İçinde ÖĞEN geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "öğen" olan, toplam 25 tane kelime bulunuyor. İçerisinde öğen bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu öğen ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında öğen olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

HARMANDÖĞEN

10 harfli kelimeler

BÖĞENLEMEK, BÖĞENNEMEK, DÖĞENSİLİK

9 harfli kelimeler

SÖĞENDİRE, ÖĞENDEREK, ÇÖĞENDELİ, DANADÖĞEN

8 harfli kelimeler

TAŞDÖĞEN, BÖĞENMEK, ÖĞENDİRE, ÇÖĞENDER, ÖĞENDERE, GÖĞENMEK

7 harfli kelimeler

BÖĞENEK, DÖĞENEK, ÇÖĞENEK, BÖĞENTİ

5 harfli kelimeler

GÖĞEN, DÖĞEN, ÇÖĞEN, CÖĞEN, SÖĞEN, BÖĞEN

4 harfli kelimeler

ÖĞEN

Bazı kelimelerin anlamları

ÖĞEN

Evin önündeki geniş yer, avlu. Akciğer.

ÖĞENDEREK

Hayvanları dürtmekte kullanılan ucu bizli değnek, üvendire.

BÖĞENEK

Suyun önüne çekilen set, bent.

TAŞDÖĞEN

Gece bekçisi : Bu sene taşdöğen hakkı 80 kile ekin imiş. Değirmen taşı.

DANADÖĞEN

Haylaz delikanlı, genç erkek.

ÇÖĞENDELİ

Kabartmalı duvar.

ÖĞENDERE

Hayvanları dürtmekte kullanılan ucu bizli değnek, üvendire. Ucunda çivi bulunan sopa, üvendire.

SÖĞENDİRE

Fırın süpürmeye yarayan, ucunda paçavra bulunan sırık.

HARMANDÖĞEN

Iğdır şehri, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

ÖĞENDİRE

Hayvanları dürtmekte kullanılan ucu bizli değnek, üvendire. Çift hayvanlarını dürterek yürütmek, sabanda biriken çamur ve pislikleri temizlemekte kullanılan bir ucunda imbal adı verilen çivi, diğer ucunda çekel adı verilen üçgen biçiminde yassı küçük bir temizleme demir yaprağı bulunan uzun deynek. Sığır sürmeye yarayan ucu sivri değnek.

ÇÖĞENDER

Erzurum ilinde, Pasinler belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

BÖĞENNEMEK

Hayvan yavrusu ilk çişini yapmak.

DÖĞENSİLİK

Döven oku.

BÖĞENLEMEK

Koyun, keçi baharda bulaşacak şekilde sulu pislik yapmak.

GÖĞENMEK

Elbise.

BÖĞENMEK

Irmak, nehir suları kabarmak. Su, önü tutulduğu için toplanmak, birikmek. Su, düz yerde her tarafı sulayarak ağır ağır akmak. Beğenmek.

  -   -   -  

Anlamında ÖĞEN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÖĞEN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

CENREK

Öğendirenin ucundaki demir sıyırgı.

ÇEMEK

Öğendirenin ucundaki demir sıyırgı. Yer odalarındaki camsız pencere. Çok konuşan, geveze. Zıpkın. Çekmek.

CARCAR

Geveze, yaygaracı. Çingene. Geveze, dedikoducu. Döven. Un ve bulgur çekilen makine. Kışın avlanan boz renkli Bir kuş. Tekerlekli döğen.

EKEVÜL

Döğen.

AYRIBİÇİM

Bir öğenin, bir bileşiğin atom ya da moleküllerinin ayrı düzenlenmeleriyle oluşan değişik biçimlerin her biri.

ÇEÇLEMEK

Ekini, döğenlemek üzere harmana dökmek, yaymak.

CÖMEK

Öğendirenin ucundaki demir sıyırgı.

ÇERKELLİ

Öğendirenin alt ucundaki demir sıyırgı.

CUNEK

Öğendirenin ucundaki demir sıyırgı.

