Sonu AVRA ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "avra" olan, toplam 18 adet kelime bulunmaktadır. Sonu avra ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında avra olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde avra olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

9 harfli kelimeler

KOLİSAVRA

7 harfli kelimeler

BADAVRA, PATAVRA, CİLAVRA, BIDAVRA, BEDAVRA, BAÇAVRA, PEDAVRA, PALAVRA, PAÇAVRA, KALAVRA, KADAVRA

5 harfli kelimeler

HAVRA, BAVRA, MAVRA, DAVRA, KAVRA

4 harfli kelimeler

AVRA

Bazı kelimelerin anlamları

AVRA

Daldırma. Dara.

KALAVRA

Ölçeksiz ayakkabı, yemeni. Deriden yapılmış eşya.

BEDAVRA

Damda üzerine kiremit döşenen veya kiremit yerine örtülen ince tahta. Keklik tutmak için tahtadan yapılmış tuzak.

BIDAVRA

Keklik tutmak için tahtadan yapılmış tuzak.

MAVRA

Gevezelik. Palavra.

HAVRA

Sinagog. Çok gürültülü yer.

PEDAVRA

Köknar ve ladin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta, balar.

PATAVRA

Yapı bölmelerinde kullanılan ince tahta, bedevre. Abartma, yalan.

PAÇAVRA

Eskimiş bez veya kumaş parçası, çaput. Değersiz ve iğrenç şey veya kimse.

CİLAVRA

Levrek yavrusu.

BAVRA

Hayvanların severek yedikleri bir ot. Bir cins yengeç, pavurya.

KOLİSAVRA

Kertenkele.

KADAVRA

Tıp öğretiminde, üzerinde çalışma yapılmış olan ölü insan veya hayvan vücudu.

PALAVRA

Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı, uydurma söz veya haber, balon. Genellikle posta vapurlarında üst güvertenin altındaki güverte. Uzun ve boş konuşma, martaval.

BAÇAVRA

Çifteyi sıkılarken içine konulan bez. Paçavra, bez.

BADAVRA

Evlerin üstüne kiremit yerine örtülen tahta. Bağdadi duvarlara çakılan tahtalar. Eski püskü, yırtık, kılıksız. Damda üzerine kiremit döşenen veya kiremit yerine örtülen ince tahta.

  -   -   -  

Anlamında AVRA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde AVRA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ACELECİ

Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul.

AKIL

Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us. Öğüt, salık verilen yol. Düşünce, kanı. Bellek.

ACEMİLİK

Acemi olma durumu, toyluk. Acemice davranış, toyluk.

AÇIKLANAN

Açıklamalar sonunda ortaya çıkması beklenen kavram, açıklayan.

AHLAKSIZLIK

Ahlaksız olma durumu. Ahlak kurallarına uymama, ahlaksızca davranış.

ABLALIK

Abla olma durumu. Yakın ve koruyucu davranışta bulunma.

AHLAKSIZ

Ahlak kurallarına uymayan. Dürüst davranmayan, kötü huylu, terbiyesiz.

AĞIRSAMAK

Birine karşı soğuk davranarak sıkıntı verdiğini anlatmak. Bir işi ağır bulmak, yük saymak, yüksünmek. Bir işi yavaş yapmak, önemsememek, ilgilenmemek.

AHVAL

Durumlar, hâller, vaziyetler. Olaylar. Davranışlar.

AĞIRCANLILIK

Hareketlerin yavaş olması, tembelce davranış biçimi.

ADCILIK

Kavramların gerçek varlıklar olduğunu kabul eden, kavram gerçekliğine karşıt olarak tümel kavramların yalnızca nesnelerin adları olduğunu ileri süren görüş, isimcilik, nominalizm.

AĞIRBAŞLI

Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı. Gösterişli. Değeri çok olan, ağır.

AÇIKGÖZLÜLÜK

Açıkgöz olanın durumu. Açıkgöze yakışacak davranış.

AHLAKLILIK

Bir insanın veya bir insan grubunun iyi ve kötü açısından davranış biçimi ve ahlaki düşünüşü. Ahlak kuralları ile uyum içinde olma.

AHLAK

Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre. Huylar.

AHLAKLI

Ahlak kurallarına bağlı, bunlara uygun davranan (kimse).

ABARTMAK

Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.

AÇIKGÖZ

Uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkânlardan kurnazca yararlanmasını bilen, cingöz, uyanık, kurnaz (kimse).

AĞIR

Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. Değeri çok olan, gösterişli. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. Yoğun. Sindirimi güç (yiyecek). Çetin, güç. Çapı, boyutu büyük. Yavaş. Ağır sıklet. Keskin, boğucu (koku). Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak). Kısık, alçak. Yavaş bir biçimde. Ciddi. Ağırbaşlı, ciddi. Sıkıntı veren, bunaltan. Davranışları yavaş olan.

ACELE

Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi. Tez davranma gerekliliği. Vakit geçirmeden, tez olarak.