KENE ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "kene" olan, toplam 33 adet kelime bulunmaktadır. kene ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu kene ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kene olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

KENETLENEBİLMEK

14 harfli kelimeler

KENETLENEBİLME

13 harfli kelimeler

KENEBÖRÜLCESİ

12 harfli kelimeler

KENEVİRCİLİK

11 harfli kelimeler

KENETLENMEK, KENETDEMİRİ

10 harfli kelimeler

KENETLENME, KENETLENİŞ, KENETLEMEK

9 harfli kelimeler

KENEAĞACI, KENEVİRCİ, KENETLEME

8 harfli kelimeler

KENEZİNE, KENEŞMEK, KENEKENE

7 harfli kelimeler

KENEVİZ, KENEOTU, KENEVİR, KENELER, KENEKER, KENETLİ

6 harfli kelimeler

KENECİ, KENEPE, KENENT, KENEFİ

5 harfli kelimeler

KENES, KENEF, KENEK, KENEN, KENET, KENEŞ, KENER

Bazı kelimelerin anlamları

KENE

Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga.

KENETLENMEK

Kenetleme işine konu olmak. Bir konuda aynı tutum ve davranışı göstermek. Birbiriyle dayanışma içine girmek. Sıkıca birbirinin üzerine kapanmak, birbirine geçerek bağlanmak. İki uzay aracı bir birine monte edilmek.

KENEŞMEK

Müşavere, müzakere etmek, istişare etmek.

KENEBÖRÜLCESİ

Bir çeşit fasulye.

KENEVİRCİLİK

Kenevircinin yaptığı iş.

KENETLENME

Kenetlenmek işi. Köpekte çiftleşme sırasında glans penisin aşırı genişlemesi sonucu ayrılmanın olmaması, çatallaşma, çatışma. Çiftleşmenin döllenmeyle sonuçlanması bakımından önemlidir. Başka başka nitelikte kayaç birimleri yan yana bulundukları zaman, katmanların birbirlerinin arasına sokulması.

KENEKENE

Kınakına : Sıtmaya kenekene şurubu iyi gelir.

KENETLENEBİLME

Kenetlenebilmek işi.

KENEAĞACI

Sütleğengillerden hintyağı çıkarılan bitki.

KENETLENEBİLMEK

Kenetlenme imkânı veya olasılığı bulunmak.

KENEZİNE

Boşuna, sebepsiz.

KENETLEMEK

Kenetle tutturmak veya kenetle birbirine bağlamak. Sıkıca birbirinin üzerine kapamak. Birbirine geçirerek bağlamak.

KENETDEMİRİ

Soba yapılırken iki saçı birleştirmekte kullanılan demir araç. (Haymana Ankara).

KENETLENİŞ

Kenetlenme işi.

KENEVİRCİ

Kenevir yetiştiren kimse.

KENETLEME

Kenetlemek işi.

  -   -   -  

Anlamında KENE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KENE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

KANAVİÇE

El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi. Çuval olarak kullanılan kendirden veya kenevirden yapılmış seyrek bez. Bu bezin üzerine yapılmış olan işleme.

ESRAR

Gizler, sırlar. Hint kenevirinden çıkarılan ve kullanılacak miktara göre uyarıcı, sarhoş edici veya uyuşturucu etkileri olan bir madde.

ELEKTRİKLEMEK

Üzerinde elektrik gücü bulunmayan bir iletkene, elektrikli başka bir iletkeni yaklaştırmak veya değdirmek yoluyla elektrik gücü vermek. Etkilemek.

HALAT

Pamuk, kenevir, Hindistan cevizi gibi bitkisel liflerin veya çelik tellerin sarılmasıyla oluşan kolların bir arada bükülmesiyle elde edilen kalın ip.

DONANIM

Bir gemi direğine, bir yelkene veya başka bir parçaya bağlı bulunan halat ve makara vb. manevra araçları. Bir bilgisayarda bulunan fiziksel birimler. Tesisat.

KÖKENLENMEK

Kökeni olmak, kökene sahip bulunmak.

GEÇME

Geçmek işi, mürur. Çakılmış, yapıştırılmış veya lehimlenmiş olmayıp gereğinde sökülebilecek biçimde parçaları birbirine takılıp kenetlenmiş olan. Birbirinin içine geçirilerek tutturulan iki şeyden birinde bulunan çıkıntılı parça.

DİKENSİ

Dikene benzer, dikeni andıran, diken gibi, dikenimsi.

KİLİTLEMEK

Anahtarla kilidi kapamak. Bir nesne veya bir kimseyi kilitli bir yere kapamak. Karşılıklı çıkıntı ve girintileri olan şeyleri birbirine geçirmek, kenetlemek. Sıkıca tutmak. Kapatmak.

ÇAKIŞMAK

Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak. Doğru, açı, yüzey vb. geometrik biçimler üst üste konulduklarında birbirini bütünüyle örterek eşit olmak. Aynı zaman dilimine denk gelmek. Söz yarışı etmek.

DEBRİYAJ

Otomobillerde kavrama yöntemi ile kenetlenmiş iki mili birbirinden ayıran ve çekici mili hareket düzeninde tutarak çekilen milin durmasını ve bu işlem sonunda aracın hareketini sağlayan düzenek. Bu düzeneği işletmeye yarayan ayaklık.

BOŞALMA

Boşalmak işi. Elektrik yükünün başka bir iletkene geçişi veya sıfıra düşmesi, deşarj. Derdini birine açarak ferahlama, rahatlama, deşarj.

AĞRIMA

Ağrımak işi. Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık.

KENETLİ

Kenedi olan. Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış. Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan.

KENDİR

Kenevir. Kenevirden yapılmış.

KENDİRGİLLER

İki çeneklilerden, kendir, şerbetçi otu, Hint keneviri vb. bitkileri içine alan bir familya.

DAĞILIM

Dağılarak birbirinden ayrılma. Birleşiminde kütle içinde tamamen eşit olarak dağılmış gerçek veya koloidal eriyik biçiminde başka bir madde bulunan katı, sıvı veya gaz durumundaki bütün cisimler. Bir toplumda, bir kümede incelenen bir veya birçok özelliğin zamana, yere, seçilen herhangi bir değişkene göre hesaplanan sayısal ve oransal dağılışı. Bir ses biriminin, anlam biriminin değişik kullanım veya bağlamlardaki çevrelerinin tümü. Mal üretiminde, katkıda bulunanlara, üretilen mallardan herhangi bir ölçüde verilmesi, dağıtılması. Paylaşım.

ÇUVAL

Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torba. Bu torbanın alabileceği miktarda olan.

KOLAN

At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer. Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılmış olan yassı ve enlice bağ. Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak.

ASILLI

Bir kökene dayanan, kökenli.