DAV ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "dav" olan, toplam 139 adet kelime bulunmaktadır. dav ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu dav ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde dav olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

DAVLUMBAZLANMAK, DAVRANILABİLMEK, DAVUTPAŞAHÜYÜĞÜ

14 harfli kelimeler

DAVRANILABİLME

13 harfli kelimeler

DAVRANABİLMEK, DAVRANIMCILIK, DAVRANIŞÇILIK, DAVZANKURTAĞI

12 harfli kelimeler

DAVRANABİLME, DAVRANDIRMAK, DAVŞANKULAĞI

11 harfli kelimeler

DAVDALLAMAK, DAVIŞLANMAK, DAVLUMLAMAK, DAVRANDIRMA, DAVRANILMAK, DAVŞANCILIK, DAVŞANTOPUU, DAVŞULDAMAK

10 harfli kelimeler

DAVALAŞMAK, DAVETÇİLİK, DAVIŞDAMAK, DAVIŞTAMAK, DAVRANILMA, DAVRANIMCI, DAVRANUHLU, DAVUKLAMAK, DAVULCULUK, DAVULHÜYÜK, DAVULUMBAZ, DAVUŞLAMAK, DAVUTBEYLİ, DAVUTOBASI, DAVUTOĞLAN

9 harfli kelimeler

DAVACILIK, DAVALAŞMA, DAVCINMAK, DAVETNAME, DAVLAMBAZ, DAVLANBAZ, DAVLAŞMAK, DAVLIMBAZ, DAVLUMBAZ, DAVLUNBAZ, DAVRANMAH, DAVRANMAK, DAVŞANCIK, DAVŞANCIL, DAVŞIRMAK, DAVULALAN, DAVULTEPE, DAVULTOZU

8 harfli kelimeler

DAVAZLAR, DAVDANLI, DAVERMEN, DAVETİYE, DAVETKAR, DAVETSİZ, DAVRANIM, DAVRANIŞ, DAVRANMA, DAVRANTI, DAVRIMAK, DAVSILTI, DAVŞANAK, DAVŞANNI, DAVŞIMAK, DAVŞIRTI, DAVUDOLU, DAVULBAZ, DAVULKÖY, DAVUTAĞA, DAVUTELİ, DAVUTEVİ, DAVUTHAN, DAVUTKÖY, DAVUTLAR

7 harfli kelimeler

DAVALIK, DAVETÇİ, DAVETLİ, DAVGANA, DAVILCI, DAVILÇI, DAVILGA, DAVIMAK, DAVIŞAN, DAVIŞTI, DAVRADA, DAVRANI, DAVRAZA, DAVULCU, DAVULGA, DAVULGI, DAVULGO, DAVULGU, DAVULLU, DAVUŞAN, DAVUŞTI, DAVUŞTU, DAVUTÇA, DAVUTLU

6 harfli kelimeler

DAVACI, DAVALI, DAVDAR, DAVLIM, DAVLUM, DAVLÜM, DAVRAN, DAVŞAN, DAVUCU, DAVUDİ

5 harfli kelimeler

DAVAR, DAVER, DAVET, DAVIL, DAVIN, DAVIŞ, DAVİN, DAVLA, DAVLI, DAVLİ, DAVLU, DAVOL, DAVRA, DAVRI, DAVRU, DAVUK, DAVUL, DAVUM, DAVUN, DAVUŞ, DAVUT, DAVYA

4 harfli kelimeler

DAVA, DAVE, DAVI, DAVİ, DAVU

3 harfli kelimeler

DAV

Bazı kelimelerin anlamları

DAV

Postu, kaplan postu gibi çizgili bir tür Afrika zebrası (Hippotigris burchelli).

DAVRANDIRMAK

Birinin davranmasını sağlamak.

DAVUTPAŞAHÜYÜĞÜ

Hatay ilinde, Reyhanlı ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

DAVIŞLANMAK

Ayak sesi çıkarmak.

DAVRANILABİLMEK

Davranılma imkânı veya olasılığı bulunmak.

DAVLUMLAMAK

Başkasının girmemesi için tarlanın etrafını çevirmek, sınır çizmek.

DAVDALLAMAK

Başı dönmek, şaşırmak.

