Kelimeler arşivinde; içinde "öngü" olan, toplam 58 tane kelime bulunuyor. İçerisinde öngü bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu öngü ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında öngü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
MEİSTERDÖNGÜSÜ
ZÖNGÜLDEMEK, LÖNGÜRDEMEK, KÖNGÜRLEMEK, TÖNGÜLDEMEK, TÖNGÜLLEMEK, TÖNGÜRDEMEK, DÖNGÜLDEYÜK, DÖNGÜLDEVİK, DÖNGÜLDEMEK, TÖNGÜRLEMEK, CORİDÖNGÜSÜ, BÖNGÜLDEMEK
ÖNGÜLLEMEK
DÖNGÜLEME, HÖNGÜLHÖŞ, ÖNGÜNLEME, LÖNGÜRDEK, BÖNGÜLDEK
ÖNGÜNLÜK, ÖNGÜLLÜK, ÖNGÜŞMEK, ÖNGÜRLÜK, ŞÖNGÜRDE, HÖNGÜRTÜ, HÖNGÜRDE, TÖNGÜMEN
SÖNGÜYE, ÖNGÜLLE, ÖNGÜLLÜ, HÖNGÜRE, ÖNGÜLÜZ, ÖNGÜRDE, ÖNGÜRDÜ
SÖNGÜT, SÖNGÜN, TÖNGÜL, ÖNGÜRÜ, ZÖNGÜR, ÇÖNGÜL, DÖNGÜN, ÖNGÜCÜ, GÖNGÜR, LÖNGÜZ, ÖNGÜRE, LÖNGÜR, HÖNGÜL, HÖNGÜÇ
TÖNGÜ, DÖNGÜ, BÖNGÜ, YÖNGÜ, ÖNGÜÇ, SÖNGÜ, ÖNGÜT, ÖNGÜL, ÖNGÜN
ÖNGÜ
ÖNGÜ
O (nesne): Öngünü getir. Birinci. Öndeki. İlk, önce, önceki. Direnme, inat.
ÖNGÜLLEMEK
İnat etmek.
CORİDÖNGÜSÜ
Kaslarda anaerobik glikolizis sonucu biçimlenen laktik asidin kan dolaşımıyla karaciğere taşınıp burada glikoneogenezisle glikoz üretiminde kullanılması ve sentezlenmiş olan glikoz moleküllerinin yeniden kan dolaşımına verilerek kaslar tarafından alınıp kullanılmasıyla biçimlenen, açlık kan glikoz düzeyinin korunması bakımından önemli olan, glikoz-laktat-glikoz biçimindeki döngü.
TÖNGÜRLEMEK
Kocamak, yaşlılıktan güçsüzleşmek.
TÖNGÜLDEMEK
Zıplayarak yürümek, koşmak. Yuvarlanmak. Kocamak, yaşlılıktan güçsüzleşmek. Yaşlı kimse ağır ağır yürümek. Yaşlılıktan boynu çöküp omuzları çıkmak, kamburlaşmak.
DÖNGÜLDEYÜK
Dengesiz, ileri geri sallanan kişi.
TÖNGÜLLEMEK
Kocamak, yaşlılıktan güçsüzleşmek.
LÖNGÜRDEMEK
At koşarken yer sarsılmak. Deve, kurt ve büyük köpekler yalandan koşmak.
BÖNGÜLDEMEK
Su topraktan kaynamak.
DÖNGÜLDEVİK
Kararsız, işkilli kişi.
DÖNGÜLEME
Bir dizedeki sözcüklerin yerleri değişmekle anlamının ve ölçüsünün bozulmaması: / Recai'ye semen geldi bu mahzende oturmaktan / Bu mahzende oturmaktan Recai'ye seman geldi. / Semen geldi Recai'ye bu mahzende oturmaktan. / Oturmaktan semen geldi Recai'ye bu mahzende./.
DÖNGÜLDEMEK
Herhangi bir cisim suyun üstünde ileri geri hareket etmek. Dengesini kaybedip ileri geri sallanmak. Düşecek hale gelmek: İhtiyar döngüldeyip yürüyor.
TÖNGÜRDEMEK
Atlamak.
ZÖNGÜLDEMEK
Sallanıp sarsılmak.
KÖNGÜRLEMEK
Uyuklamak, gevşemek (sıcak ve uyku nedeniyle).
MEİSTERDÖNGÜSÜ
İnce bağırsak hücrelerinde zara bağlı bir enzim olan gama-glutamil transferazın ve hücre içindeki glutatyonun katıldığı imino asitler dışındaki bütün amino asitlerin taşınmasını sağlayan bir etkin taşıma sistemi, gama-glutamil döngüsü.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÖNGÜ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
MONOÖSTRÜS
İki kızgınları arasında uzun bir anöstrüs dönemi bulunan köpek, çakal, kurt, aslan gibi etçillerin kızgınlık döngüsü düzeni.
