BAZ ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "baz" olan, toplam 52 adet kelime bulunmaktadır. baz ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu baz ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde baz olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

BAZİOKSİPİTALE

12 harfli kelimeler

BAZOFİLOPENİ, BAZİDİYOSPOR, BAZİSFENOYİT

11 harfli kelimeler

BAZNADOMUZU

10 harfli kelimeler

BAZİPODYUM

9 harfli kelimeler

BAZLAMACI, BAZOFİLUS, BAZOFİLİK, BAZLAMBAÇ, BAZLANBAÇ

8 harfli kelimeler

BAZLIMBA, BAZLAMAK, BAZLAMBA, BAZLAŞMA, BAZLIMAÇ, BAZLAMBO, BAZMALIK, BAZOFİLİ, BAZOFOBİ, BAZÖLÇÜM, BAZYÖRÜK, BAZLAMAC, BAZİTESİ, BAZLAMAÇ, BAZİLİKA

7 harfli kelimeler

BAZRAKI, BAZOFİL, BAZMENT, BAZİLOM, BAZLIMA, BAZULAK, BAZLAMA

6 harfli kelimeler

BAZUKA, BAZLAR, BAZİÇE, BAZISI, BAZALT

5 harfli kelimeler

BAZUK, BAZİK, BAZAL, BAZUT, BAZEN, BAZMA, BAZİN, BAZLI, BAZİS, BAZİT

4 harfli kelimeler

BAZI, BAZU, BAZA

3 harfli kelimeler

BAZ

Bazı kelimelerin anlamları

BAZ

Temel. Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde.

BAZNADOMUZU

Romanya'da bulunan, siyah renkli ancak ön kol bölgesinde beyaz kemer şeklinde tüyler bulunan, Berkshire ve Mangalitsa ırklarının melezlenmesinden köken alan, yağlı et verimi için ideal vücut yapısına sahip, kafa yapısı orta büyüklükte ve içbükey, geniş, derin ve güçlü boyun yapısına sahip, bedeni orta genişlikte, derin ve genellikle yuvarlak, but kısmı oldukça uzun ve kaslı, vücudun genel yapısı hafif dışbükey, butlar oldukça gelişmiş, her bir doğumda ortalama dokuz yavru veren domuz ırkı.

BAZİSFENOYİT

Kafatasının kaidesinin ortasındaki kemik.

BAZLAMAK

Topak halindeki hamuru (pazı) açmak, yassılamak. Acele ekmek pişirmek. Hamuru saca yapıştırmak. Suya batırmak, basmak: Bize bir kilo armut almazsan seni suya bazlarız. Bir şeyi yere yapıştırmak yatırmak: Güreşte Dayak Mehmet, Cırık Hasan'ı sırt üstü yere bazladı. Sacın üzerine hamur koyup şekil vermek.

BAZLIMBA

Mısır, arpa, darı ve buğday unlarından yapılan mayalı, mayasız, yağlı, yağsız, şekerli, şekersiz, ince ve kalın pişirilen saç ekmeği.

BAZİDİYOSPOR

Bazitli mantarların sporları.

BAZİOKSİPİTALE

Art kafa tabanı.

BAZOFİLOPENİ

Kanda bazofil sayısının azalması.

BAZOFİLUS

Alkalin ortamı seven canlılar.

BAZLANBAÇ

Mısır, arpa, darı ve buğday unlarından yapılan mayalı, mayasız, yağlı, yağsız, şekerli, şekersiz, ince ve kalın pişirilen saç ekmeği. Birdirbir de denilen bir çocuk oyunu.

BAZLAMBA

Mısır, arpa, darı ve buğday unlarından yapılan mayalı, mayasız, yağlı, yağsız, şekerli, şekersiz, ince ve kalın pişirilen saç ekmeği.

BAZLAŞMA

Bir maddenin baz durumuna gelmesi.

BAZLAMBAÇ

Mısır, arpa, darı ve buğday unlarından yapılan mayalı, mayasız, yağlı, yağsız, şekerli, şekersiz, ince ve kalın pişirilen saç ekmeği. Birdirbir de denilen bir çocuk oyunu. Yozgat ili, Çekerek ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.

BAZİPODYUM

Ön ve arka ayak bilek kemiklerinin oluşturdukları bölgeleri kapsayan esas ayak takımı.

BAZLAMACI

Bazlama yapıp satan kişi.

BAZOFİLİK

Bazik boyalarla kolaylıkla boyanan hücre veya histolojik yapı. Kandaki bazı akyuvarlarla ön hipofiz bezindeki bazı hücreler.

  -   -   -  

Anlamında BAZ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde BAZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AJAN

Casus. Bir kimsenin, bir ortaklığın veya bir devletin bazı işlerini yapan kimse, temsilci.

AĞIL

Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç. Hale. Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker.

AMA

Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin. Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz. Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz. Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz. Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz.

AMBAR

Genellikle tahıl saklanan yer. Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer. Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık.

ALIN

Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü. Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi. Karşı. Bazı şeylerin önü, ön yüzü.

AKROBATLIK

Cambazlık.

AMBER

Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde. Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı.

AÇACAK

Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç. Anahtar. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç.

AKROBAT

Cambaz.

ABDEST

Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.

ACI

Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.

AMİTOZ

Amip, akyuvar ve bazı bakterilerde hücre bölünmesi yoluyla olan çoğalma.

AKŞIN

Doğuştan boya maddesi bulunmadığı için kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos.

AMONYAKLAMAK

Bazı yemleri amonyak veya bir amonyum bileşiği ile karıştırmak, doyurmak.

AĞA

Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan. Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san. Ağabey. Cömert, eli açık. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san. Koca.

ABRAKADABRA

Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan büyülü söz. Sihirbazların sıkça kullandığı büyü sözü.

ALGARİNA

Ağır bir şeyi denizden çıkarma veya denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. Bazı gemilerin baş veya kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme.

AKROBASİ

Cambazlık.

ABDAL

Gezgin derviş. Tasavvufta manevi üst bir rütbe. Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.

ABAZANLIK

Abazan olma durumu.