İçinde KÜMÜ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "kümü" olan, toplam 19 tane kelime bulunuyor. İçerisinde kümü bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu kümü ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında kümü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

BİYOAKÜMÜLASYON

12 harfli kelimeler

YAPRAKDÖKÜMÜ

11 harfli kelimeler

KÜMÜRDENMEK

10 harfli kelimeler

AKÜMÜLATÖR, KÜMÜLASYON

9 harfli kelimeler

KÜMÜLATİF, KÜMÜRTLEK

8 harfli kelimeler

KÜMÜLMEK, KÜMÜRDAK, KÜMÜRDEK

7 harfli kelimeler

KÜMÜLÜS, KÜMÜRÜÇ, KÜMÜRÜK, KÜMÜLTÜ

6 harfli kelimeler

KÜMÜLÜ

5 harfli kelimeler

KÜMÜL, KÜMÜK, KÜMÜR

4 harfli kelimeler

KÜMÜ

Bazı kelimelerin anlamları

KÜMÜ

Lohusalıkta al basma.

KÜMÜRDENMEK

Yabanıl hayvan bağırmak, homurdanmak: Aslan kümürdendi.

KÜMÜLMEK

Çentilmek, aşınmak, kütleşmek, körlenmek.

KÜMÜLASYON

Kümelenme.

KÜMÜLÜ

Susam sapları yığını. Koni.

KÜMÜRTLEK

Kıkırdak.

AKÜMÜLATÖR

Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan, istenildiğinde bunu elektrik enerjisi olarak veren cihaz, akımtoplar, akü.

KÜMÜRDEK

Olmamış kavun, kelek. Otların sertleşmemis saplan. Kıkırdak.

KÜMÜRÜK

Basık burunlu.

BİYOAKÜMÜLASYON

Bir kimyasal maddenin her hangi bir besin zincirine girerek su canlılarında birikmesi. Organizmalarda bazı kimyasal maddelerin birikmesi.

KÜMÜRÜÇ

Kulpu ve emziği kırık testi.

KÜMÜRDAK

Olgunlaşmamış kavun.

KÜMÜLTÜ

Kırlarda, ormanlarda eğreti olarak yapılmış bekçi veya avcı kulübesi.

KÜMÜLATİF

Kümeli.

YAPRAKDÖKÜMÜ

Güz.

KÜMÜLÜS

Küme bulut.

  -   -   -  

Anlamında KÜMÜ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KÜMÜ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AKÜ

Akümülatör.

BÜKÜMLÜ

Bükülmüş olan, bükümü olan.

BÜKÜMSÜZ

Bükülmemiş olan, bükümü olmayan.

KARTONMACUNU

(Süsleme) Paçavra lifleri ve kâğıt parçalarını suda hamur haline getirdikten sonra alçı ve tutkalla karıştırarak yapılan ve kabartma süslerin dökümünde kullanılan bir çeşit döküm gereci.

AKIMTOPLAR

Akümülatör.

ARACA

Hamal: Yükümü aracaya verdim.

KÖMÜRTLEK

Gırtlak. Bir çeşit kara üzüm. Gırtlak, adem elması (Kaman), karşılığı kümürtlek.

BÜRKÜM

Havanın bunaltıcı sıcak zamanı. Küldeki sıcaklık: Mangalın bürkümünde kahve pişmez.

BAÇLI

Baç ödemekle yükümü olan kişi.

BOĞAZ

Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak. Yiyeceği içeceği sağlanan kimse. İki kara arasındaki dar deniz. İki dağ arasında dar geçit. Yeme içme. Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm. Yedirip içirme yükümü, iaşe.

KÜMÜK

Basık burunlu. Dişi dökülmüş kimse: Künük insan ağır yemek yer. Ucu kalın, kırık, küt: Kümük uçlu kalem. Küçük kulaklı keçi. Kulağı kesik (hayvan için). Küçük. Kısa boylu (kadın): Kümük teyze. Gövdesi kesilmiş ağaç : Elma ağacını kümük hale getirmişler. Çürük diş, aşık, kemik vb. Topraktan çıkarılan yuvarlak, küçük kökler.

KÜMELİ

Kümesi olan. Birikmiş, katılmış, kümülatif.

SÜLFATLANMA

Bir akümülatörün levhaları üzerinde kurşun sülfat tabakasının oluşması.

YAZICI

Yazar. Orduda yazı işleri ile uğraşan er veya erbaş. Bir filmin yazılarını hazırlayan, yazıcı cihazı kullanan kimse. İşi yazı yazma olan kimse. Bilgisayarda hazırlanan metnin yazılı sayfa hâlinde dökümünü veren araç.

TERHAN

Eski Türk devletlerinde, hiçbir vergi yükümü olmayan ve hanın yanına her zaman girip çıkma ayrıcalığı bulunan soylu kişi.

TIRNAK

İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka. Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar. Tırnak işareti. Kanca gibi araçların kıvrık yeri. Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılmış olan dişlerin her biri. Kanun çalmakta kullanılan mızrap. Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski. Gemi demirinin ucundaki yassı parça.

LOTTİNOPLASTİK

(Heykel) Bir çeşit kalıp alma tekniği. Kabartma üzerine hafif yağ sürülür. Üstüne kolalanmış kâğıtlar yayılır. Bir elbise fırçası ile kolalı kağıt, alttaki kabartma girinti ve çıkıntılarına iyice girinceye kadar sürtülür. Kâğıt kuruduktan sonra kabartmadan çıkarılır. İçine alçı dökümü yapılarak özgünün kopyası elde edilir.

DÖKÜMLEMEK

Bir işin dökümünü yapmak.

KÜMELENME

Kümelenmek işi. Yığılma, biriktirme, toplanma, kümülasyon.

HESAP

Aritmetik. Bankadaki işlemlerin yapılabilmesi için kişi, kurum ve kuruluşlar adına düzenlenen çizelge. Alacaklı ya da borçlu olma durumu. Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon. Oranlama, tahmin. Bir girişimin, bir işin başarıya ulaşması için alınan önlemlerin bütünü. Matematiksel işlem. Tutum, durum, anlayış.