GAZE ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "gaze" olan, toplam 26 adet kelime bulunmaktadır. gaze ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu gaze ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde gaze olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

GAZETECİLİK, GAZELLİDERE, GAZELLENMEK, GAZELHANLIK

10 harfli kelimeler

GAZELYAKUP, GAZELUŞAĞI, GAZELLENME

9 harfli kelimeler

GAZETELİK, GAZELİMSİ, GAZELİYAT

8 harfli kelimeler

GAZEYAĞI, GAZETECİ, GAZELLER, GAZELHAN, GAZEKİYE

6 harfli kelimeler

GAZEKİ, GAZEKE, GAZETE, GAZEÇE, GAZEBO, GAZEBİ, GAZEVİ

5 harfli kelimeler

GAZEL, GAZEP, GAZET

4 harfli kelimeler

GAZE

Bazı kelimelerin anlamları

GAZE

Acun, evren, âlem.

GAZELİMSİ

Gazeli andıran, gazele benzeyen, gazel gibi.

GAZELLER

Muğla şehri, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

GAZELLENME

Gazellenmek işi veya durumu.

GAZELİYAT

Bir şairin divanında bulunan gazeller bölümü.

GAZETECİLİK

Gazetecinin yaptığı iş.

GAZELHANLIK

Gazelhanın yaptığı iş.

GAZEKİYE

Mintan.

GAZELLİDERE

Balıkesir şehrinde, Dursunbey ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

GAZELLENMEK

Ağaç yapraklarını dökmek. Yaprak sararıp kurumak.

GAZELHAN

Gazel okuyan, gazel söyleyen kimse.

GAZETECİ

Gazete yayımlayan kimse. Gazete satan kimse. Gazeteye yazı yazmayı, haber toplayıp vermeyi veya gazetenin yazı işlerinde çalışmayı iş edinen kimse.

GAZELYAKUP

Kütahya ilinde, Tavşanlı ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

GAZETELİK

Gazete koymaya yarar küçük çatkı. Gazeteye haber olarak yazılacak nitelikte olan.

GAZEYAĞI

Taze iken yenen, çay kenarlarında yetişen bir ot. Araba çatalı.

GAZELUŞAĞI

Hatay şehri, Hassa ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

  -   -   -  

Anlamında GAZE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GAZE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BASIN

Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat. Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü.

KUPON

Piyango biçiminde düzenlenmiş çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça. İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş. Gazete ve dergilerin düzenledikleri kampanyalarda verilecek hediye karşılığı olarak biriktirilmesi gereken basılı kâğıtların her biri. Devlet tahvili, hisse senetleri vb. değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz veya kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça. Yalnız bir giysilik dokunmuş veya kesilmiş, üstün nitelikte (kumaş parçası).

İNTİŞAR

Yayılma. Gazete veya dergi çıkma, yayımlanma.

BENT

Bağ, rabıt. Gazete yazısı. Bir şiirdeki dörtlüklerin her biri, bağlam. Kanun maddesi. Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılmış olan set, büğet. Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm.

KESİK

Kesilmiş olan. Aralıklı. Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür. Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu). Kısa. Çiğ sütten yapılmış olan yağsız peynir, çökelek, ekşimik. Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek. Kesilerek bozulmuş olan. Parası olmayan. Kesilmiş olan yer. Tutkun, hayran.

MAKALE

Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı.

CERİDE

Gazete. Tutanak, kayıt defteri. Süvari kolu.

CEYLAN

Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas).

BAŞYAZI

Gazete ve dergilerde ilk sütuna veya birinci sayfaya konulan önemli yazı, başmakale.

ATLAMAK

Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak. Yanılmak, aldanmak. Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak. İnmek. Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek. Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek. Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek. Binmek. Sınıfı okumadan geçmek.

İÇİNDEKİLER

Bir kitabın, derginin baş veya sonuna konulan, konu başlıklarını sayfa numaralarıyla gösteren liste, fihrist. Bir kitap, dergi, gazete, mektup vb.nin içinde bulunan konular veya kapsadığı şeyler, münderecat.

EK

Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave. Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. İki borunun birbirine birleştirildiği yer. Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika. Eklenmiş, katılmış.

KIRAATHANE

Kahve, kahvehane. Müşterilerinin okumaları için gazete, dergi ve kitap bulunduran geniş, temiz ve iyi döşenmiş kahvehane.

BAŞYAZAR

Bir gazete veya derginin başyazılarını yazan kimse, başmuharrir, sermuharrir.

DÖRTLEME

Dörtlemek işi. Bir gazelin her beytinin başına iki dize eklenerek yapılmış olan nazım biçimi, terbi. Tarlayı dört kez sürme.

MAKASÇILIK

Makasçının görevi. Basında başka gazetelerdeki haberleri kesip olduğu gibi aktarma işi.

BÜFE

Evlerde içine yemek takımlarının konduğu dolap. Yiyecek, içecek, gazete, dergi vb.nin satıldığı küçük dükkân. Toplantılarda yiyecek ve içeceklerin konulduğu masa.

İDAREHANE

Gazete, dergi vb. yayım kurumlarında yazı işlerine bakılan yer, yönetim yeri. Bir işi veya kuruluşu yönetenlerin bulundukları yer, büro.

BASMA

Basmak işi. Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua. İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun. Gübre, tezek. Basılmış, matbu. Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı. Bu kumaştan yapılan.

DAĞITICI

Mektup, gazete vb. şeyleri dolaşarak dağıtan kimse, müvezzi. Motorlarda yüksek gerilimli akımı çalışma sırasına göre bujilere yayıp gönderen aygıt, distribütör. Bir malın önceden belirlenmiş bölgelere gönderilmesini sağlayan kişi veya kuruluş.