Kelimeler arşivi içinde; sonunda "bulgu" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu bulgu ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında bulgu olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde bulgu olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
BULGU
BULGU
Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey. Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan, hekimin saptadığı işaret.
Bu bölümde tanımı içerisinde BULGU geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DİNK
Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek. Şayak, aba vb.ni dövmek için kullanılan araç.
BULUŞ
Bulma işi. İlk defa yeni bir şey yaratma, icat. Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak bunların işlenişinde yeni bir yol tutma. Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat.
BULGURLANMA
Bulgurlanma işi. Güneş yüzeyinde bulgurcuk denilen taneciklerin kaynaşması olayı.
HEDİK
Kaynatılmış buğday, bulgur, mısır vb. şeyler.
EBEBULGURU
Bulgur iriliğinde yağan kar.
DÜĞÜ
Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur. Pirinç.
BUMBAR
Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı. Bu bağırsağa ciğer, kıyma, pirinç veya bulgur doldurularak yapılmış olan yemek. Soğuğun girmesini önlemek için kapı ve pencere aralıklarına takılan, içi pamuk dolu, uzun bez kılıf.
GÖCE
Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. Yarılmış ve kırılmış bulgurdan yapılmış olan çorba.
BULGURLUK
Bulgur yapmaya elverişli.
BULGURCULUK
Bulgurcunun yaptığı iş.
BULGULAMA
Bulgulamak işi. Yeni olayları ve bilgileri bulma yöntemi ve öğretisi.
DİMYAT
Seyrek ve yuvarlak taneli bir tür üzüm. "Aşırı hırs göstererek elindekini de yitirmek" anlamındaki Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyiminde geçen bir söz.
BATIRIK
Köftelik bulgur, dövülmemiş ceviz içi, soğan, domates, nane, maydanoz, tahin ve limon suyu kullanılarak yapılan, taze asma yaprağı veya lahanaya sarılarak yenilen bir salata türü.
DÜĞÜRCÜK
İnce bulgur.
BULGUSAL
Bulguyla ilgili, bulguya ait.
BULGURLAMAK
Bulgur taneleri gibi küçük parçalara ayırmak.
BULGURLU
"Bu kadar süslenmeye gerek yok"anlamındaki Bulgurlu'ya gelin mi gidecek deyiminde geçen bir söz. Bulguru olan.
BULGURUMSU
Bulgursu.
BULGURCU
Bulgur yapan ve satan kimse.
BULGUR
Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday. Sert ve ufak taneler durumunda yağan kar, ebebulguru.