Sonu ÖKLÜ ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "öklü" olan, toplam 8 adet kelime bulunmaktadır. Sonu öklü ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında öklü olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde öklü olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

YUKARIGÖKLÜ

10 harfli kelimeler

SIFIRKÖKLÜ

7 harfli kelimeler

ERKÖKLÜ

5 harfli kelimeler

KÖKLÜ, GÖKLÜ, LÖKLÜ, TÖKLÜ

4 harfli kelimeler

ÖKLÜ

Bazı kelimelerin anlamları

ÖKLÜ

Akıllı.

SIFIRKÖKLÜ

Bir dolamda tüm sıfırgüçlü öğelerin oluşturduğu küme.

GÖKLÜ

Mavi, masmavi. Gebe hayvan.

TÖKLÜ

Görgüsüz, kaba.

ERKÖKLÜ

Batman kenti, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

LÖKLÜ

Yaşı geçkin adam. İri yapılı adam.

YUKARIGÖKLÜ

Şanlıurfa ili, Halfeti ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

KÖKLÜ

Kökü olan. Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan. Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, esaslı.

  -   -   -  

Anlamında ÖKLÜ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÖKLÜ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

İHTİLAL

Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılmış olan geniş halk hareketi, devrim. Kargaşalık, düzensizlik, karışıklık. Köklü değişim.

KANTARON

Kızılkantarongillerden, hekimlikte kullanılan, sarı çiçekli, acı köklü, küçük bir bitki (Gentiana lutea). Birleşikgillerden, sarı, mavi, kırmızı çiçekli türleri bulunan otsu bir bitki (Centaurea).

DERİNLEŞMEK

Derin duruma gelmek. Bir konuda köklü, sağlam bilgi edinmek, bilgisini genişletmek. Ses kaynağı uzaklaşarak az duyulur duruma gelmek.

FULYA

Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki, zerrin (Narcissus jonquilla). Bu bitkinin güzel kokulu çiçekleri.

ANIZ

Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap. Ekin biçildikten sonra sürülmemiş tarla.

GİNSENG

Çin, Japonya, Kore vb. Uzak Doğu ülkelerinde yetişen, geleneksel tedavilerde kullanılan, kazık köklü, otsu ve çok yıllık bir bitki (Panax ginseng).

DEVRİMCİ

Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik yapan kimse. Devrim yapan veya devrime bağlı olan kimse, ihtilalci. İnkılapçı kimse.

KÖKLENMEK

Bitkide kök oluşmak, bitki kök salmak, kök tutmak. Köklü, temelli bir biçimde yerleşmek.

DEVRİM

Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik. Çevrilme, katlanma, bükülme. İhtilal. İnkılap.

KURUM

Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese.

HANEDAN

Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile. Konuksever. Belli ve köklü bir soydan gelen, soylu.

İNKILAP

Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılmış olan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim, reform. Bir durumdan başka bir duruma geçiş, dönüşüm.

DEVRİMCİLİK

Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik yapma. İnkılapçılık. İhtilalcilik.

KARATURP

Turpgillerden, etli, iri beyaz köklü çok yıllık bir bitki (Raphanus sativusvar niger).

KİBAR

Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse). Büyükler, ulular. Soylu, köklü (kimse, aile).

KIRKYILLIK

Çok eski, köklü.

DİNOZORLAŞMAK

Dinozor gibi davranmak. Gelişmelere ayak uyduramamak, çağın gerisinde kalmak veya mevcut durum ve düzeni koruyup herhangi bir köklü değişiklik yapmamak.

KALITIM

Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları aracılığıyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset.

ESASLI

Köklü, geniş ölçüde etkili, güzel, doğru. Kuvvetli, etkili. Köklü, etkili, güzel bir biçimde, doğru olarak.

KÖKTEN

Yüzeyde kalmayıp derine inen, asıl konuyu da içine alan, köklü, cezrî, radikal.