ARGO ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "argo" olan, toplam 9 adet kelime bulunmaktadır. argo ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu argo ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde argo olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ARGO

Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken çoklukla eğitimsiz kişilerin söylediği söz veya deyim. Serserilerin, külhanbeylerinin kullandığı söz veya deyim.

ARGOLU

İçinde argo söz bulunan. Argo kullanarak (konuşmak).

ARGON

Atom numarası 18, atom ağırlığı 39,9 olan, havada % 1 oranında bulunan, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir element (simgesi Ar).

ARGOLAŞMAK

Karşılıklı argo konuşmak. Söz argo durumuna gelmek.

ARGONOT

Kafadan bacaklılardan, salyangoz kabuğu biçiminde kabuğu olan ve ahtapota benzeyen bir hayvan (Argonauta argo).

ARGOLAŞTIRMA

Argolaştırmak durumu.

ARGOLAŞTIRMAK

Argo özelliği kazandırmak.

ARGOSUZ

İçinde argo söz bulunmayan. Argo kullanmayarak (konuşmak).

ARGOLAŞMA

Argolaşmak durumu.

  -   -   -  

Anlamında ARGO bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ARGO geçen kelimeler listesi verilmiştir.

HAGARAGORT

1 -Türk doğaçlama tiyatrosunda tragedya için kullanılan argo sözcük. Tanzimat tiyatrosunda acılı oyunlar için kullanılan argo sözcük. Tiran, hain, düşman rolü. haile. Eski Türk tiyatrosunda tragedyaya ve melodrama verilen ad. (Ermenice) Tiran, hain, düşman rolü.

GERMEÇ

Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılan tahta perde. Ağaçtan yapılan su oluğu. Çit kapısı. Çalı çırpıdan yapılan çit. Çamaşır ipi. Köz üzerinde bütün olarak kızartılmış piliç, kuş ve benzerleri hayvanlar. Su değirmeni oluklarında, kanallarda suyu kesmek, dışarı akıtmak için kullanılan tahta ya da sac kapak, sürgü. Sürekli açık ya da büyük ağız (argo). Kapı, pencere üstlerine konulan taş ya da ağaç. Ateş üzerinde tavuk, hindi ya da kuzu pişirme. (Küplüce Gümüşhacıköy Amasya).

CUD

(Argo) Gölge oyunu'nda Yahudi tasvirine verilen ad. bk. Yahudi. Tiplerden Yahudi'ye verilen addır. Karagözcüler de bu "tasvir" i bu adla anarlar.

BAYINMAK

Bayılmak: Akşam bizim çocuk bayındı. Uyumak. Kendini bir şeye vermek, dalmak. Hasta kendinden geçmek. Tahammül etmek: Burası çok sıcak hiç bayınamıyorum. Vermek, ödemek (argo): Bu tabancaya 250 lira bayındım. Büyümek, boylanmak. Bayılmak.

HABE

Boş. Mide. Heybe. Kırmızı renkli, iki gözlü, omuza atılarak kullanılan yün torba, heybe. (Argo) Karagöz ustalarının ekmek için kullandıkları sözcük. Karagöz ustalarının "ekmek" e verdikleri ad.

CIMBILDAK

Sütsüz, soysuz. Yaramaz. Her şeye karışan, ukala. Arsız. Oynak. Dönek, sözünün eri olmayan. Soysuz, sütü bozuk (argo).

KURYE

Genellikle elçilik postasını yerine ulaştırmakla görevli kimse. Posta, kargo, mektup vb. gönderileri alıcıya ulaştıran kimse. Düzenli olarak ticari bir hizmet gören taşıt. Uçakla gönderilen mektup, koli veya havale.

KÜLHANBEYİ

Kendilerine özgü giyinişi olan, argo kullanan, başıboş, haylaz delikanlı, serseri, hayta, külhani.

GACO

Çingene. Torik yavrusu. Sevgili. (Argo) Türk gölge oyunu'nda kadın. Kadın.

BASDIRMAH

Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak. Yemek (argo): Yemeği iyice basdırdın mı?.

DÜKKAN

Esnafın perakende satış yaptığı, küçük zanaat sahiplerinin çalıştıkları yer, işyeri. Esnafın perakende satış yaptığı, küçük zanaat sahiplerinin çalıştıkları yer. Görevli olarak çalışılan yer, iş yeri. Kumarhane. (Doğaçlama ve Ortaoyunu). Doğaçlamaya dayanan Türk tiyatrosu argosunda tiyatro yapısı. Ortaoyunu'nda iş yerini belirten, yalnızca iki alçak kanadı bulunan 1 arşınlık (yaklaşık 68-70 cm.) bir peyke. Önünde arkalıksız bir alçak iskemle durur. Orta Oyunu'nda iş yerini belirten, yalnızca iki alçak duvarı bulunan basık kulübe. Bu, kimi kez bir tek alçak iskemle ile de belirtilebilirdi. Tiyatro yapısı.

HAMPA

Akılsız, budala. Sırt, omuz: Ne hampama binip duruyorsun?. Para ve emek harcamadan kazanılan şey. Çayırın paylaşılan her bir parçası. Zengin: Çok çalışmakla hampa mı olacaksın?. Bir şeyi almaya hazır olma. Hırsızlara yataklık eden kişi. Aracı kadın. Toptancı. Bel denilen tarım aracının ayakla basılacak yeri: Bu toprak hampasız belle bellenmez. Yarışmacı, yarışıcı. Uygun zaman, elverişli durum. Parasız (argo).

FURİ

(Doğaçlama): Türk doğaçlama tiyatrosunda alkış anlamına gelen argo sözcük. Alkış.

KARGOCULUK

Kargocunun yaptığı iş.

ENGELLEYİM

Ambargo.

LARGHETTO

Bir parça largodan çabuk ve hafif çalınarak. Bu biçimde çalınan müzik parçası.

AR

100 m² değerinde yüzey ölçü birimi. Argon elementinin simgesi. Utanma, utanç duyma.

CIZLANMAK

(Argo) Gölge oyunu'nda, Külhanbey ve Matiz tarafından bir yere gitmek anlamında kullanılan deyim. Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından "bir yerden gitmek" anlamına kullanılan argo süzcük.

KARGOCU

Kargo işiyle uğraşan kimse.

POSTAHANE

Postaevi. Posta gönderme kuruluşu. Kargo veya lojistik destek sağlayan yer.