Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ağma" olan, toplam 14 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ağma ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında ağma olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ağma olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ELEĞİMSAĞMA, EBEĞİMSAĞMA, ENEĞİMSAĞMA, İNEĞİMSAĞMA
BAĞSAĞMA, MALYAĞMA
MALAĞMA, MELAĞMA
ÇAĞMA, SAĞMA, YAĞMA, GAĞMA, ZAĞMA
AĞMA
AĞMA
Ağmak işi. Akan yıldız.
MALAĞMA
Taneleri ayrılmamış, samanla karışık tahıl. Dövülmüş, savrulmamış tahıl ve saman karışımı. Döğülmüş, fakat samanından ayrılmamış hububat.
EBEĞİMSAĞMA
Gökkuşağı.
MELAĞMA
Harman yerine yığılmış ekin demetleri.
ELEĞİMSAĞMA
Gökkuşağı.
ENEĞİMSAĞMA
Gökkuşağı.
ÇAĞMA
Çağmak işi.
YAĞMA
Yağmak işi. Birçok kişinin zor kullanarak ele geçirdikleri malı alıp kaçması, talan. Baskın veya zor kullanarak elde edilmiş olan. Akıncıların düşman topraklarına yaptıkları baskın, çapul.
BAĞSAĞMA
Bağbozumu.
İNEĞİMSAĞMA
Gökkuşağı.
SAĞMA
Sağmak işi.
MALYAĞMA
Taneleri ayrılmamış, samanla karışık tahıl. Tanesi ayrılmamış saman.
GAĞMA
Direk.
ZAĞMA
Üzengi kayışı.
Bu bölümde tanımı içerisinde AĞMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AĞDIRMAK
Ağmasına sebep olmak. Aşağı inmek, yük veya terazide denge bozularak bir yanı ağır gelmek.
ÇİYLEMEK
Yağmur, hafif ve ince yağmak.
ÇAPULLAMAK
Bir yeri soymak, yağmalamak.
SAĞIM
Sağma işi. Süt veren hayvan.
İĞTİNAM
Ganimet yoluyla alma, yağmalama.
SAĞDIRMAK
Sağma işini yaptırmak. Sağmasına sebep olmak.
SAĞILMAK
Sağma işine konu olmak. Kumaş, kilim vb. bir yerinden iplik çıkıp sökülmek. Akmak, kaymak, aşağıya doğru hızla inmek.
DİNMEK
Sona ermek, bitmek, durmak. Kar ve yağmurun yağması, rüzgârın esmesi kesilmek veya durmak. İyileşmek.
İNMEK
Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek. Alçalıp eski durumuna dönmek. Bir yeri kaplamak, basmak veya bir yerden akmak, kaymak. Sayısı azalmak. Fiyatı düşürmek. Ağmak. Uzamak, ulaşmak. Bir yerden başka bir yere gitmek, varmak. Değeri düşmek. Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak. İnme gelmek. Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden gelmek. Konaklamak. Vurmak. Yıkılmak.
GÖKKUŞAĞI
Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli, kemer biçimindeki görüntü, alkım, ebekuşağı, ebemkuşağı, eleğimsağma, hacılarkuşağı, meryemanakuşağı, alaimisema.
DÜŞMEK
Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek. Fırsat çıkmak. Bazı deyimlerde "yürümek, birlikte gelmek" anlamlarında kullanılan bir fiil. Aşırı ilgi ya da sevgi göstermek. Vurmak, değmek, rastlamak. Bulunmak. Hızı, gücü, değeri azalmak. Yakışmak, uygun gelmek. Düşkünleşmek. Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak. Uğramak, kapılmak. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak. Yere devrilmek, yere serilmek. Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak. Eksilmek. Olmak, olumsuz bir duruma girmek. Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek. Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak. Alışmak, müptela olmak. Belirli zamana rastlamak. Bayağılaşmak. Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak. Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak. İşbaşından uzaklaşmak. Yakışık almak. Vakti gelmeden ölü doğmak. Kötü yola girmek. Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak. Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak. Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek. Yağmak.
ÇAPUL
Soygunculuk, plaçka. Yağma.
SERPELEMEK
Seyrek damlalar durumunda yağmak. Sürekli olarak ve az serpmek.
ÇİSELEMEK
Yağmur yavaşça yağmak.
AĞIŞ
Ağma işi. Su buharının ve başka gazların yerden havaya doğru çıkışı, yağış karşıtı.
GANİMET
Savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mal. Yağma sonrasında elde kalan mal, çalıntı. Bir rastlantı sonucu ele geçen kazanç veya imkân.
SEPELEMEK
Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek.
SAĞIMLI
Süt veren, sağmal.
KARLAMAK
Kar yağmak.
DOYUMLUK
Doyulacak miktarda olan. Çapul, yağma.