Kelimeler arşivinde; içinde "deprem" olan, toplam 9 tane kelime bulunuyor. İçerisinde deprem bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu deprem ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında deprem olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DEPREMSİZLİK
DEPREMÇİZER, DEPREMYAZAR, DEPREMBİLİM, DEPREMGÖRÜR, DEPREMÖLÇER
DEPREMZEDE
DEPREMSİZ
DEPREM
DEPREM
Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele.
DEPREMGÖRÜR
Bir deprem olduğunu gösteren aygıt.
DEPREMÖLÇER
Depremlerin doğrultusunu, süresini ve gücünü ölçen aygıt.
DEPREMYAZAR
Depremlerin yerini, süresini, şiddetini tespit eden çok duyarlı cihaz, sismograf.
DEPREMZEDE
Depremde zarar görmüş kimse.
DEPREMÇİZER
Depremyazar.
DEPREMSİZLİK
Depremsiz olma durumu.
DEPREMBİLİM
Depremleri ve depremlerle ilgili olayları inceleyen bilim dalı.
DEPREMSİZ
Deprem görülmeyen (bölge).
Bu bölümde tanımı içerisinde DEPREM geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KARABOĞAZ
Susuzluğun ya da depremin toprakta açtığı çatlaklar. Baş tutmuş yeşil soğan. Evlenmemiş erkek. Asalak, başkasının üzerinden geçinen adam. Fikir ve düşünüşü başkalarına aykırı olan, aksi. İki yüzlü, arabozucu. Obur. Bir çeşit soğan. Kayseri şehrinde, Pınarbaşı belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Kırşehir şehri, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Sivas şehri, İmranlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
İÇGÜÇLER
Yanardağlar ve bunların yeryüzüne püskürdükleri kızgın magmanın etkileri, depremler, kırılma ve kıvrılma gibi olayları yaratan ve kökeni yeryuvarının içinde olan güçlerin tümü. bk. dışgüçler. Dağların oluşu, magma devimleri, depremler, denge durumundan sapma gibi olaylarla, yerkabuğunun yapısal biçim değişmelerinin nedeni olan yeriçi güçler.
SİSMOLOJİK
Deprem bilimsel.
SİSMOLOG
Deprem bilimci.
GÖÇÜCÜ
Göçme işini yapan. Ölümü yakın olan. Genellikle şiddetli deprem sonrasında ağır hasara uğramış ve yıkılmak üzere olan (bina). Mevsimine göre yer değiştiren (hayvan).
JEODİNAMİK
Volkan, deprem, aşınma vb. etkenlerle yer kabuğunda oluşan değişikliklerin incelenmesi.
DALGA
Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genel olarak rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Bir yüzeydeki kıvrım. Geçici sevgili. Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri. Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem. Gizli iş, dalavere. Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi. Geçici aşk ilişkisi. Saçların kıvrım genişliği. Dalgınlık. Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu.
SİSMİK
Depremle ilgili.
BÜYÜKLÜK
Büyük olma durumu. Ululuk. Depremde oluşan enerjinin düzeyini belirten ölçü. Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış.
SİSMOLOJİ
Deprem bilimi.
HİPOSANTIR
Deprem ocağı.
DEBREM
Deprem.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
HAREKET
Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Vücudu oynatma, kıpırdatma ya da kımıldanma. Deprem. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Yola çıkma. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Davranış, tutum. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Devinim. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi.
ZELZELE
Deprem.
SARSINTI
Sarsılma işi, birden sallanma. Canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan durum, sadme, travma. Deprem sırasındaki yer hareketlerinin her biri. Bir kişi, toplum, kurum veya kuruluşun dengesini etkileyen, beklenmedik olumsuz değişiklik. Deprem. Titreme, titreyiş.
HEREKET
Arapça kökenli hareket: Hareket; deprem (Erzincan Merkez). Hareket. Arapça kökenli haraket: hareket; deprem.
SİSMOGRAF
Depremyazar.
EPİSANTIR
Deprem ortası.
ENGEBE
Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış etmenlerin etkisiyle oluşan yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız.