Kelimeler arşivi içinde; sonunda "bilek" olan, toplam 11 adet kelime bulunmaktadır. Sonu bilek ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında bilek olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde bilek olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ÇELİKBİLEK, DEMİRBİLEK, YALIMBİLEK, YOĞUNBİLEK
TUNÇBİLEK
HEŞBİLEK, TAŞBİLEK
AKBİLEK, ERBİLEK, ÖZBİLEK
BİLEK
BİLEK
Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm. Güç, kuvvet.
TAŞBİLEK
Kars kenti, Kötek bucağına bağlı bir yer.
HEŞBİLEK
Asla.
AKBİLEK
Tosuncuk, fazla iri doğan çocuk. Şanlıurfa kenti, Akçakale belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
YOĞUNBİLEK
Elâzığ ili, Arıcak ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
ÖZBİLEK
Bileği güçlü olan kimse. Diyarbakır şehri, Ergani ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
ÇELİKBİLEK
Güçlü, kuvvetli kimse.
YALIMBİLEK
Kemikleri gelişmeden doğan çocuk.
TUNÇBİLEK
Bileği güçlü olan kimse. Kütahya şehri, Tavşanlı ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Şanlıurfa şehri, Viranşehir ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
DEMİRBİLEK
Batman kenti, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Erzurum kenti, Çamlıkaya nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Kütahya şehri, Tavşanlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
ERBİLEK
Güçlü ve sağlam bilekleri olan kimse.
Bu bölümde tanımı içerisinde BİLEK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
HALHAL
Kadınların ayak bileklerine taktıkları bilezik.
BICCILGAN
Kadınların meme uçlarında, çocukların ayaklarında, hayvanların ayak parmaklarıyla bileklerinde ter, pislik, çamur v.s. sebeplerden ileri gelen sulu yara.
KES
Genellikle yakmak için kullanılan iri saman. Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı.
TIRPAN
Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak. Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılmış olan bir oyun.
BUKAĞILIK
Hayvanların ayağına bukağı takılacak yer, bilek.
AYA
Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi. Yaprakların düz ve parlak bölümü. Ayak tabanı.
BAZİPODYUM
Ön ve arka ayak bilek kemiklerinin oluşturdukları bölgeleri kapsayan esas ayak takımı.
KELEPÇELİ
Kelepçesi olan. Kelepçe takılı olarak. Bileklerine kelepçe takılmış olan.
KOLLUK
Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet. Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma. İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça. Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit.
BEŞİK
Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir tür küçük karyola. Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma. Bir şeyin doğup geliştiği yer. Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça veya parçaların tümü.
PANTOLON
Belden başlayan ve genellikle paçaları ayak bileklerine kadar inen giyecek.
TRUAKAR
Kısa manto. Kol boyu dirsek ile bilek arasında olan (kadın giysisi).
KOLÇAK
Yalnız başparmağı ayrı, diğer dört parmağı bir örülmüş yün eldiven. Kola geçirilen işaretli bağ, pazubent. Kadınların dirseklerine kadar taktıkları basmadan yapılmış olan süs eşyası. Koltuk veya iskemlenin kol konacak parçası. Ceket veya gömlek kollarının kirlenmesine engel olmak için bilekten dirseğe kadar geçirilen eğreti kolluk. Zırhın kola geçirilen parçası.
BUKAĞILI
Ayağında bukağı bulunan. Bilekleri beyaz olan (hayvan).
AVUÇ
Elin parmak uçlarıyla bilek arasındaki iç bölümü, apaz, hapaz, koşam. Elin yarı yumulmuş durumu.
KELEPÇE
Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek.
ALTINBEŞİK
Bir eliyle kendi bileklerini kavrayan iki kişinin, öteki eliyle karşılıklı olarak birbirlerinin bileklerini tutmaları.
EL
Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü. Ülke, yurt, il. Kez, defa. Halk, ahali. İskambil oyunlarında her bir tur. Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü. Yakınların dışında kalan kimse, yabancı. Oba, aşiret. Sahiplik, mülkiyet. İskambil oyunlarında oynama sırası.
AYAK
Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.
BICIK
Kaz ve ördek yavrusu. Dişi kedinin üreme organı. Oyunda ebe. Dörtte bir parça, dilim. Ceviz içi. Sık ot. Sel yatağı, dere, dere yatağı. Kadınların meme uçlarında, çocukların ayaklarında, hayvanların ayak parmaklarıyla bileklerinde ter, pislik, çamur v.s. sebeplerden ileri gelen sulu yara. Bir. Umacı. Pide. Buzağı. Bıyık. Dananın küçüğü.