Kelimeler arşivi içinde; başında "in" olan, toplam 845 adet kelime bulunmaktadır. in ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu in ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde in olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
İNSANMERKEZCİLİK
İNDİRGEYEBİLMEK, İNFRAPOPÜLASYON, İNSANBİÇİMCİLİK, İNSANBİLİMCİLİK, İNSANCOĞRAFYASI, İNSANİYETSİZLİK, İNTERKONEKSİYON, İNTERSEKSÜALİTE, İNTRAPERİTONEAL
İNANCALANDIRMA, İNANDIRABİLMEK, İNANDIRIVERMEK, İNCELENEBİLMEK, İNCELERTEKKESİ, İNCELETEBİLMEK, İNCELEYEBİLMEK, İNDİRGENEBİLİR, İNDİRGEYEBİLME, İNSAFSIZCASINA, İNSANCILLAŞMAK, İNSANİÇİNCİLİK, İNTERFEROMETRE, İNTERFEROMETRİ, İNTEROPERKULUM, İNTRAABDOMİNAL
İNANDIRABİLME, İNANDIRICILIK, İNANDIRIVERME, İNANMAZLANMAK, İNCELEMECİLİK, İNCELENEBİLME, İNCELETEBİLME, İNCELETTİRMEK, İNCELEYEBİLME, İNCELEYİCİLİK, İNCELTEBİLMEK, İNDETERMİNİST, İNDETERMİNİZM, İNDİRTEBİLMEK, İNDİVİDÜALİST, İNDİVİDÜALİZM, İNEBOLUKÜTÜĞÜ, İNFARKTEKTOMİ, İNFİNİTEZİMAL, İNFRASİLYATÜR, İNKARSERASYON, İNKİSARIHAYAL, İNNAPLIHÜYÜĞÜ, İNSANCILLAŞMA, İNSANMERKEZCİ, İNSİCAMSIZLIK, İNTERLÖKİNLER, İNTERSPESİFİK, İNTİBAKSIZLIK, İNTİZAMSIZLIK, Devamını Oku »»
İNAKTİVASYON, İNANDIRILMAK, İNANILMAZLIK, İNCEALİPINAR, İNCEHASTALIK, İNCELEBİLMEK, İNCELETTİRME, İNCELTEBİLME, İNCİDİNİLMEK, İNCİRLİPINAR, İNCİTEBİLMEK, İNDİREBİLMEK, İNDİRİVERMEK, İNDİRTEBİLME, İNFİLTRASYON, İNFİRATÇILIK, İNFRALİTORAL, İNFRAORBİTAL, İNFRAROBİTAL, İNFUNDİBULUM, İNHİSARCILIK, İNKILAPÇILIK, İNLEYEBİLMEK, İNSANIMSILAR, İNSANİYETSİZ, İNSEKTİVÖRÖZ, İNSİCAMLILIK, İNSKRİPSİYON, İNSTRUKSİYON, İNTEGUMENTUM, Devamını Oku »»
İNANABİLMEK, İNANCALAMAK, İNANÇSIZLIK, İNANDIRILMA, İNANIVERMEK, İNCEGİNELİK, İNCELEBİLME, İNCİKKAPAĞI, İNCİLİPINAR, İNCİRGEDİĞİ, İNCİRLİDERE, İNCİRLİKUYU, İNCİTEBİLME, İNCİTMEBENİ, İNDİFFERENS, İNDİREBİLME, İNDİRGENLİK, İNDİRGENMEK, İNDİRGENMEZ, İNDİRGEYİCİ, İNDİRİVERME, İNDRİGİLLER, İNDÜKLEYİCİ, İNEĞİMSAĞMA, İNFANTİLİZM, İNFARKSİYON, İNFERTİLİTE, İNFESTASYON, İNFLAMASYON, İNFLEKSİYON, Devamını Oku »»
