Kelimeler arşivi içinde; başında "kırpı" olan, toplam 12 adet kelime bulunmaktadır. kırpı ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu kırpı ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kırpı olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
KIRPIŞTIRMAK
KIRPIŞTIRMA
KIRPILMAK, KIRPIŞMAK, KIRPITMAK
KIRPILMA, KIRPINTI, KIRPIŞIM, KIRPIŞMA
KIRPIK, KIRPIT
KIRPI
KIRPI
Ekin biçilirken tarlaya dökülen başaklar. Kıyı kırpı, köşe bucak.
KIRPIŞMA
Kırpışmak işi.
KIRPIT
El örgüsü ve yünden yapılmış pantalon : Kırpıtın yırtılmış. Istarda örülen çul tipinde bir kumaş. (Çallı, Yaylacık, Kuyucak, Burhaniye Balıkesir).
KIRPIŞIM
Yıldızlardan gelen ışığın, hava katmanından geçerken uğradığı küçük kırılımilar yüzünden, yeğinliğinde gözlenen titrerlik.
KIRPINTI
Kırpılan şeyden kalan küçük parça.
KIRPILMA
Kırpılmak işi.
KIRPIŞMAK
Göz kapakları çok ışıktan sık sık kırpılmak. Işık yanıp söner gibi olmak.
KIRPIŞTIRMAK
Göz kapaklarını çabuk çabuk açıp kapamak, kırpıp durmak.
KIRPITMAK
Hayvan korkudan kulaklarını dikmek. Saç kestirmek : Saçlarım çok uzadı kırpıtmak lâzım. Kıyısından bir parça almak.
KIRPIK
Kırpılmış olan. Bölük pörçük.
KIRPIŞTIRMA
Kırpıştırmak işi.
KIRPILMAK
Kırpma işi yapılmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde KIRPI geçen kelimeler listesi verilmiştir.
FİLTERİNG
Sinyal gücünü belli bir frekans aralığında kuvvetlendirilmesi veya kırpılması.
KOPUKLU
Halı dokunurken toz ve kırpıntının içine karışan kopuk iplikler.
İÇRİK
Paçavra, kırpıntı.
BUKRAN
Saraçların kullandığı yün kırpıntısı.
ÇILPIK
Bir çeşit tatlı su balığı. Şımarık, hoppa, züppe. Yaramaz (çocuk). Makasla kesilen veya el ile yırtılan kumaşın kenarında birbirine dolaşan iplik uçları. Kumaş parçası, kırpıntı: Kız çocuk çılpıkla oynamayı sever. Cılız üzüm: Bu asmanın üzümü çok çılpıktır. Gözden akan yaş: Benim gözüme soğuk vurdukça çılpığı akar.
GIRPINTI
Kırpıntı.
KİPİRDETMEK
Gözünü kırpmak. Gözü açıp kapamak, kırpıştırmak.
ÇIRPI
Dal, budak kırpıntısı. Çok zayıf. Boyalı ve gergin bir sicimi yay gibi çekip bırakarak duvara veya yere çizilen çizgi.
PEHLE
Güreş : Ayı ile pehle kurulmaz. Pusu. Kurutulmuş et, pastırma. Meşin kırpıntısı.
KEPİLDEMEK
Göz kırpılmak.
KIYTIK
Yonga, kıymık. Kumaş parçacıkları döküntüsü, kırpıntı.
KIRBIZ
Yol kesen, asi. Kırmızı boya : Bu kırbız bu kadar ipe yetişmez ki. Kırmızı renk : Babam bana kırbız bir entarilik aldı. Koyu renk. Kırpık, tüyü az olan koyun, keçi. Keman ve benzeri çalgılar. Ateşli hastalıklara em olarak kullanılan yüzü pürüzlü, morumsu al, keçiboynuzu çekirdeğine benzeyen bir çeşit boya maddesi.
SİVTİME
Kırpıntı yün. El tarağında taranarak uzamış yün.
KIRKINTI
Kırpıntı.
İLEFE
Halı tezgâhında düğümlerin kırpılmasıyle oluşan kırpıntı. (Yeşilova Aksaray Niğde).
KESİNTİ
Kesilen parça, kırpıntı. Bir işin bir süre için durması, inkıta. Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm.
TOYTUK
Kesik, kırpık : Toytuk saçlı kızı çağır.
SÜZÜM
Bir karışımım istenilmeyen birleşenlerini ayırma işlemi. Sinyal gücünü belli bir frekans aralığında kuvvetlendirilmesi veya kırpılması.