DAVLUMBAZLANMAK

Kabarmak, tümsekli, çıkıntılı olmak: Suyun üstü davlumbazlandı.

DAVRANDIRMA

Davrandırmak işi.

DAVRANIMCILIK

Ruhbilimin görevini, bilinçlilik durumunu araştırmak yerine, davranımları incelemek biçiminde düşünen, öğrenmenin ve alışkanlıkların yalnızca koşullu uyarımlar olduğunu ileri süren ve yalnız nesnel, deneysel ya da gözleme dayalı yöntemlere değer veren kuramsal görüş.

DAVRANABİLMEK

Davranma imkânı veya olasılığı bulunmak.

DAVZANKURTAĞI

Karafatma denilen böcek.

DAVRANIŞÇILIK

Psikolojinin inceleme konusunun davranış olduğuna inanan, bilincin psikolojinin araştırma alanına girdiğini inkâr eden görüş. İnsan davranışlarını dışsal uyarılar çerçevesinde inceleyen ve sistematik olarak ilk kez 1913 yılında Watson tarafından ortaya atılan psikoloji yaklaşımı. Ruhbilimin inceleme konusunun davranış olduğuna inanan, bilincin ruhbilimin araştırma alanına girdiğini yadsıyan görüş. Ruhsal olayları ergenlerin tepkimelerine indirgeyen, bilincin temel öğesinin uyarı ve tepkime arasındaki ilişki olduğunu, bilinç ile davranışın özdeşliğini savlıyan düşünce akımı. Toplumsal olayları bireylerin dışlaşan davranışlarına bakarak açıklamak isteyen toplumbilim okulu.

DAVRANABİLME

Davranabilmek işi.

DAVRANILABİLME

Davranılabilmek işi.

DAVŞANKULAĞI

Cyclamen otu.

  -   -   -  

Anlamında DAV bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde DAV geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AHLAKSIZ

Ahlak kurallarına uymayan. Dürüst davranmayan, kötü huylu, terbiyesiz.

AHLAKLILIK

Bir insanın veya bir insan grubunun iyi ve kötü açısından davranış biçimi ve ahlaki düşünüşü. Ahlak kuralları ile uyum içinde olma.

AHLAKSIZLIK

Ahlaksız olma durumu. Ahlak kurallarına uymama, ahlaksızca davranış.

ACELE

Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi. Tez davranma gerekliliği. Vakit geçirmeden, tez olarak.

AHVAL

Durumlar, hâller, vaziyetler. Olaylar. Davranışlar.

ABARTMAK

Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.

AHLAK

Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre. Huylar.

AĞIRCANLILIK

Hareketlerin yavaş olması, tembelce davranış biçimi.

AÇIKGÖZ

Uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkânlardan kurnazca yararlanmasını bilen, cingöz, uyanık, kurnaz (kimse).

AKILLANMAK

Karşılaşılan olayların sonuçlarından yararlanarak davranmak. Uslanmak.

AĞIRSAMAK

Birine karşı soğuk davranarak sıkıntı verdiğini anlatmak. Bir işi ağır bulmak, yük saymak, yüksünmek. Bir işi yavaş yapmak, önemsememek, ilgilenmemek.

AÇIKGÖZLÜLÜK

Açıkgöz olanın durumu. Açıkgöze yakışacak davranış.

ABLALIK

Abla olma durumu. Yakın ve koruyucu davranışta bulunma.

AKILCILIK

Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.

AĞIR

Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. Değeri çok olan, gösterişli. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. Yoğun. Sindirimi güç (yiyecek). Çetin, güç. Çapı, boyutu büyük. Yavaş. Ağır sıklet. Keskin, boğucu (koku). Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak). Kısık, alçak. Yavaş bir biçimde. Ciddi. Ağırbaşlı, ciddi. Sıkıntı veren, bunaltan. Davranışları yavaş olan.

AĞIRBAŞLI

Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı. Gösterişli. Değeri çok olan, ağır.

AHLAKLI

Ahlak kurallarına bağlı, bunlara uygun davranan (kimse).

ABACI

Aba yapan ya da satan kimse. Asalak. Bedavacı. Abadan giyecek yapan veya satan kimse.

ACELECİ

Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul.

ACEMİLİK

Acemi olma durumu, toyluk. Acemice davranış, toyluk.