Kelimeler arşivi içinde; başında "jel" olan, toplam 10 adet kelime bulunmaktadır. jel ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu jel ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde jel olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
JELATİNLEŞTİRME
JELATİNLEMEK, JELLEŞTİRİCİ
JELATİNLEME
JELATİNSİZ
JELATİNLİ
JELATİN
JELADA
JELOZ
JEL
JEL
Tedavi amacıyla kullanılan jöle yapısında bir krem türü.
JELATİN
Genellikle hekimlik ve fotoğrafçılıkta kullanılan, hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde. Ambalaj için kullanılan ince, parlak bir madde.
JELOZ
Agaragar.
JELATİNSİZ
Jelatinle kaplanmamış.
JELATİNLEMEK
Bir yeri veya şeyi jelatin ile kaplamak.
JELADA
(Theropithecus gelada), Maymunlar (Primates) takımının uzunkuyruklumaymungiller (Cercopithecidae) familyasından bir memeli türü. Uzunluğu 93, kuyruğu 55 cm. Boynunda ve omuzlarında çok uzun, manto görünüşü veren kıllar vardır. Koyu kahverengidir. Habeşistanda yaşar. Maymunlar (Primates) takımının, Eski Dünya maymunugiller (Cercopithecidae) familyasından, 93 cm kadar uzunlukta, 55 cm kadar kuyruğu olan, boynunda ve omuzlarında çok uzun kıllar bulunan, koyu kahverengi, Habeşistan'da yaşayan bir tür.
JELLEŞTİRİCİ
Jel oluşumuyla gıdada farklı bir yapı oluşturan madde.
JELATİNLEŞTİRME
Tane yemlerin yapısında bulunan nişasta granüllerinin sulu ortamda ısı veya kimyasallar etkisi altında dönüşümsüz olarak şişmesi.
JELATİNLEME
Jelatinlemek işi.
JELATİNLİ
Jelatinden yapılmış veya jelatinle kaplanmış.
Bu bölümde tanımı içerisinde JEL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
İMMÜNODİFÜZYON
Antijen veya antikorların yarı katı bir jel içinde dağılması sırasında karşılaştıkları yerde birikinti oluşturması esasına dayalı bir teknik.
HİDROKSİPROLİN
Kollagende bulunan prolin amino asidinin hidroksilli türevi. Jelatin ve kollajende bulunan prolinden elde edilen kristalize yarı esansiyel bir amino asit.
KOLLOİDAL
Kolloit durum gösteren, kolloit niteliğinde. Kolloit veya jelatin tabiatında veya yapısında olan.
AGARAGAR
Deniz yosunlarından çıkarılan, beslenme endüstrisinde, hekimlikte ve bakteriyolojide kullanılan bir jelatin türü, jeloz.
PROJELENDİRME
Projelendirmek işi.
KAPSÜL
Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça. Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde. Bir organı veya yapıyı çevreleyen kese biçiminde zar. Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk. Şişe kapağı. Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap. Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç. Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç. Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap.
İMBİBİSYON
Bir sıvının bir katı veya bir jel tarafından soğurulması. Emilme, sıvının katı madde tarafından emilmesi.
TARAKLILAR
Sölenterlerin, saydam ve jelatinli deniz hayvanlarını içine alan sınıfı.
KOLOİDAL
Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan.
JİLATİN
Jelatin.
OPAL
Silisin hidratlı ve jelatinli bütün türlerini kapsayan değerli bir mineral, panzehir taşı. İnce, düzgün dokunmuş pamuklu kumaş.
AGAR
Kırmızı alglerden özütlenen jelâtinimsi bir madde olan agar-agar'dan hazırlanarak bakteri kültürleri için ve elektroforez jelleri için kullanılan jelâtinimsi bir madde. Agar-agar. Kırmızı alglerden elde edilen agar-agardan hazırlanarak bakteri kültürleri ve elektroforez jelleri için kullanılan jelatinimsi bir madde, agar-agar. Su yosunlarından elde edilen, bileşiminde çok sayıda değişik asidik polisakkarit bulunan hidrofilik, sarı renkli, bakteriyolojik kültür vasatlarının hazırlanmasında kullanılan bir madde, agar agar. Kimi su yosunu türlerinden elde edilen, kuru ve iyonize olmayan, agariboz birimlerinden yapılmış ishal yapıcı bir madde.
HİDROJEL
Su ile şişmiş, katı, üç boyutlu ağ yapılı, %20-95 sudan ibaret hidrofilik makromoleküller. Ana madde olarak jelatin veya nişasta kullanılabilir. Boyalarda, yazı mürekkeplerinde, gıda ürünlerinde, farmakolojide ve kozmetiklerde kullanılır.
KOLAJEN
Hareket sisteminin yapı taşlarını, özellikle kemik, lif ve eklemleri oluşturan protein. Glisin tipinde bir protein, hücre ve kemiklerde bulunan, %50-75 C, %6,47 H ve %17,86 N bileşiminde; kaynayan suda jelatin oluşturan organik bir yapı.
KOLOİT
Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen maddelerin genel adı, billursu karşıtı.
PELTELEŞME
Pelteleşmek işi. Bitkisel hücre zarlarındaki selülozun değişmesi ve jelatin kıvamını alması.
AGAROZ
Agardaki jelleşmeden sorumlu bir bileşik. Elektroforez yönteminde destekleyici tabaka olarak kullanılan deniz yosunundan elde edilmiş polisakkarit yapısındaki polimer.
CELATİN
Fransızca kökenli gélatine: jelatin kağıt.
BESNOİTİA
Eucoccidiida takımında, Eimeriina alt takımında bulunan ookistleri Toxoplasma ookistlerine benzeyen, Besnoitia bennetti atlarda, B. besnoiti sığırlarda, B. jellisoni, B. wallacei türleri kemiricilerde enfeksiyona neden olan koksidiyan protozoa cinsi.
İMMÜNOBLOTLAMA
Elektriksel alanda jel üzerinde göç ettirilen ve fraksiyonlarına ayrılan proteinlerin bir katman üzerine aktarılarak işaretli antikorlar yardımıyla görünür duruma getirilmesi işlemi, immünoblot, Vestern blot.