Kelimeler arşivi içinde; başında "nan" olan, toplam 52 adet kelime bulunmaktadır. nan ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu nan ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde nan olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
NANOTEKNOLOJİK
NANNOPLANKTON, NANOTEKNOLOJİ
NANOPLANKTON, NANKÖRCESİNE, NANKÖRLEŞMEK
NANOBAKTERİ, NANOPHYETUS, NANENSEFALİ, NANKÖRLEŞME
NANNOMONAS, NANEPINARI, NANİKLEMEK, NANIAZLAĞI
NANOMELUS, NANİKLEME, NANOMETRE, NANEMOLLA, NANKORLOH, NANKÖRLÜK, NANOKORMİ
NANKÖRCE, NANTOKİT, NANNADİM, NANOMELİ, NANIAZİZ, NANEDALI, NANCILAH, NANCACİK
NANKERE, NANESİZ, NANAHER, NANOGEN
NANKOR, NANKÖR, NANELİ, NANECİ, NANSUK
NANTI, NANTU, NANKI, NANİK, NANIŞ, NANIK, NANGİ, NANCA, NANAY, NANAK
NANO, NANE, NANA
NAN
NAN
Ekmek.
NANIAZLAĞI
Üstünde namaz kılınan örtü, halı, kilim.
NANNOMONAS
Kimi sınıflandırma sistemlerinde Trypanosoma congolense, T. dimorphon ve T. simiae türlerini içeren salivarian tripanosomaların bir alt cinsi.
NANİKLEMEK
Başparmağı burnun ucuna değdirip diğer parmakları sallayarak alay işareti yapmak.
NANOMELUS
Bacakları anormal biçimde küçük olan dölüt.
NANNOPLANKTON
Büyüklükleri 5-60 µm arasında olan plankton.
NANKÖRLEŞME
Nankörleşmek durumu.
NANENSEFALİ
Başın anormal biçimde küçük oluşu.
NANOTEKNOLOJİK
Nanoteknoloji ile ilgili.
NANOTEKNOLOJİ
Maddenin atomik veya moleküler boyutta işlenerek mikroskobik boyutta ürünlerin üretilmesi yöntemi.
NANOPHYETUS
Troglotrematidae ailesinde bulunan trematod cinsi.
NANOPLANKTON
Sularda yüzen mikroskobik bitki ve hayvanlar.
NANKÖRCESİNE
Nankörce.
NANEPINARI
Kastamonu ili, Cide belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
NANOBAKTERİ
Son derece küçük bakteri.
NANKÖRLEŞMEK
Nankör duruma gelmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde NAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AÇIKLAYAN
Açıklanan.
ABLİ
Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga.
ABAŞO
Gemiyi baştan veya kıçtan halatla karaya bağlama. Altta, aşağıda bulunan, alttaki.
ADACYO
Yavaş, ağır bir biçimde çalınan beste.
ADAM
İnsan. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. Bir alanı benimseyen kimse. Eş, koca. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Erkek kişi. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
ADALET
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
ABAKÜS
Sayı boncuğu. Sütun başlığının üstüne yatay olarak konan ve kenarlarından biraz dışarı taşan taş blok.
AÇIKÇI
Borsada fiyat dalgalanmalarından yararlanarak açıktan para kazanan kimse.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
ADIM
Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.
ABRAKADABRA
Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan büyülü söz. Sihirbazların sıkça kullandığı büyü sözü.
ACELECİ
Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul.
AÇILMA
Açılmak işi. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama. Çatlama.
AFYON
Olgunlaşmamış haşhaş kapsüllerine yapılmış olan çiziklerden sızan, güçlü bir zehir olmakla birlikte içinde morfin, kodein vb. uyuşturucular bulunan madde.
ADAKLIK
Adak adanan yer. Adak olarak ayrılmış (hayvan).
AFYONLU
İçinde afyon bulunan. Dalgın, uyuşmuş, uyuşuk (kimse). Afyon yutmuş.
ABANİ
Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş. Bu kumaştan yapılmış.
ADAMAK
Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.
ACAYİP
Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı. Şaşma anlatan bir söz.