Kelimeler arşivinde; içinde "katlı" olan, toplam 13 tane kelime bulunuyor. İçerisinde katlı bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu katlı ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında katlı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
ÇOKKATLILIK, İTİKATLILIK
TOKATLILIK
AVUKATLIK, YÖRÜKATLI, YÜRÜKATLI
İTİKATLI, SAKATLIK, ÇOKKATLI, KATLILIK
TOKATLI
KATLIH
KATLI
KATLI
Katlanmış, bükülmüş. Katı veya katları olan.
ÇOKKATLILIK
Belirli bir öğecik erke düzeyinde olup, toplam dönüleri S olduğu için (2 S + 1) çakışıklık gösteren durulara ilişkin sayı. Belirli bir öğeciğin ışıdığı çizgilerin özdeş ya da çok yakın erkeli sayısı.
TOKATLILIK
Tokatlı olma durumu.
TOKATLI
Tokat ilinden olan kimse. Karabük şehri, Safranbolu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Kastamonu ili, İğdir bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
İTİKATLI
İtikadı olan, inançlı, imanlı.
YÖRÜKATLI
Ağrı kenti, Diyadin ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
YÜRÜKATLI
Erzurum şehrinde, Horasan ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
KATLIH
Katlık, elbise.
KATLILIK
f(x) =0 çok terimli denkleminin n-inci basamaktan bir çokkatlı kökü için n sayısı.
SAKATLIK
Sakat olma durumu, malullük, maluliyet. Kaza, terslik. Yanlış, kusur, hata.
AVUKATLIK
Avukat mesleği. Gereksiz, boş savunma. Avukatın yaptığı iş.
İTİKATLILIK
İtikatlı olma durumu.
ÇOKKATLI
Toplam dönüsü S = 0,1/2,1, 3/2... olduğundan (2 S + 1) = 1,2,3, 4... katlı çakışıklık gösteren öğecik duru ya da erke düzeyi.
Bu bölümde tanımı içerisinde KATLI geçen kelimeler listesi verilmiştir.
MALULEN
Sakat, hasta bir biçimde. Hastalık, sakatlık sebebiyle.
DUBLEKS
İki katlı (ev).
APARTMAN
Birkaç katlı ve her katında bir veya birkaç daire bulunan yapı.
GÖKDELEN
Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı.
HAN
Doğu ülkelerinde yerli beyler ve Kırım girayları için kullanılan unvan. Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna getirilen unvan. Büyükşehirlerde serbest mesleklerde çalışanların oda veya daire tutup çalıştıkları birkaç katlı yapı. Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri. Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı.
BUNGALOV
Hindistan'da tek katlı, genellikle tahtadan yapılmış, veranda ile çevrili ev. Genellikle tahtadan yapılmış, tek katlı ev.
SAĞLAM
Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli. Gerçek, inanılır bir temeli olan. (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak. Zarar görmemiş, bozulmamış. Güvenilir.
MALULİYET
Sakatlık.
KORDONE
Sim, gümüş veya ipek ipliklerin bükülmesiyle hazırlanan ve el işlemelerinde kullanılan ince kordon. Üç katlı bükülmüş ipek ipliği.
İYİLEŞTİRME
İyileştirmek işi, ıslah. Bir kimsenin iş yapmaya engel olan sakatlığını, yetersizliğini gidermek veya bozuk olan ruhsal durumunu düzeltmek amacıyla uygulanan tedavi, rehabilitasyon, rehabilite. İflas hâlindeki işletmeyi iyi yönetimle kâra geçirme, rehabilitasyon, rehabilite.
KOMPRES
Yaraların bakımında veya başka bir amaçla kullanılan katlı bez.
İNANÇLI
İnancı olan, imanlı, itikatlı, mutekit.
FELDSPAT
Potasyumlu, sodyumlu ve kalsiyumlu olmak üzere üçe ayrılan en önemli silikatlı mineral grubu.
KEPBASTI
Çift katlı büyük dalyan ağı.
MALULLÜK
Sakatlık.
HANAY
İki ve daha çok katlı ev. Sofa, hol. Avlu.
KÖTÜRÜM
Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak. Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak). İşleyemeyen, iş yapamayan.
MANŞET
Gömleğin kol ağzına geçirilen, genellikle çift katlı kumaştan yapılmış olan bölüm, kolluk. Voleybolda topa vuruş biçimi. Gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla konulan başlık.
ÖZÜR
Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret. Kusur, defo. Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme, mazeret. Sakatlık, bozukluk, eksiklik ya da elverişsizlik.
DİFANA
Üç katlı bir balık ağı.