KANDİL ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "kandil" olan, toplam 14 adet kelime bulunmaktadır. kandil ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu kandil ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kandil olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

12 harfli kelimeler

KANDİLÇİÇEĞİ, KANDİLLEŞMEK, KANDİLLİHALI

11 harfli kelimeler

KANDİLCİLİK, KANDİLLEŞME

10 harfli kelimeler

KANDİLDAĞI

9 harfli kelimeler

KANDİLİSA, KANDİLKÖY, KANDİLLİK, KANDİLOTU, KANDİLSİZ

8 harfli kelimeler

KANDİLCİ, KANDİLLİ

6 harfli kelimeler

KANDİL

Bazı kelimelerin anlamları

KANDİL

İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı. Kandil gecesi. Çok sarhoş.

KANDİLSİZ

Kandili olmayan.

KANDİLÇİÇEĞİ

Kına çiçeği.

KANDİLKÖY

Erzincan ili, Akarsu bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Kahramanmaraş şehri, Ekinözü ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

KANDİLDAĞI

Ağrı şehri, Hamur ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

KANDİLLİK

Kandillerin konulduğu yer. Kandil günü ile ilgili.

KANDİLLEŞMEK

Birbirinin kandil gününü kutlamak.

KANDİLOTU

Ballıbabagillerden bir bitki, ballo ta acetabulosa labiatae.

KANDİLİSA

Yelkenleri yerlerine çekmekte kullanılan halatların genel adı.

KANDİLCİ

Cami ve minarelerin kandillerini yakan kimse. Kandil yapan veya satan kimse.

KANDİLLEŞME

Kandilleşmek işi.

KANDİLLİ

Kandili olan. Çok sarhoş.

KANDİLLİHALI

Göbek motifi kandili stilize eden halı. (Taşpınar Aksaray Niğde).

KANDİLCİLİK

Kandilcinin yaptığı iş.

  -   -   -  

Anlamında KANDİL bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KANDİL geçen kelimeler listesi verilmiştir.

CİVANPERÇEMİ

Birleşikgillerden, birçok türü olan bir kır bitkisi, kandil çiçeği (Achillea millefolium).

ŞAMDAN

Üzerine kandil, mum veya herhangi bir ışık kaynağı konulan yüksek tabla, mumluk, çırakma, şamdanlık.

CIBIR

Sırsıklam, sulu. Geçim darlığı çeken, yoksul, züğürt. İşsiz, güçsüz. Tüyü dökülmüş. Kel. Tembel. Beceriksiz. Kısa boylu insan. Yaşı büyük, boyu küçük. Cılız, zayıf. Suyun sığ yeri. Küçük tahta fıçı. Ağaçsız ova. Ağaçsız dağ. Tortu. Çıplak. Çürük, ezik meyve. Üzüm posası. Çalı çırpı. Ağaçsız yer. Tüysüz. Parasız, yoksul. Işkın. Parası olmayan, züğürt. Züğürt, kimsesiz. Küçük fıçı. (Kandilli, Güzelyapı, Cihangazi Bilecik). Müflis, fakir.

ÇİRAKHA

Toprak kandil.

FİTİL

Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılmış olan genellikle yağ çekici madde. 0,0125 gram olan ağırlık ölçü birimi. Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş. Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi. Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu. Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde. Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılmış olan kabartma yol. Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç. Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit.

ÇİRAPPA

Toprak kandil.

ÇIRAPNA

Kandil.

REZEDE

Muhabbet çiçeğigillerden, 1,5 metre yüksekliğinde, tohumlarından kandil yağı, çiçeklerinden sarı boya çıkarılan otsu bir bitki, rezede çiçeği (Reseda luteola).

DAKICA

Sırtta desti, güğüm gibi nesneleri taşıma sırasında kullanılan urgan. (Kandilli Bozüyük Bilecik).

BUVAZ

Boğaz. Gebe. Boğaz, dar geçit. Değirmen taşının ortasındaki delik. (Kandilli Bozüyük Bilecik).

ŞAMANDIRA

Halkalarına tekne bağlamak için limanda demirlenmiş olan, içi boş, her yanı kapalı, çoğunlukla metalden yapılmış olan fıçı vb., yüzer top. Kapama düzenini sağlayan, metal veya plastikten yapılmış, suda yüzen top. Denizde yol göstermeye, bir tehlikeyi veya geçiş yolunu haber vermeye yarayan yüzer cisim. Kandilde fitili tutmak için yağda yüzen telli mantar düzeni.

ÇÖRDEK

Gabya mantileri üzerine bağlanan palanga, flok ve yan yelkenleri kandilisası.

PESÜS

İçinde yağ yakılan toprak kandil.

MAHYA

Ramazan gecelerinde, camilerde iki minare arasına gerilen ipler üzerine kandil veya elektrik ampulleriyle yazılan yazı veya yapılmış olan resim. Çatılarda iki eğik yüzeyin birleştiği bölüm.

ÇIRAKÇI

Tekkenin kandillerini yakmaya memur kimse.

ÇERAĞ

Mum, kandil, lamba ve benzerleri ışık veren araç, çırağ. Işık, çırağ.

AYAKÇA

Dokuma tezgâhı pedalı. Merdiven, merdiven basamağı. Dokuma tezgâhını işletmek amacıyla üzerine ayakla aşağı yukarı basılan pedal. (Yavuz, Düzenli Şavşat Artvin; Ankara) (ayakçak : (Bekili Çal Denizli) (ayakçak) : (Köselerli Tarsus İçel) (ayaklık) : (Yalvaç Isparta; Kandilli, Bozüyük Bilecik).

İDARE

Yönetme, yönetim, çekip çevirme. Hoş görme, göz yumma. Yetinme. Tutum. Bir kurum ya da kuruluşun yönetildiği yer veya makam. İdare kandili veya lambası. Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü. Bir kurumun işlerini yürüten kurul.

IŞITIM

İçine yağ konularak ucundaki fitil sayesinde ışık elde edilen kandil.

ABDALCIK

Erzurum kenti, Kandilli bucağına bağlı bir bölge.