antik Yunan felsefesinde eleştiri akımı, sofizm. Başkasını yanıltmak için doğru olmadığı bilinerek yapılmış olan uslamlama ve çıkarsama, safsatacılık.

BİBERİYE

Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde çok yetişen, güzel kokulu yapraklarını dökmeyen, çiçekleri soluk mavi renkli, çok yıllık bir bitki (Rosmarinus officinalis).

ANÜS

Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç, büzük, göt, sofra.

ALMANSEVER

Alman yanlısı, Alman dostu, Germanofil.

BESNİ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde genel olarak kurutmalık olarak üretilen, sofralık olarak da tüketilen, ince kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm. Adıyaman iline bağlı ilçelerden biri.

ALMA

Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız. Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer.

ATOM

Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık. Yaprakları üst üste sarılı topak marul. Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.