Kelimeler arşivi içinde; başında "şerit" olan, toplam 10 adet kelime bulunmaktadır. şerit ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu şerit ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde şerit olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ŞERİTGİLLER
ŞERİTÇİLİK, ŞERİTDÖKEN, ŞERİTLEMEK
ŞERİTLEME
ŞERİTLER, ŞERİTSİZ
ŞERİTÇİ, ŞERİTLİ
ŞERİT
ŞERİT
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası. Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri. Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan. Dar, uzun kıyı parçası. Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası.
ŞERİTLEME
Şeritlemek işi.
ŞERİTÇİLİK
Şeritçinin işi.
ŞERİTLER
Vücutları şerit biçiminde ve parçalı olan, asalak olarak insan veya hayvanların bağırsaklarında yaşayan yassı solucanlar takımı, şeritgiller.
ŞERİTLEMEK
Şerit geçirmek, şeritle süslemek.
ŞERİTDÖKEN
Şeritleri uyuşturarak, içirilen sürgüt ve bağırsakların doğal devimleri yardımıyla vücuttan dışarı atan ilâç.
ŞERİTLİ
Şeridi olan.
ŞERİTSİZ
Şeridi olmayan.
ŞERİTGİLLER
Şeritler.
ŞERİTÇİ
Süs şeridi yapan veya satan kimse.
Bu bölümde tanımı içerisinde ŞERİT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BANT
Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant. Ses alma aygıtlarında seslerin kaydı için kullanılan manyetik oksitli plastik veya selüloz şerit. Yara üzerine yapıştırılan özel olarak hazırlanmış ilaçlı küçük şerit.
FİLM
Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit. Camlara yapıştırılarak içerinin görünmesini engelleyen bir tür ince yaprak. Bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü. Sinemalarda gösterilen eser.
ABDESTBOZAN
Şerit.
BAĞCIK
Bağlama işinde kullanılan şerit biçiminde bağ.
BAĞ
Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.
KAPSÜL
Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça. Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde. Bir organı veya yapıyı çevreleyen kese biçiminde zar. Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk. Şişe kapağı. Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap. Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç. Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç. Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap.
FİTİL
Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılmış olan genellikle yağ çekici madde. 0,0125 gram olan ağırlık ölçü birimi. Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş. Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi. Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu. Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde. Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılmış olan kabartma yol. Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç. Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit.
ALTINOLUK
İşlemeli kadın şalvarı. Sarıkların üstüne sarılan sırma şerit. Altın sırma veya kılaptanla işlenmiş çizgili ipek kumaş. Bu cins kumaşların üstünde bulunan sırma işlemeli yollar.
EKSTRAFOR
Giysilerin etek, kol, yaka parçalarına, perdelerin ucuna geçirilen seyrek dokunmuş keten şerit.
KIYILIK
Sayanın kenarlarını sağlamlaştırmak ve güzelleştirmek için dikilen şerit biçimindeki parça.
ÇARIK
İşlenmemiş sığır derisinden yapılmış olan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı. Çene. Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha. Para cüzdanı.
BİYE
Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit.
KOLLUK
Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet. Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma. İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça. Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit.
FİYONK
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi.
FELFELEK
Bir tür küçük kelebek. Hurmagillerden, kestane büyüklüğündeki yemişi şerit düşürücü nitelik taşıyan Asya bitkisi (Areca catechu).
BANDROL
Denetim pulu. Bayrak direğinin tepesine süs olarak konulan uzun, kumaş şerit.
JALUZİ
Şerit perde.
FİSTO
Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit. Dantele benzer süsleri olan bir kumaş türü. Bu kumaştan yapılmış.
BAĞCI
Bağ yetiştirip ürününü satan kimse. Bağlayan veya soğuk haddehaneden çıkan metal şerit bobinlere bant yapıştıran kimse.
DOLAMAK
İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak. Sarmak, kavuşturmak.