Sonu ANT ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ant" olan, toplam 113 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ant ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında ant olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ant olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

16 harfli kelimeler

HETEROTRANSPLANT

15 harfli kelimeler

KRİYOPROTEKTANT

14 harfli kelimeler

KRYOPROTEKTANT

13 harfli kelimeler

ANTİKOAGULANT, ANTİKOAGÜLANT, GONİYOİMPLANT, OTOTRANSPLANT, TERMOTOLERANT

12 harfli kelimeler

AEROTOLERANT, ANTİOKSİDANT, ÇOBANSAYVANT, HALOTOLERANT, OZMOTOLERANT, YANIKSAYVANT

11 harfli kelimeler

DETERMİNANT, POSTRESTANT, KONTAMİNANT, REKOMBİNANT, SÜPERNATANT

10 harfli kelimeler

HİNTERLANT, AGLUTİNANT, KODOMİNANT, TRANSPLANT

9 harfli kelimeler

DEODORANT, KONSONANT, PERMANANT, VİDEOBANT, BİTANJANT, DEFOLİANT, EKSHALANT, HEKZAKANT, HERGİMANT, İNOKÜLANT, İNTENDANT, KİSTAKANT, KOAGÜLANT, LUBRİKANT, REDÜKDANT

8 harfli kelimeler

DOMİNANT, LABORANT, SEKSTANT, SELOBANT, ABERRANT, DEKAKANT, EKSPLANT, FUMİGANT, KONSTANT, LAMİNANT, OKSİDANT, REAKTANT, RUMİNANT

7 harfli kelimeler

CAZBANT, NALBANT, PAZVANT, ŞETLANT, TANJANT, VARYANT, ALAKANT, BERKANT, CULBANT, CÜLBANT, ÇİLBANT, FERZANT, FIRSANT, HİDRANT, İMPLANT, PAYVANT, PERİANT, PIRLANT, SAPYANT, SAYVANT, SPORANT, ŞİRVANT

6 harfli kelimeler

AMYANT, ANTANT, DETANT, LEJANT, OKTANT, SEKANT, AVGANT, AVKANT, AZMANT, BİRANT, FORANT, HURANT, LEVANT, LOKANT, MUTANT, NARANT, NATANT, SAPANT, TEKANT, ULUANT, YOVANT

5 harfli kelimeler

STANT, AKANT, AMANT, KUANT, OVANT, ÖZANT, UVANT

4 harfli kelimeler

BANT, JANT, KANT, RANT, CANT, GANT, HANT, SANT, ŞANT, VANT, ZANT

3 harfli kelimeler

ANT

Bazı kelimelerin anlamları

ANT

Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin, kasem. Kendi kendine söz verme, ahit.

TERMOTOLERANT

Sıcaklık değişimlerine uyum gösterebilen.

HETEROTRANSPLANT

Farklı bireyler arasında yapılan doku aşısı. Heterogreft.

OTOTRANSPLANT

Aynı bireyin bir yerinden alınıp farklı bir bölgesine aşılanan parça.

HALOTOLERANT

Tuza dayanıklı mikroorganizma. Yüksek tuz yoğunluğuna dayanıklı.

ÇOBANSAYVANT

Sakarya kenti, Kocaali ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

OZMOTOLERANT

Daha çok mayalar için kullanılan, yüksek şeker konsantrasyonuna dayanıklı mikroorganizmalar için kullanılan terim.

YANIKSAYVANT

Sakarya ili, Ortaköy nahiyesine bağlı bir yer.

ANTİKOAGÜLANT

Kanın pıhtılaşmasını önleyen veya geciktiren madde.

KRİYOPROTEKTANT

Dondurma sırasında hücre ve dokuları hasardan korumak için kullanılan, gliserol benzeri bir madde.

DETERMİNANT

Birkaç bilinmeyenli birinci dereceden eşitlik sistemlerini çözmede kullanılan yardımcı cebirsel anlatım.

KRYOPROTEKTANT

Balıkta kas proteinlerinde dondurma sırasında meydana gelebilen istenmeyen bazı tepkimeleri önlemek amacıyla, su ürünleri teknolojisinde özellikle surimi yapımında dondurma işleminden önce kullanılan, genellikle şeker, sorbitol, polifosfat ve tuz gibi katkı maddeleri.

AEROTOLERANT

Aslen anaerob olup solunumunda atmosferde bulunan konsantrasyonda (% 21) oksijen varlığına dayanabilen ve bu ortamda zayıf da olsa gelişebilen mikroorganizmalar.

ANTİKOAGULANT

Kanın pıhtılaşmasını engelleyen herhangi bir madde. Örnek: heparin, hirudin.

ANTİOKSİDANT

Oksidasyonu azaltan veya önleyen maddeler.

GONİYOİMPLANT

Glakomun tedavisinde, camera oculi anterior'dan subkonjunktival dokuların altına kadar yerleştirilerek bir çeşit şant görevi üstlenen sentetik materyal.

  -   -   -  

Anlamında ANT bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ANT geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AHİTLEŞMEK

Antlaşmak.

AKSEKİ

Antalya iline bağlı ilçelerden biri.

AÇMAK

Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.

AKILSALLAŞTIRMA

Akılsallaştırmak işi. Bilinç dışı olayların mantık ve akla dayalı olarak açıklanması.

ACIMIK

Mavikantaron.

AHİT

Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant. Devir, zaman. Antlaşma.

AKPAS

Lahana, turp, şalgam, karnabahar vb. bitkilerin kök dışındaki bütün bölgelerine yerleşebilen, özellikle semizotugillerde karşılaşılan yosunumsu mantar (Albugo candida).

ALANYA

Antalya iline bağlı ilçelerden biri.

ADIM

Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.

AĞBENEK

Ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol açan, açık veya koyu kahverengi asklı mantar. Bu mantarın yol açtığı ekin hastalığı.

AĞBENEKLİLİK

Arpada görülen mantar hastalığı (Pyrenophora).

AGLÜTİNİN

Serumda meydana gelen ve pıhtılaşmaya sebep olan antikor.

AKMANTAR

Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris).

AKSESUAR

Bir aletin, bir makinenin işlevine katılmayan ancak kendine özgü ayrı bir yararı bulunan alet, araç veya nesne. Konunun gerektirdiği ölçüde kullanılan, bir sahne içinde yer alan veya oyuncunun dekor gereği kullandığı çeşitli eşya. Giysiyi bütünleyen çanta, kemer, şapka, eldiven, mücevher vb. eşya.

İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Çaprazlama örgü ile yapılmış olan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık. Tuzak. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file.

AKSON

Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı.

ALACABALIKÇIL

Balıkçılgiller familyasından, uzunluğu 50 santimetre, kül rengi, sazlıklarda yaşayan bir tür kuş (Ardeola ralloides).

AHİTLEŞME

Antlaşma.

AKSU

Katarakt. Antalya iline bağlı ilçelerden biri. Isparta iline bağlı ilçelerden biri.

AHİTNAME

Antlaşma belgesi.