Kelimeler arşivi içinde; başında "kıra" olan, toplam 89 adet kelime bulunmaktadır. kıra ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu kıra ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kıra olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
KIRAATHANECİLİK
KIRANÇİFTLİĞİ
KIRANIŞIKLAR, KIRANBAŞALAN, KIRANHARMANI, KIRAATHANECİ
KIRANYAĞMUR, KIRAHMETLER, KIRAÇLAŞMAK
KIRABİLMEK, KIRANBOĞAZ, KIRANNAMAK, KIRAATHANE, KIRATSAMAK, KIRAÇLAŞMA, KIRALANMAK, KIRANKIŞLA, KIRANLIKOZ
KIRANARDI, KIRANALAN, KIRALTMAK, KIRANŞEYH, KIRATBÜKÜ, KIRANTEPE, KIRAÇTEPE, KIRANDAMI, KIRANDİBİ, KIRAÇGÜLÜ, KIRAÇBAĞI, KIRABİLME
KIRANBIĞ, KIRANCIK, KIRANALP, KIRANKÖY, KIRAMİSE, KIRANLAR, KIRAŞMAK, KIRANLIK, KIRARMAK, KIRANYER, KIRAÇKÖY, KIRAÇLAR, KIRAÇLIK, KIRAÇOBA, KIRAVDAN, KIRANTAŞ, KIRAĞILI, KIRAVANA, KIRANMAK, KIRATLIK, KIRALLIK, KIRALMAK
KIRANTA, KIRANLI, KIRARTI, KIRANER, KIRAMIK, KIRAMAN, KIRALTI, KIRATLI, KIRALAN, KIRAVAŞ, KIRAĞLI, KIRAVAT, KIRAĞAN, KIRAVGA, KIRAVKA, KIRACAK
KIRATA, KIRAVU, KIRAAT, KIRANK, KIRAGI, KIRALP, KIRALI, KIRAĞI
KIRAV, KIRAY, KIRAÇ, KIRAĞ, KIRAH, KIRAK, KIRAS, KIRAL, KIRAM, KIRAN, KIRAT, KIRAŞ
KIRA
KIRA
Çiçeği düşmemiş, ceviz büyüklüğündeki küçük kavun, karpuz. Küçük : Ahmet'in kırasını gördün mü?. Yalçın, sert kaya. Çığlık, bağırtı. Fasulye. Çevre, kıyı, kenar, uç.
KIRANIŞIKLAR
Bursa ilinde, Keles ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
KIRATSAMAK
İstek, özlem duymak.
KIRANYAĞMUR
Ordu şehri, Ulubey belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
KIRAATHANE
Kahve, kahvehane. Müşterilerinin okumaları için gazete, dergi ve kitap bulunduran geniş, temiz ve iyi döşenmiş kahvehane.
KIRAATHANECİLİK
Kıraathanecinin yaptığı iş.
KIRANBAŞALAN
Amasya ilinde, Suluova belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
KIRANNAMAK
Dönmek.
KIRABİLMEK
Kırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
KIRAHMETLER
Antalya şehrinde, Gazipaşa belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
KIRANBOĞAZ
Samsun şehri, Lâdik ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
KIRAÇLAŞMA
Kıraçlaşmak işi.
KIRANHARMANI
Ankara şehrinde, Polatlı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
KIRAÇLAŞMAK
Kıraç duruma gelmek, verimsizleşmek.
KIRANÇİFTLİĞİ
Manisa şehri, Üçpınar nahiyesine bağlı bir bölge.
KIRAATHANECİ
Kıraathane işleten kimse.
Bu bölümde tanımı içerisinde KIRA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AFET
Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım. Çok kötü. Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın. Kıran.
FIŞKIRDAK
Sıvıları fışkırtmaya yarayan araç. Ağzındaki iki cam borudan biri üflendiğinde ötekinden su fışkıran, laboratuvarlarda yıkama işlerinde kullanılan bir deney aracı.
KIRCIN
Hayvan kıranı.
FUL
Taşkırangillerden, birçok türü bulunan ağaççık ve bunun güzel kokulu beyaz çiçeği (Casmin sambac). Poker oyununda eldeki beş kâğıttan üçünün aynı renk veya biçimde, ikisinin başka bir renk veya biçimde olması durumu. Küçük taneli bir tür bakla.
KIRAĞILI
Kırağısı olan.
KIRAN
Kırma işini yapan (kimse). Dağ sırtı, tepe, bayır. Kıyı, kenar, çevre, uç. Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık veya başka neden, ölet, afet. Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı. Kıraç toprak.
KIRAÇLIK
Kıraç yer.
ALİ
Yüce, yüksek. "Kurnazca ve haince düzen" anlamında Ali Cengiz oyunu, "çok zorba" anlamında Ali kıran baş kesen, "bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek" anlamında Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Ali'ye giydirmek deyimlerinde geçen bir söz.
GÜR
Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran. Bol, verimli, feyyaz.
FIŞKIRTI
Fışkıran bir şeyin çıkardığı sesin adı.
HÜNGÜRDEMEK
Yüksek sesle ve hıçkırarak ağlamak.
HAŞLAMAK
Bir şeyi kaynar suya daldırmak. Kaynar sıvı bir şeyi yakmak. Sertçe paylamak, azarlamak. Suda kaynatarak pişirmek. Bir şeyin üstüne kaynar su dökmek. Dalamak. Don, kırağı bitkilere zarar vermek. Sızı vermek, acı vermek.
KIRATLIK
Herhangi bir kırat değerinde olan (taş). Herhangi bir nitelikte, değerde olan.
BAYIR
Küçük yokuş, belen, kıran, şev.
ÇİMDİK
Çimdikleme işi. Gönül kıracak söz. Başparmakla işaret parmağının ucu arasına alınan miktarda olan. Tatar böreği.
BUZKIRAN
Donmuş deniz, göl veya ırmaklarda ulaşımı öteki gemilere kolaylaştırmakta kullanılan, buzları kırarak yol açmak için yapılmış gemi.
BAKTERİSİT
Bakterikıran.
BATMA
Batmak işi. Bir gök cisminin (ay, güneş, yıldız vb.) ufkun altına inmesi. İflas etme. Yok olma, inkıraz. Yıkılma, çökme.
KAHVE
Kök boyasıgillerden, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç (Coffea arabica). Bu çekirdeklerin kavrulup çekilmesiyle elde edilen toz. Bu tozla hazırlanan içecek. Kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, hafif yiyecekler bulunduran, tavla, domino, bilardo, kâğıt vb. oynanan yer, kahvehane, kıraathane. Bu ağacın meyvesinin çekirdeği.
KILKIRAN
Saçkıran.