İçinde GÖRMEK geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "görmek" olan, toplam 13 tane kelime bulunuyor. İçerisinde görmek bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu görmek ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında görmek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

12 harfli kelimeler

DAYANIGÖRMEK, EYLEYİGÖRMEK, YAŞINIGÖRMEK

10 harfli kelimeler

ÇIKAGÖRMEK, DİYEGÖRMEK, GÖRÜGÖRMEK, KÜYEGÖRMEK, VARIGÖRMEK

9 harfli kelimeler

OLUGÖRMEK

8 harfli kelimeler

ÖNGÖRMEK, ERGÖRMEK, NÖGÖRMEK

6 harfli kelimeler

GÖRMEK

Bazı kelimelerin anlamları

GÖRMEK

Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek. Çok değer vermek. Gözlerin görmediği durumlarda başka duyu organlarıyla algılamak. Karşılaşmak, rastlaşmak. Bir işleme uğramak. Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak. Yanına gidip konuşmak. Gezmek. Almak. Anlamak, kavramak, sezmek. Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak. Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek. Ziyaret etmek. Saymak, herhangi bir şey gibi görmek. Vermek. Bir şeye erişmek. Yüzü bir yöne doğru olmak, bakmak. Sahne olmak, geçirmek. Yapmak, etmek. Takım arkadaşlarından en uygun olanına pas atmak.

DAYANIGÖRMEK

Dayanıp durmak, dayanmakta sebat etmek.

ÇIKAGÖRMEK

Çıkmaya bakmak, çıkmaya çalışmak.

KÜYEGÖRMEK

Bekleyedurmak.

ERGÖRMEK

Ulaştırmak. Lâyık görmek.

GÖRÜGÖRMEK

Dikkatle, devamlı surette bakmak.

VARIGÖRMEK

Gitmek, gidedurmak.

YAŞINIGÖRMEK

Gizlenmek çaresine bakmak, sakınmak.

NÖGÖRMEK

Ne iş görmek, ne yapmak.

DİYEGÖRMEK

Söylediğinde direnmek tekrar tekrar söylemek.

ÖNGÖRMEK

Bir işin ilerisini kestirmek veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilmek ve ona göre davranmak.

EYLEYİGÖRMEK

Etmeğe bakmak, yapmağa çalışmak.

OLUGÖRMEK

Olmaya bakmak, olmaya çalışmak.

  -   -   -  

Anlamında GÖRMEK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GÖRMEK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AFFETMEK

Bağışlamak. Hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek. Birinin sorumluluğundaki bir görevden veya işten çıkmasına izin vermek.

AYRIMSAMAK

Bir şeyi anlamak, bir şeyi görmek, fark etmek.

AZIMSAMAK

Bir şeyin umulduğundan az olduğu yargısına varmak, az görmek, az bulmak.

AYILMAK

Sarhoşluk, baygınlık vb. bir durumdan kurtulmak, kendine gelmek. Aklı başına gelip gerçeği görmek.

GÖRMECE

Görmek koşuluyla.

ÇOĞUMSAMAK

Bir şeyin düşünülenden daha çok olduğu yargısına varmak, çok görmek, çok bulmak.

GÖRME

Görmek işi, rüyet.

DEHLETMEK

Aşağılamak, hor görmek.

HANYA

"Bir işin gerçek yönünü anlayarak aklı başına gelmek, akıllanmak" anlamındaki Hanya'yı Konya'yı anlamak (veya bilmek, görmek) deyiminde geçen bir söz.

AŞAĞILAMAK

Değerinden düşük göstermek. Küçültücü davranışlarda bulunmak, hor görmek.

GÜCÜMSEMEK

Bir şeyin yapılmasını güç görmek, bir işi isteksiz yapmak.

BAĞIŞLAMAK

Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek. Hoşgörmek. Herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek. Görevden çekmek, almak.

ÇOKSAMAK

Çok görmek.

GEZİ

Ülkeler veya şehirler arasında yapılmış olan uzun yolculuk, seyahat. Gezilip hava alınacak yer. Gezinti yeri. Pamuk ve ipekle karışık dokunmuş hareli kumaş. Gezmek, görmek, eğlenmek amacıyla yapılmış olan yolculuk. Bu kumaştan yapılan.

GÖRESİMEK

Göreceği gelmek, görmek isteği duymak, özlemek.

GEZGİN

Gezmek, tanımak, görmek, dinlenmek amacıyla geziye çıkan (kimse), gezici, gezmen, seyyah.

DONMAK

Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak. Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak. Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak. Eriyik durumda bulunan bir metal katı duruma geçmek. Kimyasal bir etki ile katılaşmak. Çok üşümek. Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz duruma gelmek. Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek.

ÇIKMAK

İçeriden dışarıya varmak, gitmek. Süresi dolduğunda ayrılmak. Gerçekleşmek. Yayılmak, duyulmak. Yerinden oynamak. Görünür ya da belli bir durumda bulunmak. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. Belirmek, tanınmak. Meydana gelmek. Yayılmak. Niteliği sonradan anlaşılmak. Gelmek. Giderilmek, yok olmak. Yetkili birinin makamına iş için gitmek. Bir şeyin yukarısına doğru yürümek. Artırmak, fiyatı yükseltmek. Bir konu yetkililerce karara bağlanmak. Mal olmak. Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek. Büyük abdest bozmak. Karaya ayak basmak. Oyunda herhangi bir rolü oynamak. Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek. Yükselmek, artmak. Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak. Yetişecek ölçüde olmak. Harcamak zorunda kalmak. Eksilmek. Ay veya mevsim geçmek. Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak. Binaya kat eklemek. Erişmek, görmek. Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak. Sıyrılmak, ayrılmak. Olmak, bulunmak, var olmak. Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek. Yapılmak, yürümek. Bitmek, büyümek, sürmek. Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek. Bir yere ulaşmak, varmak. Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak. Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak. Piyasaya sürülmek. Oluşmak, olmak. Sesini yükseltmek. Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek. Bulaşmak. Ay, Güneş görünmek. Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak. Verilmek. Vermeye katlanmak. Flört etmek. Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak. Unutmak. Yayımlanmak. Yeni yetişip satışa sunulmak.

GEÇİŞLİ

Nesne ile kullanılan (fiil), müteaddi: Sevmek (okuma-yı sevmek), görmek (ev-i görmek), kırmak (cam-ı kırmak), dökmek (süt-ü dökmek) gibi.

GAYRET

Çalışma, çaba, çalışma isteği. Kutsal sayılan şeylere yabancıların saldırmasını görmekten doğan dayanamama duygusu. Koruma, esirgeme, kayırma duygusu.