İçinde FAZ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "faz" olan, toplam 57 tane kelime bulunuyor. İçerisinde faz bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu faz ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında faz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

FAZLALAŞTIRMAK, MUHAFAZAKARLIK

13 harfli kelimeler

FAZLALAŞTIRMA, FAZİLETSİZLİK

12 harfli kelimeler

HAFAZANALLAH, FAZİLETLİLİK

11 harfli kelimeler

MUHAFAZAKAR, MUHAFAZASIZ, FAZLALAŞMAK

10 harfli kelimeler

LAFAZANLIK, FAZİLETKAR, MUHAFAZALI, İNFAZCILIK, MAHFAZASIZ, FAZİLETSİZ, FAZLASIYLA, FAZLALAŞMA

9 harfli kelimeler

FAZİLETLİ, MAHFAZALI, FAZLULLAH, SEFAZOLİN, NAFAZOLİN, RAFAZİLIH

8 harfli kelimeler

FAZLARAK, FAZLADAN, PARAFAZİ, HAPLOFAZ, İNTERFAZ, MIHAFAZA, MUHAFAZA, FAZLALIK

7 harfli kelimeler

TELOFAZ, METAFAZ, FAZİLET, İNFAZCI, FAZLACA, FAZLICA, LAFAZAN, MAHFAZA, OMFAZİT, AFAZMİD

6 harfli kelimeler

MAFAZA, PROFAZ, İRFAZA, FAZILA, FAZMİT, FAZLAN, ARAFAZ

5 harfli kelimeler

FAZLI, AFAZİ, FAZAN, FAZAM, ELFAZ, İNFAZ, FAZLA, FAZIL

3 harfli kelimeler

FAZ

Bazı kelimelerin anlamları

FAZ

Elektrik geriliminde evre.

HAFAZANALLAH

Kötü bir durumdan uzak bulunmayı dilemek için "Allah bizi korusun" anlamında kullanılan bir söz.

MUHAFAZAKAR

Tutucu.

FAZLALAŞTIRMA

Çoğaltma.

FAZİLETKAR

Erdemli.

FAZLALAŞMAK

Çoğalmak.

FAZİLETSİZ

Erdemsiz.

İNFAZCILIK

İnfazcının yaptığı iş.

MUHAFAZALI

Muhafazası olan.

MUHAFAZASIZ

Muhafazası olmayan.

MUHAFAZAKARLIK

Tutuculuk.

FAZLALAŞTIRMAK

Çoğaltmak.

FAZİLETSİZLİK

Erdemsizlik.

FAZİLETLİLİK

Erdemlilik.

LAFAZANLIK

Gevezelik.

MAHFAZASIZ

Mahfazası olmayan.

  -   -   -  

Anlamında FAZ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde FAZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ARTAKALMAK

Artmak, geriye kalmak, fazla bulunmak.

ARTMAK

Büyük heybe. Değeri yükselmek, fazlalaşmak. Çoğalmak. Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak.

AŞKIN

Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş. Benzerlerinden üstün. Çok, fazla.

ASTRONOMİK

Gök bilimsel. Aşırı, çok yüksek, çok veya aşırı fazla.

ABARTMAK

Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.

ARTI

Toplama işleminde + işaretinin adı, zait. Fazlalık. Sıfırdan büyük, önünde artı işareti bulunan (sayı), eksi karşıtı, pozitif.

ARTIK

İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan. Daha çok, daha fazla. (a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra. Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü. Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli.

AĞDACI

Şeker, tatlı ve helva yapımında ağda hazırlayan işçi. Ağda ile vücuttaki fazla tüyleri veya kılları temizlemeyi meslek edinmiş kimse.

AŞIRI

Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın. Gereğinden fazla, çok. Gereğinden fazla olarak, çokça. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem. Ötede, ötesinde.

ANGIÇ

Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık, kanat.

ARTAĞAN

Alışılandan veya beklenilenden artık verimi olan, bereketli. Çoğalan, fazlalaşan, artımlı.

AĞIRLIKLI

Ağırlığı olan. Değerlendirmelerde üzerinde fazlaca durulan. Çoğunluğu oluşturan.

AYRIŞIK

Ayrışmış olan. Birbirlerine çok fazla benzer özellikler taşımayan parça veya birimlerden oluşan bütün veya topluluk, ayrı cinsten, heterojen. Ayrı türden, çeşit çeşit, muhtelif, heterojen.

ARALAMAK

İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak. Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek. Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek.

AMBALE

"Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek" anlamlarındaki ambale etmek ve "çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek" anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz.

AKAK

Yatak. Eğimi, inişi fazla olan yer. Suyun ivinti yeri. Irmak, dere, çay, küçük akarsu.

ABARTILI

Olduğundan fazla gösterilen, abartmalı, mübalağalı. Abartarak, abartılı olarak, mübalağalı bir biçimde.

AŞK

Aşk hakkında çok fazla tanımlama yapılmıştır. Burada hepsinden bahsedersek, sayfalar dolusu metinler yazmamız gerekir. O yüzden, bu sayfada, diğer sayfalardaki tanımlamalardan farklı olarak, sadece aşk ve aşka benzer kelimelerin tanımını vererek, esas anlamını size bırakıyoruz.

BAĞINTI

Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ. İki veya daha fazla değişken arasındaki bağıntı. Görelik. İki ayrı veri grubu arasında bulunan ilişki derecesinin ölçümü, deneştirme, korelasyon. İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik. Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık, korelasyon.

AKIŞKANLIK

Akışkan olma durumu. Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite.