Kelimeler arşivi içinde; başında "önelme" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. önelme ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu önelme ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde önelme olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ÖNELME
ÖNELME
Bir sesin kendinden önce bulunan başka bir ses üzerinde yaptığı gerilek etki: Iztırap kelimesinin ıstırap olması gibi.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÖNELME geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BÜKÜLMEK
Bükme işine konu olmak, katlanmak. Yönelmek. Eğilmek. İplik eğrilmek.
TEVECCÜH
Bir yana doğru yönelme, yüzünü çevirme. Güler yüz gösterme, yakınlık duyma, hoşlanma, sevme.
YÖNELİM
Yönelme işi. Bitki, hayvan vb. canlı varlıkların, ışık, ısı, besin gibi türlü uyarıcı sebeplerin etkisi altında, bu uyarıcılara doğru veya tersine yer değiştirmeleri olayı, doğrulum, güne doğrulum, tropizm. Bireyin içinde bulunduğu yer ve zamanın, çevresindekilerin ve kendisinin farkında olması durumu. Kendi durumunu veya bulunduğu yerin durumunu başka yerlere göre belirleme. Bireyin, karşılaştığı karışık ve sorunlu durumlar karşısında belirlediği tutum.
DOĞRULMAK
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek. Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek. Yönelmek. Para sağlanmak, kazanılmak. Yeniden güçlenmek, kalkınmak.
KROMOTROPİZM
Canlı bir varlığın, belli renkte bir nesneye doğru yönelme hareketi.
EĞİLİM
Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil, temayül. Para piyasalarında zamanla oluşan değişim, alım satım işlemleriyle ilgili iniş çıkış seyri. Belirli bir siyasi görüşe veya düşünceye yakın olma durumu, tandans.
KUTUPLANMAK
İki kutupta toplanmak. Pusula ibresi kutba doğru yönelmek.
GİTMEK
Bir yere doğru yönelmek. Yeter olmak, yetmek, yetişmek. Herhangi bir durumda olmak. Ölmek. Bir yerden veya bir işten ayrılmak. Dayanmak. Değerlendirmek, saymak, karşılamak. Çıkmak, ulaşmak. Götürülmek, gönderilmek. Makine, işlemek, çalışmak. Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak. Sürmek, devam etmek. Geçmek. Yürümek, yol almak. Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak. Yakışmak, yaraşmak. Satılmak. Yapmak. Başvurmak, yapmak. Bir şey zarar görmüş olmak. Tüketilmek, harcanmak. Yok olmak, elden çıkmak.
DATİF
Yönelme durumu.
DÖNMEK
Kendi ekseni üzerinde ya da başka bir şeyin dolayında hareket etmek. Sapmak. Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek. Geri gelmek, geri gitmek. Kendini bir yandan bir yana çevirmek. Sınıfta kalmak. Bırakılan bir konu veya işe başlamak. Belirli bir yerde dolaşmak. Yönelmek. Söz konusu etmek, hatırlamak. Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek. Hileyle, gizlice yapılmak. İnanç, din veya düşüncesini değiştirmek. Yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek.
BANA
Ben zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi.
ONA
O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi.
PAVKIRMAK
Tilki ya da çakal ulumak. Çok öfkelenmek. Alev, bir yere doğru yönelmek. Ateş, alev alev yanmak.
AKMAK
Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek. Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak. Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak. Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak. Boya birbirine karışmak. Art arda ve toplu olarak gitmek. Karışmak, katılmak. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak. Sıvı maddeler aşağıya yönelmek. Zaman çabuk geçmek. Sürüp gitmek.
DÖNELME
Dönelmek işi.
DOĞRULTMAN
Bir nokta veya bir çizginin hareketine yön vererek bu hareketi yöneten şey. Çizgi oluşturan noktanın veya yüzey oluşturan çizginin yönelmesi gereken doğrultuyu gösteren çizgi veya düzlem.
SANA
Sen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi.
VAY
Şaşma anlatan bir söz. Ağrı, acı vb. duyguları anlatan bir söz. Yönelme durumu eki almış bir kelime ile kullanıldığında bir şeyin veya bir kimsenin kötü bir sonuca uğrayacağını anlatan bir söz.
YÖNELİŞ
Yönelme işi, yönleniş.
GELMEK
Ulaşmak, varmak. Kazanılmak, sağlanılmak. Akmak. Herhangi bir sırada bulunmak. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Dayanmak, tahammül etmek. İsabet etmek. Ortaya çıkmak, doğmak. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. Kadar olmak. İzlemek, takip etmek. Katılmak, eklenmek. Oturmaya, ziyarete gitmek. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Mal olmak. Belli bir süre dolmak. Biriyle birlikte gitmek. Uymak. Getirmek. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Başlamak, ortaya çıkmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Türemek. Belli bir zamana ulaşmak. Görünmek, sanılmak. Düşmek, rast gelmek. Çıkmak, yönelmek. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Uygun düşmek. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Olmak, -e uğramak. Sonuç çıkmak.