CAMP
Döngüsel adenozin monofosfat.
ARJİNAZ
Üreotelik canlılarda üre döngüsünün son basamağında arjinini üre ve ornitine hidrolize eden ve ana kaynağı karaciğer olan enzim.
ENDOMETRİYUM
Döl yatağının tunika mukozasını oluşturan iç zarı. Epitel katmanı ve döl yatağı bezlerini içeren lamina propriyadan oluşan, kızgınlık döngüsü dönemine göre histolojik yapısında ve fonksiyonlarında değişmeler olan, fonksiyonel kat.
ANÖSTRÜS
Dişi memelilerde yumurtalık etkinliğinin anormal bir biçimde yokluğu. Kedi, koyun, kısrak, keçi gibi mevsimsel poliöstrik hayvanlarda üreme sezonları arasındaki inaktif dönem (mevsimsel anöstrüs). Köpek ve bazı yabani etçiller gibi monoöstrik hayvanlarda yumurtalık etkinliğinin bulunmadığı kızgınlık döngüsünün bir evresi, seksüel dinlenme dönemi.
ÖNGÜCÜ
Eninde sonunda ne olursa olsun, er geç: Ne yapalım öngücü veririz borcumuzu. Zorunlu olarak, koşul ve durum ayırmaksızın. Nasıl olsa.
KİLOHERTS
Saniyede 1000 periyodik döngünün frekansı, 1 kHz.
KAPSAYICI
Bütün özellikleri ve incelikleri içine alan tanım, kısır döngü karşıtı.
DÖNGÜN
Dargın. Bir tarafa dost görünüp de onlardan aldığı havadisleri karşı tarafa götüren, satılmış kimse: Veli döngün, onun yanında gizli söz söylemen. Tadı değişmiş, ekşimiş (yemek): Yemeğin tadında döngünlük var. Hastalığı iyiliğe dönmüş durumda olan: Çok şükür hasta döngün durumda. Sözünde durmayan, dönek.
İNTERFAZ
İki mitoz bölünmesi arasındaki evre; çekirdek ve sitoplâzma bölünmesi yapıldıktan sonra başlar. DNA kopyalanmasının yapıldığı S (sentez) safhası ile bundan önceki G0, G1 ve sentez sonrasındaki G2 (G:gap:ara) safhalarından oluşur. Hücre döngüsünde hücrenin bölünme olmayan G1, S ve G2 aşamalarını içeren zaman aralığı.
DİYALEL
Bir önermeyi başka bir önerme ile tanıtlamak yoluyla yapılmış olan sofizm, üstü örtülü bir tür kısır döngü.
MIKNATIN
Dönü mıknatıs kolcuğu birimi. Öğeciksel parçacıkların mıknatıssal döngü birimi; Bohr mıknatını 5584 Gauss cm/mol 'dür.
MENSTRUASYON
Primatlarda döngünün başlangıcında döl yatağının endometriyum fonksiyonalisindeki nekrotik doku parçalarının kanla birlikte atıldığı dönem.
DÖNGÜ
Herhangi bir olayın birden fazla tekrarlanması. Kısır döngü.
HÖNGÜRE
Nereye, ne yana ?. Oraya: Çuvalı höngüre bırak.
METASİKLİK
Bir parazitin yaşam döngüsünde son konak için enfekte olan everesi. Bir parazitin yaşam siklusunda, son konak için enfektif olan evre.
MONOKSEN
Yaşam döngüsü boyunca yalnızca bir konakçıda bulunan parazit, monogenetik. Gelişmesinde tek bir konak kullanan parazitlere verilen ad. Bir parazitin tüm hayatı boyunca tek konakta yaşaması.
HETEROKSEN
Yaşam döngüsü boyunca iki veya ender olarak daha fazla konakçıda bulunan parazit. Bir parazitin hayat siklusu boyunca birden çok konağın içerisinde yaşaması.
METASERKER
Birçok digenetik trematodun yaşam döngüsünde görülen serker ve erişkin arasındaki kistlenmiş evre. Birçok digenetik trematodun yaşam siklusunda görülen serker ve erişkin arasındaki kistlenmiş evre.
DİÖSTRÜS
Kızgınlık döngüsünün en uzun devrelerinden biri. Bu dönemde metösrüste biçimlenen sarı cisim etkin olarak progesteron salgılar. Poliöstrik hayvanlarda dönemin sonlarına yakın uterustan salgılanan lüteolitik maddeler sarı cismin erimesine neden olarak diöstrüsün sona ermesini sağlar ve hayvan yeniden proöstrüs evresine girer.