İNANABİLME, İNANÇLILIK, İNANÇSIZCA, İNANDIRICI, İNANDIRMAK, İNANIVERME, İNANMAZLIK, İNANSIZLIK, İNATLAŞMAK, İNCECİKLER, İNCECİKTEN, İNCEDALANI, İNCEDALYAN, İNCEGUŞLUK, İNCEKUŞLUK, İNCELEMECİ, İNCELENMEK, İNCELETMEK, İNCELEYİCİ, İNCEMAĞARA, İNCİKKURDU, İNCİKORDON, İNCİNİŞMEK, İNCİRAĞACI, İNCİRLİOVA, İNCİRPINAR, İNCİTİLMEK, İNCUNABULA, İNDİKASYON, İNDİRGEMEK, Devamını Oku »»
İNAKÇILIK, İNAKLAMAK, İNALTEKİN, İNAMLAMAK, İNANCALIK, İNANCILIK, İNANÇLICA, İNANDIRMA, İNANILMAK, İNANILMAZ, İNANIRLIK, İNANSİYON, İNAPATENZ, İNARMONİK, İNATÇILIK, İNATLAŞMA, İNCEBAYIR, İNCEBOĞAZ, İNCEÇALGI, İNCEÇAYIR, İNCEDALAN, İNCEDALAZ, İNCEGEDİK, İNCEGERİŞ, İNCEHIDIR, İNCEKAVAK, İNCELEMEK, İNCELENİŞ, İNCELENME, İNCELEŞME, Devamını Oku »»
İNAMSAMA, İNANÇSIZ, İNANILMA, İNCAĞLEM, İNCEAĞRI, İNCEAĞRİ, İNCEALAN, İNCEDERE, İNCEFARA, İNCEKAYA, İNCELEME, İNCELMEK, İNCELTİŞ, İNCELTME, İNCENARİ, İNCESIRT, İNCEYAZI, İNCİDİBİ, İNCİNMEK, İNCİRBİŞ, İNCİRCİK, İNCİRKÖY, İNCİRLİK, İNCİTMEK, İNDEMİNE, İNDERESİ, İNDİCENE, İNDİRGEN, İNDİRMEK, İNDİRTME, Devamını Oku »»
İNADINA, İNAHDAR, İNAKSAL, İNAKTİF, İNALANI, İNALBEY, İNALCIK, İNALKÖY, İNALKUT, İNALÖZÜ, İNAMLIK, İNAMSIZ, İNANÇLI, İNANDIK, İNANGAN, İNANMAK, İNANMIŞ, İNANSIZ, İNBİLİM, İNCEAĞA, İNCEBAĞ, İNCEBAM, İNCEBAY, İNCEBEL, İNCEBEY, İNCECİK, İNCEÇAM, İNCEÇAY, İNCEDAN, İNCEDEN, Devamını Oku »»
İNAHAN, İNAKÇI, İNALLI, İNALTI, İNAMBU, İNAMEN, İNAMLU, İNANCA, İNANCE, İNANCI, İNANDI, İNANIR, İNANIŞ, İNANLI, İNANMA, İNANÖZ, İNARDI, İNATÇI, İNATLA, İNAYET, İNBRED, İNCAĞI, İNCANA, İNCEÖZ, İNCESU, İNCİLA, İNCİLİ, İNCİLO, İNDEKS, İNDEME, Devamını Oku »»
İNANÇ, İNANI, İNAYE, İNBAL, İNBAT, İNBİZ, İNCAK, İNCAZ, İNCEK, İNCEZ, İNCİK, İNCİL, İNCİR, İNCOP, İNÇER, İNÇGE, İNÇİK, İNDAL, İNDEM, İNDIK, İNDİK, İNDİS, İNDOL, İNDRİ, İNECE, İNEME, İNERT, İNEVİ, İNEYH, İNEZE, Devamını Oku »»
İNAÇ, İNAH, İNAK, İNAL, İNAM, İNAN, İNAR, İNAT, İNAY, İNCA, İNCE, İNCİ, İNÇÜ, İNDA, İNDİ, İNEÇ, İNEG, İNEK, İNEZ, İNGE, İNGİ, İNHA, İNİÇ, İNİK, İNİL, İNİM, İNİP, İNİŞ, İNKA, İNLİ, Devamını Oku »»
İNÇ, İNE, İNİ, İNÜ
İN
İN
Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk. Mağara. İnsan.
