Sonu HOROZ ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "horoz" olan, toplam 5 adet kelime bulunmaktadır. Sonu horoz ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında horoz olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde horoz olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

9 harfli kelimeler

KÖSEHOROZ

8 harfli kelimeler

BAŞHOROZ, ÇİLHOROZ, İLKHOROZ

5 harfli kelimeler

HOROZ

Bazı kelimelerin anlamları

HOROZ

Tavukgillerden, tavuğun erkeği olan kümes hayvanı. Ateşli silahlarda çakmak taşına veya merminin kapsülüne vurmaya yarayan metal parça. Kapı zembereğinin mandalı. Kabadayı erkek.

KÖSEHOROZ

Bursa ili, Devecikonağı bucağına bağlı bir yer.

ÇİLHOROZ

Erzincan şehrinde, Başköy bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

BAŞHOROZ

Yozgat ilinde, Boğazlıyan belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

İLKHOROZ

Kuşluk vakti.

  -   -   -  

Anlamında HOROZ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde HOROZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

HOROZİBİĞİGİLLER

Ispanaklar takımından, örneği horozibiği olan bitki familyası.

PİLİÇ

Tavuğun küçüğü, erginleşmemiş tavuk veya horoz. Genç, güzel ve alımlı kız veya kadın.

İBİK

Horoz, hindi vb.nin tepesinde bulunan kırmızı deri uzantısı. Köşe, kenar, uç. Bazı kemiklerde bulunan ve kasların tutunmasına yarayan, çizgi durumunda pürtüklü çıkıntı. Emzik.

ÇAVDARMAHMUZU

Buğdaygillerin ve en çok çavdarın, başağı üzerinde türeyip koyu mor renkte bir horoz mahmuzunu andıran, 1-4 santimetre uzunluğunda, 2-7 milimetre genişliğinde, az çok kıvrık, kolayca kırılabilen, özel kokulu, silindir yapılı çubuklar hâlinde olan ve hekimlikte kullanılan asklı mantarlardan biri (Claviceps purpurea).

HOROZBİNA

Horozbinagillerden, kıyılara yakın alglerin içinde yaşayan, sırt yüzgeci tek parça ve uzun, burun ucu yuvarlak, en büyüğü 5 santimetre kadar olan küçük bir balık (Blennius gattorugine).

ISPANAKLAR

Şekerciboyasıgiller, horozibiğigiller, ıspanakgiller familyalarını içine alan iki çenekli bitki takımı.

İSPENÇ

Bodur bir cins horoz veya tavuk. Tarımla uğraşan Hristiyan uyruktan alınan bir tür vergi.

TÜNEK

Kuş, tavuk, horoz vb.nin üzerinde tünedikleri dal veya sırık.

ÇIĞA

Yumurtasından havyar yapılmış olan bir tür mersin balığı (Acipenser ruthenus). Horoz, cennet kuşu vb. kuşların kuyruğundaki tüylerden en uzun ve gösterişli olanı.

ALÇALAMAK

Sindirmek, hakaret etmek, yenmek: Benim horoz seninkini alçaladı.

ÇAPARİ

Beden, köstek ve iğne bölümlerinden meydana gelen, her bir iğneye hindi, horoz, kaz, martı, tavuk, ördek vb. kuşların kanat, kuyruk tüyleri takılan çok iğneli bir tür olta takımı.

BANLAMAK

Horoz ötmek. Bağırmak.

HOROZUMSU

Horozsu.

SABAHLEYİN

Günün başlangıcı, günün ilk saatleri, sabah, sabah vakti, horoz vakti.

PİŞTOV

Osmanlı ordusunda bir süre kullanılan, paçavrayla sıkıştırılmış barutu horozunda bulunan çakmak taşı ile ateşleyip kurşun bilyeyi atan, kısa namlulu, tek atış yapılabilen bir tabanca türü.

AHTARMAK

Karıştırmak, altüst etmek, çevirmek. Dolu olan bir şeyi boşaltmak. Baştan sonuna kadar okuyup bitirmek, hatmetmek. Aramak, araştırmak, soruşturmak. Arayıp bulmak. Devirmek, yıkmak. Yenmek. Tavuk veya horoz toprak, çöp eşelemek. Mide bulanmak. Tohum ekmeden, tarlayı sürüp nadasa bırakmak. 1. Beslemek, yiyip içeceğini vermek.

FASULYE

Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris). Bu bitkinin sebze olarak yararlanılan yeşil ürünü ve kuru tohumları.

HOROZBİNAGİLLER

Örnek hayvanı horozbina olan, kayalık deniz kıyılarında yaşayan kemikli balıklar familyası.

ÇIĞALANMAK

Atın kuyruğu horoz kuyruğu gibi dikilmek.

KAPSÜL

Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça. Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde. Bir organı veya yapıyı çevreleyen kese biçiminde zar. Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk. Şişe kapağı. Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap. Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç. Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç. Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap.