Sonu AVADAN ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "avadan" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu avadan ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında avadan olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde avadan olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

AVADAN

Bayındır. Kavrulmuş kahvenin soğutulduğu tahta kab. Araç, aygıt. Ziynet eşyası. Av çantası. İyice, adamakıllı, hakkıyle, temamiyle. İçel şehrinde, Yenice bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

BEDAVADAN

Bedava olarak, cabadan, bedava, bedavasına, bedavaya.

HAVADAN

Boş, değersiz. Emeksiz, çaba harcanmadan.

  -   -   -  

Anlamında AVADAN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde AVADAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

HAYBEDEN

Zahmet çekmeden, bedavadan.

VOLE

Havadan gelen topa, futbolda sıçrayarak ayağın üstüyle, teniste raket ile vurma.

PLASE

At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun. Voleybol, tenis, masa tenisi vb. oyunlarda topu yumuşak bir vuruşla rakip alandaki bir boşluğa indirme. Futbolda topu yumuşak bir vuruşla havadan istenilen yere gönderme. Basketbolda çembere doğru uzanarak topu yavaşça sepete bırakma.

AVANTADAN

Bedavadan, beleşten.

ORTALAMAK

Ortasını bulmak, ortasına varmak. Futbolda topu kale ağzındaki arkadaşlarına havadan göndermek.

AYĞIT

Alet, malzeme, çeşitli küçük sanat dallarında kullanılır araç, avadanlık.

BEDAVAYA

Bedavadan.

BEDAVACI

Her şeyi bedavadan sağlamaya çalışan kimse, beleşçi, abacı, lüpçü.

BEDAVASINA

Bedavadan.

PARASIZ

Parası olmayan. Para verilmeksizin, bedavadan, bedava. Para verilmeden elde edilen, bedava. Yoksul.

NEON

Atom sayısı 10, atom ağırlığı 20,2, yoğunluğu 0,7 olan, sıvı durumuna getirilmiş havadan elde edilerek ışık araçlarında kullanılan, havada pek az olarak bulunan, asal gazlar sınıfından bir element (simgesi Ne). Neon lambası.

LÜPTEN

Açıktan, bedavadan, parasız olarak.

HAYBECİ

İşsiz güçsüz, bedavadan geçinen kimse.

ORTA

Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı.

BEDAVA

Karşılıksız, parasız. Herhangi bir bedel ödemeden. Çok ucuz. Bedavadan. Emeksiz, caba.

YANCI

Kahvelerde oynanan oyunları seyreden ve bedavadan yiyip içen kimse. Düşmana karşı ilerleyen bir kuvvetin yandan gelebilecek baskınlardan korunmak amacıyla oluşturduğu emniyet birliği.

NİKOTİN

Tütün yapraklarından çıkarılan, renksiz, açıkta bırakıldığında havadan oksijen alarak esmerleşen, 247 °C'de kaynayan, 1,033 yoğunluğunda çok zehirli bir alkaloit (C10H14N2).

CABADAN

Bedavadan.

BALON

Isıtılmış hava veya havadan daha hafif bir gazla doldurulan, atmosferde uçabilen, küre biçiminde araç. Aslı olmayan, palavra şey. Karikatürde içi sözle doldurulan yuvarlak. Karnı yuvarlak ve şişkin, boynu dar cam kap. Hava veya gazla doldurulmuş, kauçuktan yapılmış olan çocuk oyuncağı. Geriden gelen rüzgârdan yararlanmak amacıyla yatın ana direği üzerine çekilen üç köşeli, hafif yelken.

KONVEYÖR

Yükü havadan veya yerden taşımaya yarayan ve kapalı devre çalışan alet, taşıyıcı. Koruyucu gemi, refakat gemisi.