Sonu NAL ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "nal" olan, toplam 101 adet kelime bulunmaktadır. Sonu nal ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında nal olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde nal olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

SEREBELLOSPİNAL

14 harfli kelimeler

İNTRAABDOMİNAL, REKTOABDOMİNAL, TRANSABDOMİNAL

13 harfli kelimeler

ENTERNASYONAL, SEREBROSPİNAL, ÜRETRAVAJİNAL

12 harfli kelimeler

JEOSENKLİNAL, APOKAROTENAL, PULMONORENAL, REKTOVAJİNAL, TRANSİSYONAL, TRANSVAJİNAL, VULVOVAJİNAL

10 harfli kelimeler

HEKZAGONAL, İNTESTİNAL, KORDOTONAL, MONOKLONAL, POLİKLONAL, TRİKOMONAL

9 harfli kelimeler

DİYAGONAL, DÖMİFİNAL, FENOMENAL, ABDOMİNAL, ANTİTONAL, ATARKANAL, BİNOMİNAL, EKSTERNAL, METİYONAL, NOKTURNAL

8 harfli kelimeler

KARDİNAL, MARJİNAL, ORİJİNAL, TERMİNAL, HORMONAL, İNTERNAL, MATERNAL, PRERENAL, PROPENAL, SARGINAL, TRİGONAL, VERMİNAL

7 harfli kelimeler

DÖRTNAL, NOMİNAL, AKSONAL, BUDUNAL, DAMANAL, DİURNAL, ERGİNAL, ERSUNAL, HİMENAL, ÖZKINAL, PREANAL, RETİNAL, RUMİNAL, SEMİNAL, TEKİNAL

6 harfli kelimeler

ATONAL, AZONAL, BİENAL, JURNAL, PIRNAL, AKINAL, CAYNAL, COYNAL, ERÜNAL, GARNAL, KARNAL, ÖVÜNAL, ÖZİNAL, TAHNAL, YAĞNAL

5 harfli kelimeler

BANAL, FİNAL, KANAL, SANAL, YANAL, AKNAL, BENAL, BİNAL, BUNAL, CANAL, EYNAL, GÜNAL, RENAL, SENAL, SUNAL, ŞANAL, ŞENAL, TANAL, TINAL, TONAL, TÜNAL, YENAL, YÖNAL

4 harfli kelimeler

ANAL, İNAL, ONAL, ÖNAL, ÜNAL

3 harfli kelimeler

NAL

Bazı kelimelerin anlamları

NAL

At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın şekline uygun demir parçası.

ÜRETRAVAJİNAL

İdrar kanalı ve vajinaya ait olan.

JEOSENKLİNAL

Yer kabuğunun uzun bir süre çöken, buna bağlı olarak kat kat kalın tortullarla dolmuş bulunan bölümü.

TRANSVAJİNAL

Vajina yoluyla.

İNTRAABDOMİNAL

Karın boşluğunda bulunan.

TRANSİSYONAL

Geçici.

REKTOVAJİNAL

Rektum ve vajinayla ilgili olan.

ENTERNASYONAL

Uluslararası. Devletlerin proletaryasının katıldığı uluslararası topluluk.

APOKAROTENAL

Portakalda bulunan, margarinlerin renklendirilmesinde kullanılan renk maddesi.

PULMONORENAL

Akciğer ve böbrekle ilgili olan.

TRANSABDOMİNAL

Karın duvarı aracılığıyla.

REKTOABDOMİNAL

Rektum ve karınla ilgili olan.

SEREBROSPİNAL

Beyin ve omuriliğe ait. Beyin ve omurilikle ilgili. Beyin ve omuriliğe ait olan.

SEREBELLOSPİNAL

Beyincik ve omurilikle ilgili olan.

HEKZAGONAL

Altıgen, altı kenarlı.

VULVOVAJİNAL

Vulva ve vajinaya ait olan.

  -   -   -  

Anlamında NAL bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde NAL geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AĞIRLIK

Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.

ANLAMLI

Anlamı olan, manalı. İçeriği olan. Gizli bir anlamı olan, düşündürücü, manidar.

ADCILIK

Kavramların gerçek varlıklar olduğunu kabul eden, kavram gerçekliğine karşıt olarak tümel kavramların yalnızca nesnelerin adları olduğunu ileri süren görüş, isimcilik, nominalizm.

ADAMOTU

Patlıcangillerden, geniş yapraklı, mavi çiçekli, meyveleri sarı, çok yıllık bir bitki, kankurutan, adamkökü (Mandragora autumnalis).

ANALİZCİ

Analizle uğraşan veya analiz yapan kimse.

AĞIZLIK

Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç. Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes. Nefesli çalgılarda ağza gelen yer. Kuyu bileziği. Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç. Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılmış olan kapak. Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm. Huni. Bir şeyin başladığı yer. Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer.

AKINTIÖLÇER

Bir akarsuyun veya kanalın akıntı hızını ve düzeyini ölçmeye yarayan alet.

ANALOJİK

Analoji ile ilgili, benzeşmeye dayanan.

AĞIR

Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. Değeri çok olan, gösterişli. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. Yoğun. Sindirimi güç (yiyecek). Çetin, güç. Çapı, boyutu büyük. Yavaş. Ağır sıklet. Keskin, boğucu (koku). Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak). Kısık, alçak. Yavaş bir biçimde. Ciddi. Ağırbaşlı, ciddi. Sıkıntı veren, bunaltan. Davranışları yavaş olan.

ANALAŞTIRMA

Analaştırmak işi.

ANDIRIŞMA

Andırışmak işi. İltibas. Ortak yönleri bulunan iki şey arasındaki benzeşme, analoji.

ANNELİK

Anne olma niteliği veya durumu, analık. Anneye yakışan davranış.

AYAKÇI

Ayak işlerinde kullanılan kimse. Bir iş süresince tutulan hizmetçi. Otobüs terminallerinde yolcuyu kendi şirketinden bilet almaya yönlendiren kimse. Gezici satıcı, çerçi.

AKILCILIK

Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.

ALTYAPI

Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik vb. tesisatın tümü. Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, enfrastrüktür, üstyapı karşıtı. Bireyin edindiği bilgi ve deneyim.

AKILCI

Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse). Akılcılıkla ilgili.

AKAÇ

Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç. Yer altı su oluğu. Kanal, ark, su yolu.

ABRAMAK

Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek. Başarmak, bir işi becermek.

ANALİZCİLİK

Analizcinin yaptığı iş.

AĞIRLAŞMAK

Ağır duruma gelmek. Sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak. Güçleşmek, zorlaşmak. Gökyüzü bulutlu ve karanlık, iç karartıcı bir hâl almak. Ağırbaşlı olmak. Yavaşlamak. Yiyecek bozulmaya yüz tutmak. Gebe kadın doğurması yaklaşmak. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak. Organ görevini yapamaz duruma gelmek.