Kelimeler arşivi içinde; başında "ılga" olan, toplam 21 adet kelime bulunmaktadır. ılga ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu ılga ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ılga olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ILGAZLAMAK, ILGARLAMAK
ILGARLAMA, ILGARTMAK, ILGARDERE, ILGALAMAK
ILGARLEN, ILGARMAK, ILGATMAK, ILGAZCAN
ILGARCI, ILGAMAK, ILGARLA, ILGARLI, ILGAZER
ILGARA, ILGAMA
ILGAR, ILGAM, ILGAZ
ILGA
ILGA
Geçimsizlik, kargaşa, karışıklık. Yorgunluk ve kırıklık nedeniyle yükselen vücut ateşi: Ilga bastı. Serap. Hayal.
ILGAMAK
Atı dörtnala sürmek.
ILGARCI
Ilgarla düşman toprağına saldıran kimse.
ILGARLI
Çabuk davranan, hızlı. Sözünde duran. Öfkeli. Erzincan kenti, Doğanbeyli bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
ILGAZLAMAK
Akın etmek.
ILGAZCAN
Akıncı, savaşçı kimse.
ILGARTMAK
Kavgayı kışkırtmak.
ILGARLAMAK
Bir ülkeye ılgarla saldırmak.
ILGARDERE
Çanakkale kenti, Gelibolu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
ILGAZER
Akıncı, savaşçı kimse.
ILGARLEN
Birdenbire.
ILGARLA
Koşarak.
ILGARMAK
Ekin filizlenmek. Güneş yeni doğmak. Yaklaşmak.
ILGATMAK
Saldırmak, üzerine atılmak.
ILGALAMAK
Damarına basmak, kışkırtmak.
ILGARLAMA
Ilgarlamak işi.
Bu bölümde tanımı içerisinde ILGA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
MUZİPLEŞMEK
Takılgan davranışta bulunmak.
KIRILGANLIK
Kırılgan olma durumu. Bir eksen etrafında döndürülen veya sert bir cisimle çizilen boya filminin çatlaması veya dağılması.
AÇMAK
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.
KİSTLEŞMEK
Yabancı bir cisim veya patolojik bir urun çevresinde katılgan doku sertleşmek.
MOLİBDEN
Atom numarası 42, atom ağırlığı 95,94 olan, 617 °C'ye doğru eriyen, gümüş beyazlığında, kırılgan, türlü çeliklerin alaşımına giren element (simgesi Mo).
MANGANEZ
Atom numarası 25, atom ağırlığı 54,93, yoğunluğu 7,39 olan, 1244 °C'de eriyen, doğada oksit durumunda bulunan, çeliği sertleştirmek için kullanılan, çok sert ve kırılgan bir element, mangan (simgesi Mn).
MUZİPLİK
Takılganlık, yaramazlık.
BOAGİLLER
Avlarını yutmadan önce uzun gövdeleriyle sarıp sıkarak boğan ve ezen sarılgan yılanları kapsayan zehirsiz yılanlar familyası.
CESARET
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven. Cüret. Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği. Atılganlık.
KABAKGİLLER
İki çeneklilerden, kabak, kavun, karpuz, hıyar vb.ni içine alan, geniş yapraklı, sürüngen ve sarılgan bir bitki familyası.
HEREK
Asma, fasulye vb. sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık, ispalya.
BİZMUT
Atom numarası 83, atom ağırlığı 209, yoğunluğu 9,8 olan, 271,3 °C'de eriyen, kızılımsı beyaz renkli, kırılgan ve katı bir element (simgesi Bi). Bu elementten yapılmış olan ve ilaç olarak kullanılan karışım.
MUZİP
Takılgan.
KASILGANLIK
Kasılgan olma durumu.
ATILGANLIK
Atılgan olma durumu, cesaret.
ARLI
Namuslu, utangaç, sıkılgan.
KAPILGANLIK
Kapılgan olma durumu.
ILGAMA
Ilgamak işi.
ACAR
Atılgan. Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik. Yeni. Güneybatı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk, Acara.
FLEGMON
Deri altındaki veya organlar arasındaki katılgan dokunun iltihaplanması.