İLEK ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "ilek" olan, toplam 5 adet kelime bulunmaktadır. ilek ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu ilek ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ilek olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

İLEK

İncirin döllenmesini sağlayan sinek. Baba incir, erkek incir. Zayıf, cansız.

İLEKLEMEK

İçinde ilek sineği olan erkek incir dizisini, aşı yapmak için dişi incir dalına asmak.

İLEKİN

Lâkin, ama: Çok söyledim, ilekin sözümü dinletemedim.

İLEKMEN

İdare lambası.

İLEKKE

Mısır.

  -   -   -  

Anlamında İLEK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde İLEK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÇIFITLIK

Yahudilik. Hilekârlık, düzenbazlık.

ARZU

İstek, dilek. Heves.

ARZUHAL

Dilekçe.

FAKİRİZM

Hint felsefesinde insan vücudu bütün kötülüklerin kaynağı sayıldığından, bedene eziyeti ruhun kurtuluşu ve mutluluğu için gerekli gören çilekeşlik.

CERBEZE

Güzel konuşma. Kurnazlık, hilekârlık. Beceriklilik, girginlik.

BUKAĞILI

Ayağında bukağı bulunan. Bilekleri beyaz olan (hayvan).

AVUÇ

Elin parmak uçlarıyla bilek arasındaki iç bölümü, apaz, hapaz, koşam. Elin yarı yumulmuş durumu.

DERVİŞ

Bir tarikata girmiş, onun kurallarına ve törelerine bağlı kimse, alperen. Alçak gönüllü ve her şeyi hoş gören kimse. Kırlangıç balığının küçüğü. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse.

BEŞİK

Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir tür küçük karyola. Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma. Bir şeyin doğup geliştiği yer. Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça veya parçaların tümü.

FEN

Fizik, kimya, matematik ve biyolojiye verilen ortak ad. Fizik, kimya, matematik ve biyolojiden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama, teknik. Hile, hilekârlık. Bilim, bilgi.

BUKAĞILIK

Hayvanların ayağına bukağı takılacak yer, bilek.

ESLEK

Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti.

CAMBAZ

Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat. Osmanlı Devleti'nde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik. Kurnaz, hileci, hilekâr. Usta, becerikli kimse. At alıp satan veya yetiştiren kimse.

ÇİLEKEŞLİK

Çilekeş olma durumu.

DUBARACILIK

Dubaracının yaptığı iş, hilekârlık.

AYAK

Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.

AYA

Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi. Yaprakların düz ve parlak bölümü. Ayak tabanı.

DİLEMEK

Birinden bir şeyin yapılmasını istemek, rica etmek, arzu etmek. Kendi düşünce, görüş ve isteğini yapmak. Biri için bir dilekte bulunmak.

ÇİLEKÇİ

Çilek yetiştiren veya satan kimse.

EL

Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü. Ülke, yurt, il. Kez, defa. Halk, ahali. İskambil oyunlarında her bir tur. Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü. Yakınların dışında kalan kimse, yabancı. Oba, aşiret. Sahiplik, mülkiyet. İskambil oyunlarında oynama sırası.