Kelimeler arşivinde; içinde "mali" olan, toplam 72 tane kelime bulunuyor. İçerisinde mali bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu mali ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında mali olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
MALİNESEKÖPEĞİ, FORMALİTECİLİK
MALİYETSİZLİK
FORMALİTESİZ, BAYRAMALİLER, KEMALİAFİYET, SOMALİKEDİSİ
ABNORMALİTE, FORMALİTELİ, PROKSİMALİS, ABNORMALİTİ, MALİYECİLİK, FORMALİTECİ
AMALİERBAA, MALİGNANSİ, LAKRİMALİS, MALİYETSİZ
MALİHÜLYA, DAMALİNİA, NORMALİTE, FORMALİZM, FORMALİTE, FORMALİST, MALİYETLİ, MALİKİYET, MALİKİLİK
MALİYESİ, İHTİMALİ, HERMALİN, MAMALİKA, MALİNKİY, MALİGNAN, FORMALİN, EMALİKEN, DORUMALİ, MALİKANE, ZALİMALİ, MAMALİGA, TURMALİN, MALİYECİ, KEMALİZM, KEMALİYE, MOMALİGA, SOMALİLİ, KEMALİST, AMALİYAT, ANİMALİS, HAMALİYE
SIRMALİ, DOMALİÇ, MALİSOR, SOMALİK, YAZMALİ, ŞAMMALİ, BURMALİ, ANOMALİ, MALİYET, MEMALİK, CÜMALİK, HEMALİS, KÖSMALİ
KOMALİ, CUMALİ, MALİGN, MALİKE, MALİYE, MALİKİ, ŞİMALİ, MALİNE
MALİM, MALİK
MALİ
MALİ
Mal ile ilgili. Parasal. Maliyeye ilişkin, maliye ile ilgili.
MALİNESEKÖPEĞİ
Kısa tüylü, açık kahverengi veya kızıl renkte, tüylerin uç kısımları ve sırtı siyah renkte, kulak uçları siyah ve burun bölgesinde maske şeklinde siyahlıklar görülen Belçika çoban köpeği.
AMALİERBAA
Matematikte dört işlem.
BAYRAMALİLER
Afyon şehrinde, İhsaniye ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
FORMALİTECİLİK
Formaliteci olma durumu.
MALİGNANSİ
Kötücül tümöre dönüşme eğilimi, kanserleşme derecesi.
FORMALİTESİZ
Formalitesi olmayan.
FORMALİTELİ
Formalitesi olan.
KEMALİAFİYET
Ağız tadı.
FORMALİTECİ
Özellikle resmî işlerde yöntemlere, tüzüklere sıkı sıkıya bağlanıp işlerin yürümesini güçleştiren kimse. Biçimci. Bir işi olduğundan fazla abartan, kurallara gereğinden fazla bağlı olan.
MALİYETSİZLİK
Maliyetsiz olma durumu.
SOMALİKEDİSİ
İngiltere'den köken alan, burna doğru çizgilerin sıklaştığı küçük bir baş ve biçimli bir burun yapısı en belirgin özelliği olan, her iki gözünün kenarı da kulaklara doğru siyah çizgilerle çevrili, rengi mavigri ve tüyleri yer yer buz mavisi tonlarıyla açılmış, vücudunda yer alan tüylerinin alt kısımları ve bacaklarının iç kısmı krem renginde, göz rengi soluk yeşil veya mavi, kulaklarındaki tüyleri püskül şeklinde, asil, nazik, isteklerini kolayca anlatabilen ve oldukça zeki, uzun tüylü kedi ırkı.
PROKSİMALİS
Gövdeye yakın.
ABNORMALİTİ
Anomali.
ABNORMALİTE
Normal dışına sapma, anormallik. Herhangi bir organ oluşumundaki biçim bozukluğu, malformasyon.
MALİYECİLİK
Bir devletin mali işleri. Maliyecinin görevi.
Bu bölümde tanımı içerisinde MALİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DEFTERDAR
Bir ilin para işlerini yöneten en üst düzeydeki görevli. Osmanlılarda maliye işlerinin en yüksek yetkilisi veya illerde maliye işleriyle uğraşan görevli.
KORKU
Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü. Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara. Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.
HAMALLIK
Taşıyıcılık. Hamala verilen para, hamaliye. Kaba ve ağır iş. Gereksiz yere yüklenme. Zihni gereksiz bilgilerle doldurma.
BEKLEMEK
Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak. Karşılaşma ihtimali bulunmak. Süre tanımak, acele etmemek. Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek. Oyalanmak. Aramak, istemek. Ummak.
FİNANSAL
Mali.
BİÇİMCİ
Biçime sıkı sıkıya bağlılık yanlısı olan. Alışılmış kural, tutum, davranış veya belli biçimin dışına çıkmayan, şekilci, şekilperest, formaliteci, formalist.
HAZİNE
Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet. Kaynak. Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeylerin bütünü. Değerli şeylerin saklandığı yer. Devlet malının veya parasının saklandığı yer. Devlet malı veya parası. Değerli bir şeyin çok bulunduğu yer. Büyük bağlılık duyulan, değer verilen şey veya kimse. Devletin altın, döviz, bono ve nakit işlemlerini maliye ile birlikte düzenleme görevini üstlenen makam.
ENSTRÜMAN
Çalgı. Mali belge.
MALİKİLİK
Maliki mezhebi.
BİÇİMCİLİK
Biçimci olma durumu, formalizm. Özü, içeriği yeterince önemsemeden yalnız biçim üzerinde duran, biçime ağırlık veren görüş, formalizm.
FON
Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para, kaynak. Bir kuruluşun mali kaynaklarının tümünün göstergesi. Sinemada, tiyatroda oyuncuların arkasındaki resim, fotoğraf veya çeşitli plastik ögelerden oluşan dekor, görüntü. Bir kumaşın alt dokusu. İç mimaride üstüne başka şeyler eklenen bölüm. Bir tabloda, üzerinde konunun işlendiği boya katı.
MALİYECİ
Maliye işlerinde uzman olan veya devletin maliye kuruluşlarında çalışan kimse.
AKÇELİ
Paraya bağlı, parayla ilgili, mali.
ATATÜRKÇÜLÜK
Atatürk'ün düşünce ve uygulamalarından kaynaklanan, Türk Devleti'nin bağımsızlık ve bütünlüğünü, millî egemenliğini, kişi özgürlüğünü, çağdaş olmayı amaçlayan, akla, bilime ve gerçeğe dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik, birbiri ile uyumlu amaçlar, uygulamalar ve ilkeler bütünü, Kemalistlik, Kemalizm. Bu ilkeye bağlılık.
ATATÜRKÇÜ
Atatürkçülük yanlısı, Kemalist.
MALİKİYET
Malik olma durumu.
KAZANIM
Kazanma işi. Bir iş yerinde çalışanlara sağlanan hukuksal, sosyal ve mali her türlü hak, avantaj.
FİNANS
Para, mal. Mali işler.
BÜROKRAT
Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yönetici. Devletle ilgili işlerin yürütülmesinde, kırtasiye işlerini öne sürerek işlemleri zorlaştıran, kırtasiyeci, şekilci, formalist.
ÇATALLI
Çatalı olan. İki veya daha çok ihtimali olan. Pürüzlü (ses). Çatal durumunda olan.