ÇÖZÜMLEME

Çözümlemek işi. Bir cümledeki kelimelerin hangi kelime türünden olduklarını veya özne, tümleç, yüklem görevlerinden hangisinde bulunduklarını belirtme, tahlil. Kelimenin kökünü bulup eklerini gösterme. Bir metni belirli yöntemlere bağlı kalarak gözden geçirme, tahlil. Herhangi bir konunun, bir nesnenin düşüncede veya gerçeklikte kurucu parçalarına ayrılmak yoluyla yapısının, işleyişinin ve gelişim yasalarının ortaya konması işlemi. Bir maddenin birleşimindeki yalın cisimlerin niteliğini veya niceliğini anlamak için yapılan işlem, tahlil, analiz. 7. mat. Bir sayıyı onluk ve birliklerine ayırıp yazma. Bir dizgeyi, onu oluşturan altdizgelere ayırıp bunlar arasındaki işlevsel ilişkileri araştırarak inceleme, bu yolla dizgeyi tanımaya çalışma yöntemi, bk. dizge çözümleme. Bir söylemi meydana getiren kelimelerin çeşidini ve cümledeki rollerini belirtme işi. Çözümleme ya gramerin verdiği değerlere göre (GRAMATİKAL ÇÖZÜMLEME, An. grammatical), ya kelimelerin karşılıklı ilgi ve durumlarına göre (SÖZDİZIMCE ÇÖZÜMLEME, An. syntaxique) veya mantıkça çıkarılan hükümlere göre (MANTIKÇA ÇÖZÜMLEME, An. logique) olur. Bir bütünü oluşturan parçaları bilimsel bir amaçla birbirinden ayırma işi. Öğretimde bir konunun ya da birimin (ünite) bölümleri üzerinde ayrı ayrı durarak çalışma. Bir sorunu bir dizi daha ilkel soruna indirgeme. Bir özdeğin kimyasal bileşimini bulma. Karmaşık bir bütünü, yapısını anlamak amacıyla parçalarına, öğelerine, birleşenlerine ayırma. inceleme, irdeleme. Bir özdeğin kimyasal bileşimini nitel ve nicel olarak belirleme. Erey ve yakınsama olgularını dört işleme katarak işlev, türev, tümlev, dizi ve derneyleri inceleyen uzbilim dalı. Anlamdaş. uzbilimsel çözümleme. Bir yapının, bir dizge bileşenlerinin, niteliğini ya da niceliğini anlamak için yapılan işlem. (Yapısal ruhbilim) Anlık süreçlerini oluşturan temel öğeleri içebakış yolu ile ana öğelerine ayırma. Tahlil etime, inceleme. Herhangi bir konunun, bir nesnenin düşüncede ya da gerçeklikte kurucu parçalarına ayrılması yoluyla yapısının, işleyişinin ve gelişim yasalarının ortaya konması işlemi. Gözlem sonuçları ya da verileri uygun bir biçimde düzenleyerek yine uygun işlemler aracılığıyla anlamlandırma ve onlardan sonuçlar çıkarma. 2 Bireşik bir öğenin bileşenlerine ayrılması, bk. bireşim. Öykü, roman ve öbür türlerde, insan duygularını inceden inceye belirtme. Bir tümceyi, bir dizeyi, anlaşılması güç bir sözü birimlerine ayırarak açıklama.

ALTDAMGA

Bir terimin ya da öğenin sağ altına vurulan damga. Örnek. deki i damgası.

BADASTAN

Döğende sürülmüş ekin.

EFSELEMEK

Döğen ya da sopa ile inceltilen ekin ve benzerleri şeylerin iri kısımlarını üste getirip almak için el ve yaba ile karıştırmak. Bir şeyin irisini üste çıkarmak. Karıştırmak, altını üstüne getirmek. Tahılın içindeki yabancı cisimleri evsecek denilen kap içinde savurarak temizlemek. Toprağı inceltmek. Tahıl ve benzerleri nesneleri toz ve kepeğini ayırmak için kap içinde savurmak.

ÇERKEL

Öğendirenin alt ucundaki demir sıyırgı.

CERCER

Döven. Döğen (harman sürme âleti).

DÖĞENEK

Nasır. Yatağı içinde çalkanarak akan su: Çayın suyu döğenek olur da iyi yemek yedirir. Çok geçilerek çiğnenmiş, yol edilmiş yer.

ÇİKEL

Öğendirenin alt ucundaki demir sıyırgı.

BELLENİM

Makine komutları temel mikrokomutlardan oluşan mikroizlencelenir bir .bilgisayar donanımının, genellikle salt okunur belleğe işlenmiş bir mikroizlenceyi zincirleme yürütmesiyle sağlanan ve bilgisayar donanım ve yazılım öğeleri karşıtlığında kullanılan öğelerin tümü. Bellenim ne tümüyle donanım ne de tümüyle yazılım özelliği gösteren, bu iki öğenin özelliklerini birlikte taşıyan öğedir.

ÇEVKEL

Öğendirenin alt ucundaki demir sıyırgı. Çekişerek pazarlık eden kişi. Kolay ayıklanamayan ceviz: Geçen hafta aldığım ceviz çok çevkelmiş.

ÇEKGEL

Öğendirenin alt ucundaki demir sıyırgı. Pislikleri, çamurları temizlemekte kullanılan övendirenin arka ucundaki küçük, üçgen demir.