İNSANBİLİMCİLİK
İnsanı doğanın en üstün ürünü sayan, insanın bütün özel yönlerini ve niteliklerini onun doğal kökenleri ile açıklayan düşünce akımı.
İNSANMERKEZCİLİK
İnsanı evrenin merkezi sayan, bütün öbür yaratıkların insan için yaratılmış olduklarını söyleyen dinî nitelikli öğreti, insaniçincilik, antroposantrizm.
İNANDIRABİLMEK
İnandırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
İNCELENEBİLMEK
İncelenme imkânı veya olasılığı bulunmak.
İNANCALANDIRMA
İnançlı duruma sokmak, güvenlik verme.
İNTERKONEKSİYON
Birçok elektrik şebekesi arasında bağlantı kurma.
İNANDIRIVERMEK
Çabucak inandırmak.
İNTRAPERİTONEAL
Periton içi, periton içinde.
İNFRAPOPÜLASYON
Tek bir konak içerisinde bulunan tek bir parazit türünün bireylerinin tamamı. Tek bir konak içerisinde bulunan tek bir parazit türünün bireylerinin tamamını ifade eden terim.
İNSANBİÇİMCİLİK
Yüce varlıkları ve tanrıları insan biçiminde tasarımlayan; insana benzer yetenek, tutum ve davranışlarla niteleyen görüş. İnsansal olmayan nesnelerde, özellikle Tanrılarda, insan özellikleri görme biçimindeki görüş. bk. doğaya tapma. İnsanlara özgü olan özellikleri tanrılara, hayvanlara ve cansız nesnelere verme. İnsanın özelliklerini Tanrı'ya (tanrılara), doğanın dış güçlerine ve benzerleri aktararak bunları insan biçiminde tasarlayan görüş. İnsana ait özelliklerin insan dışındaki varlıklara yüklenmesi durumu, antropomorfizm.
İNDİRGEYEBİLMEK
İndirgeme imkânı veya olasılığı bulunmak.
İNSANİYETSİZLİK
İnsaniyetsiz olma durumu.
İNSANCOĞRAFYASI
Toplumlar ya da bireyler ile doğal çevre arasındaki karşılıklı etkileşimleri incelemeyi amaçlayan, "Doğa insanın elleri arasında bir kil parçasıdır." görüşünü savunan toplumbilim akımı.
İNCELERTEKKESİ
Denizli şehrinde, Bozkurt ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.
İNTERSEKSÜALİTE
İki cinslilik.
Bu bölümde tanımı içerisinde İN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABLA
Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi. Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz. Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın. Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II).
ABANOZ
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.
ABADİ
Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir yazı kâğıdı türü.
ABANİ
Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş. Bu kumaştan yapılmış.
ABARTICI
Abartıyı huy edinen (kimse), abartmacı, mübalağacı.
ABAJUR
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi. Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba.
ABDAL
Gezgin derviş. Tasavvufta manevi üst bir rütbe. Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
ABARTMAK
Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.
AB
Su. Avrupa Birliği'nin kısaltılmış hali.
ABANMAK
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
ABİS
Okyanusların güneş ışığının ulaşamadığı derin yerleri.
ABBAS
"Yola çıkacak veya ölümü yaklaşan kimse" anlamlarındaki Abbas yolcu deyiminde geçen bir söz.
ABDEST
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.
ABANDIRMAK
Bir kimsenin bir yere veya bir kimseye yaslanmasını sağlamak. Bir hayvanı yere çöktürmek.
ABAZAN
Uzun süre cinsel ilişkide bulunmayan (erkek). Karnı aç olan (kimse).
ABARTILMAK
Abartma işine konu olmak.
ABLİ
Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga.
ABDÜLLEZİZ
Akdeniz bölgesinde ve Afrika'da yetişen, çok yıllık, yumrulu ve otsu bir bitki (Cyperus esculentus). Bu bitkinin yemiş olarak yenilen, tatlı ve yağlı ürünü.
ABANA
Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri.
ABONE
Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi. Bir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse, sürdürümcü. Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse).