Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ş" olan 3 harfli toplam 89 adet kelime bulundu. Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Ayrıca, başında ş harfi olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ş harfi olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Kelime anlamı için sözcüklerde bulunan linklerden faydalanabilirsiniz.
DAŞ
Taş. Elmas, pırlanta gibi kıymetli taşlar. Muhakkak: Daş bu böyledir. El değirmeni. Dış.
CEŞ
Savrularak samanından ayrılmış tahıl yığını. Buğday yığını. Tahıl yığını (Kırşehir).
ÇÜŞ
Yürüyen eşeği durdurmak için söylenen söz. Yakışıksız bir davranış karşısında söylenen kaba bir söz.
HUŞ
Gürgengillerden, kerestelik bir ağaç cinsi (Betula).
YÖŞ
Alacakaranlık. Gölge. İş bilmez, ahmak.
ŞİŞ
Şişmiş olan yer, şişlik. Şişmiş, şişkin. Bir ucu sivri, demir veya ağaçtan, bazen silah gibi kullanılabilen ince uzun çubuk. Bu çubuğa veya şişe geçirilerek pişirilmiş olan et. Örgü örmekte kullanılan, metal, ağaç, kemik vb.nden yapılan uzun çubuk. 1.Ekmek pişirmekte kullanılan ağaç çevirgeç. 2.Sacda ekmek çevirmeye yarayan ucu sivri demir çubuk. 3.Tandır karıştırmaya yarayan demir. 4.Tandırda kelle ütülemek için kullanılan sivri demir çubuk. 5.Ateş küreği. Sac üstündeki yufkayı çevirmeye yarayan uzun, tahta araç. Şiş; 'egiş'in eşanlamlısı. Yenim olayı sonucu hidrojen gazı oluşumuyle, kaplama ve örtülerde beliren kabarcık. Üzerinde odun kırılan kütük. (Yukarıtırtar Yalvaç Isparta; Kemalpaşa İzmir.; Saçıkara İslahiye Gaziantep). Tandır duvarından düşen pişmiş ekmekleri dışarı almak için kullanılan ucu çengelli demir çubuk. (Küllük Iğdır Kars). Ateş karıştırılan çubuk. (Güdül Ankara). Hayvanların bulundukları yerlerden ayrılmalarını önlemek için kullanılan demir kazık. (Kızılca Bor Niğde).
CUŞ
Keçiyi kovalama ünlemi.
DEŞ
Su bendi, büvet: Tarlamı sudan korumak için deş yaptım.
HOŞ
Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren. Bununla birlikte. Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde.
ŞOŞ
Şose. Yol. (Susuz, Eşmeyazı Kars).
ÇEŞ
Savrularak samanından ayrılmış tahıl yığını. Yan taraf: Karşıki ağacın çeşinden arı gitti. Kabuklu fındık.
KÖŞ
Manda. Kesici araçları bilemeye yarayan bir çeşit taş, bileği taşı. Ocak kenarında oturulan yer, köşe.
LAŞ
Dudak. Kesilmiş hayvan, leş.
TAŞ
Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş. Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme. Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. Dama, domino ve benzerleri oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. 7. tıp Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde. 8. jeol. Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça. 9. mec. Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz. Gönü işlemekte kullanılan bir araç. Kimyasal veya fiziksel özellikleri değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan, sert ve katı madde. Çeşitli biçim ve büyüklükte her türlü kaya parçası. (Söz sanatı terimi) Kapalıca yapılan sitem veya takışma. Kimi kütlelerden kopan ya da koparılan parça. Değirmen taşı. (Bünyan Kayseri).
YEŞ
Ekşi hamurdan yapılan bir çeşit yemek.
LOŞ
Yeterince aydınlık olmayan, yarı karanlık, az ışık alan. Az aydınlatan (ışık).
YOŞ
Loş, alacakaranlık. Yabanıl. Beceriksiz. Yokuş. Yorgun, yıpranmış, fersiz, zaif, kamaşık, bulanık. Yorgunluk, fersizlik, zayıflık.
DİŞ
Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri. Çark, testere, tarak ve benzerleri çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri. Sarımsak dilimi, karanfil vb.nde dişe benzetilen tane. Bazı dantel ve işlemelerin kenarlarındaki yuvarlak sivri bölüm. Omurgalı hayvanların çenelerinde veya ilkel yapılı omurgalıların gırtlak ve ağızlarında bulunan kemiksi sert parçalar. Rüya, düş. Tahıl yıkanırken su üstünde kalan içi boş taneler. Dantel, yün işi örmeye yarayan şiş. Dağlardaki girintili çıkıntılı, sivri yerler. Kaya, kayalık. Duvardaki sivri ve çıkıntılı yer. Kağnının okuna takılan ve mazının dönmesini sağlayan kazıklardan herbiri. Eski türkçe taş: dış. Dış, hariç. Testerelerde kesmeyi sağlayan çıkıntı. Dişli birleştirmelerin temel elemanı. Omurgalı hayvanların çenelerinde ya da ilkel yapılı omurgalıların gırtlak ya da ağız duvarında taşıdıkları sert yapılar. Kar aşındırması altındaki genç dağlarda, yandan bakıldığında testere dişi gibi görünen tepe uçlarından her biri. Dişli makaralardaki çıkıntılardan her biri. Çene kemiklerinde yerleşmiş, alınan gıdaların parçalanmasını ve öğütülmesini sağlayan sert yapılar, dens. Düven'in altındaki taş çıkıntılar. (Yurtbeyi Çankaya Ankara). Kağnılarda, mazının yastıktan çıkmamasını sağlayan ağaç parçası. (Amasya; İspir Erzurum.). Tırmıkta kuru otları toplayan bölüm. (Dardere, Kandilli Bozüyük Bilecik). Vida ve somunların üzerindeki set. (Senirkent Isparta). Omurgalı hayvanların çenelerinde ya da ilkel yapılı omurgalıların gırtlak ve ağız duvarlarında taşıdıkları kemiksi sert parçalar.
MAŞ
Bir çeşit börülce (Phaseolus aureus).. Kedi. Baklagillerden yenilebilen bir bitki, mürdümük. Baklagillerden bir çeşit sebze. Bir cins baklagil bitkisi.
NEŞ
Su sızıntısı, yerdeki ıslaklık. Sığır kovalama ünlemi.