Kelimeler arşivinde; içinde "sure" olan, toplam 12 tane kelime bulunuyor. İçerisinde sure bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu sure ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında sure olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
GÜLÜMSUREMEK
SURETİYLE
SURETBAZ
MAKSURE, MAHSURE, MANSURE, MENSURE
SURETA, MESURE
SURET, SUREL
SURE
SURE
Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri.
MANSURE
Allah'ın yardımıyla üstün gelen, galip gelen.
GÜLÜMSUREMEK
Gülümsemek.
MENSURE
Saçılmış, dağılmış.
SURETİYLE
Yoluyla, biçimiyle.
SURETBAZ
Eski Türklerde kukla oynatıcısına verilen ad. (Kuk) Eski Türklerde Kukla oynatıcı.
SURET
Görünüş, biçim. Yüz, çehre. Resim, fotoğraf. Yazı ya da resim kopyası, nüsha. İslam felsefesinde, varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönü. Biçim, yol, tarz.
MAHSURE
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.
SURETA
Görünüşe göre, görünüşte. Yalandan.
MAKSURE
Camilerde, parmaklıklarla çevrilmiş yer. Bir evin yabancıların girmesine izin verilmeyen bölümü.
SUREL
Yaklaşık bir dönümlük arazi, bir duvarlık taraça arazi.
MESURE
Rivayet yoluyla öğrenilmiş olan ünlü, önemli haber.
Bu bölümde tanımı içerisinde SURE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
RADYATÖR
Hava, su veya buharı ısıtmak veya soğutmak suretiyle meydana gelen sıcaklığı veya soğukluğu yayan, böylece ısıtma ve soğutmada kullanılan cihaz. Bağlı bulunduğu motordaki ısı derecesinin yükselmesini önleyen soğutucu.
REZEKSİYON
Sağlam kısımları korumak ve gerekiyorsa o kısımların bağlantısını yeniden kurmak suretiyle bir organın bir parçasını kesip çıkarmak için yapılmış olan cerrahi müdahale.
OCAK
Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer. Bahçelerde veya bostanlarda her tür meyve ve sebze tohumu veya fidesinin dikimi için ayrılmış toprak çukuru. Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer. Şömine. Isı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet. Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer. Ev, aile, soy. Yeniçeri teşkilatını oluşturan odalardan her biri. Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer. Halk hekimliğinde bir önceki kuşaktan el verme suretiyle aktarılan bilgileri kullanarak belirli bir şikâyeti veya hastalığı iyileştirdiğine inanılan aile. Yılın birinci ayı, kânunusani.
NAMAZLIK
Seccade. Namazda okunan kısa sureler. Namaz süresi kadar olan.
FRİSA
Tütsüleme suretiyle kurutulmuş ringa balığı.
TEFSİR
Yorumlama. Kur'an'ın surelerini açıklayan eser. Yorum. Kur'an'ın surelerini açıklayarak görüşler ileri sürme ve bunları yazma, yorumlama bilimi. Kur'an'ın surelerini açıklayarak görüşler ileri sürme ve bunları yazma, yorumlama.
AKIT
Sidik. Çoğu kaynatmak suretiyle akideleşmiş şeker, pekmez, koyu pekmez. Salça. Taş kemer, kubbemsi taş tavan: Tavanları akıt evler soğuk olur.
AĞILA
Gece, kırda yatırılan koyun sürüsünü korumak için yapılan çitle çevrili yer, açık ağıl. Daldırma suretile dikilen bağ çubuğu.
ANİSAKİOZİS
Anisakis cinsi nematodların insan ve hayvanlarda neden olduğu enfeksiyon. İnsanlar enfeksiyona parazit larvalarıyla enfekte salmon ve ringa gibi deniz balıkların çiğ veya az pişmiş olarak yemek suretiyle yakalanırlar.
ENAM
Yaratılmış bütün canlılar. Halk. İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı.
FATİHA
Kur'an'ın ilk suresi.
AYET
Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri.
ALASLAMA
Halk dilinde İnsan ve hayvanların çevresinde ateş dolaştırmak suretiyle hastalıklardan korunmasını sağlamak için yapılan işlem.
YASİN
Kur'an surelerinden biri.
ABSİDİATÜRLERİ
Çürümüş bitkisel materyalde çoğalmak suretiyle insan, sığır ve laboratuvar hayvanlarında enfeksiyon oluşturan, Mucoraceae ailesinden, doğada yaygın bulunabilen bir cins mantar.
İHLAS
Temiz sevgi ve yürekten bağlılık. Kur'an surelerinden biri. İbadetlerdeki içtenlik.
ALUŞGA
Nohutlu et veya tavuk suyuna kuşbaşı büyüklüğünde, yumurta ile yoğrulmuş hamur parçaları konulmak suretiyle yapılan yemek.
KOPYA
Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı. Taklit edilmiş olan. Suret çıkarma işi. Yazılı sınavda gizlice bakmak için hazırlanmış kâğıt. Aynı canlıdan eşeysiz olarak üreyen canlı, klon. Bir sınavda soruları cevaplamak için başka birinden veya yerden gizlice yararlanma.
YALANDAN
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta. Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü.
MEZAMİR
Düdükler. Makamla okunan Zebur sureleri.