FENA ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "fena" olan, toplam 7 adet kelime bulunmaktadır. fena ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu fena ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde fena olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

FENA

İyi nitelikte olmayan, kötü. Ölümlülük. Çok. İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse). Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan. Hoşa gitmeyen, rahatsız edici. Üzücü.

FENALAŞMAK

Kötü bir duruma girmek. Hastanın durumu ağırlaşmak. Ansızın bayılacak gibi olmak.

FENAFİLLAH

Allah'ın varlığı içinde yok olma.

FENALAŞMA

Fenalaşmak işi.

FENALIK

Kötülük, şer.

FENALAŞTIRMAK

Fenalaşmasına sebep olmak, fena duruma getirmek.

FENALAŞTIRMA

Fenalaştırmak işi.

  -   -   -  

Anlamında FENA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde FENA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ANSLI

Fena kokulu bir çeşit ot.

BİTİK

Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış. Kötü, fena. Yapışık, dolaşık, ekli.

ÇÖKEZMEK

Fenalık gelmek.

YAVUZ

Güçlü, çetin. İyi, gürbüz, güzel. Kötü, fena.

KÖTÜ

İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı. Korku, endişe veren. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. Zararlı, tehlikeli. Kaba ve kırıcı. Aşırı, çok.

AĞIRLAŞMAK

Ağır duruma gelmek. Sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak. Güçleşmek, zorlaşmak. Gökyüzü bulutlu ve karanlık, iç karartıcı bir hâl almak. Ağırbaşlı olmak. Yavaşlamak. Yiyecek bozulmaya yüz tutmak. Gebe kadın doğurması yaklaşmak. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak. Organ görevini yapamaz duruma gelmek.

DAKMA

Yelek. Samanlık çatısına destek olarak konulan eğri direk. Yedek. Ek: Bu evin dakması iyi olmuş. Define. Tartılmak için teraziye konulan ete kasapların gizlice kattıkları fena et parçası. Takma: Dakma saç.

DÜMBÜLLÜ

Fena, kötü kişi. Pezevenk. Kilis ili, Polateli ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.

ARIKSAYIŞ

Anlamca güçlü bir sözün yerine karşıtını ya da olumsuzunu kullanmakla yapılan bir anlatma biçimi. "Bu güzelmiş" diyecek yerde, "Bu yazı hiç fena değilmiş", tümcesini kullanmak gibi.

ANTUT

Büyü için tütsü yapılan, fena kokulu bir madde.

ARREY

Aman, ay: Arrey, şu köpek ne fena!.

ÇALTAK

Ağaç çatalı, budaklı dal. Eğri bacak. Yatakta düzgün yatmayan. Elbiseyi fena giyen, tutumsuz. Odun budağı.

KEM

Kötü, fena (göz, söz vb.). Noksan, eksik.

BEREDAYİ

Serseri, berduş. Kötü, fena, adi.

BEDİRENK

Güzel olmayan renk, kötü, fena renk.

ÇALTOP

Elbiseyi fena giyen, tutumsuz.

AĞDUK

Karışık, bozuk, kusurlu, fena, ters, aksak.

ACIMUK

Çok sık dallı, acı ve fena kokulu bir yaban otu. Çokça buğday tarlasında biten ve delice, karamuk da denilen ot ve tohumu. Merhamet. Tereye benzer, yenilir ekşi bir ot. Hayvanların salyasını akıtan otlar. Maydanoz. Kırlardaki yabani meyva fidanları. Az acı, acımsı.

ACIMUH

Çok sık dallı, acı ve fena kokulu bir yaban otu. Çokça buğday tarlasında biten ve delice, karamuk da denilen ot ve tohumu.

EH

"Olur, peki veya fena değil" anlamlarında kullanılan bir söz. Bezginlik anlatan bir söz.