Kelimeler arşivi içinde; başında "çüm" olan, toplam 15 adet kelime bulunmaktadır. çüm ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu çüm ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde çüm olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ÇÜMBÜZÜK, ÇÜMENLİK, ÇÜMTİLLİ
ÇÜMBÜL, ÇÜMBÜŞ, ÇÜMCÜK, ÇÜMMEK
ÇÜMÇE, ÇÜMEK, ÇÜMEN, ÇÜMÜK, ÇÜMÜŞ
ÇÜMA, ÇÜMÜ
ÇÜM
ÇÜM
Fide.
ÇÜMEN
Çimen.
ÇÜMTİLLİ
Tertipli, temiz.
ÇÜMÜ
Erkek çocukların erkeklik organı.
ÇÜMBÜZÜK
Fazla yüz bulmuş, şımarık, nazlı.
ÇÜMBÜL
Erkek çocukların erkeklik organı. Kulakları yuvarlak keçi.
ÇÜMBÜŞ
Güldürü, şaka, eğlence.
ÇÜMÇE
Kepçe, büyük tahta kaşık.
ÇÜMEK
Zıplamak, sıçramak.
ÇÜMENLİK
Çimenlik.
ÇÜMÜŞ
Manda. Denize doğru çıkmış olan burun şeklindeki kara parçası.
ÇÜMMEK
Yıkanmak. Ayaklar üzerine oturmak, çömelmek.
ÇÜMÜK
Yıkanılan yer, banyo.
ÇÜMCÜK
Ev makarnası, erişte.
ÇÜMA
Kaynatmadan biriktirilip yayılan süt.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÇÜM geçen kelimeler listesi verilmiştir.
APTAL
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık. Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü.
GEOMETRİ
Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı, hendese. Bu konu ile ilgili olan kitap veya ders.
BASINÇ
Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik.
ALAYCI
Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi. Alay eden, küçümseyen (tutum).
AKILLI
Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil. Uyanık geçinen. Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz.
GÜRUH
Değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü.
ALAY
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk. Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej. Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma. Hayvan topluluğu. Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu.
ALAYLI
Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay. Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı. Gösterişli, görkemli, debdebeli. Alay edici, küçümseyici, müstehzi.
GAZOMETRİ
Gaz ölçümü.
ALAN
Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılmış olan geniş yer. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran. Yüz ölçümü. Bir çalışma çevresi. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
BATİMETRİ
Derinlik ölçümü.
GÖSTERGE
Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret. Bir durumla ilgili çeşitli aşamaları gösteren liste, icmal. Anlamla biçimin, gösterenle gösterilenin kaynaşmasından oluşan dil birimi, belirtke. Bir aracın işlemesiyle ilgili bazı ölçümlerin sonucunu kendiliğinden gösteren araç, müşir, indikatör. Bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki, endeks, indeks.
ADAMCIK
Kendisine acınılan kimse. Yerilen, küçümsenen kimse.
EKVATOR
Fındık, ceviz vb. meyvelerin ölçümünde kullanılan bir birim. Yer yuvarlağının eksenine dik olarak geçtiği ve yer yuvarını iki eşit parçaya böldüğü varsayılan en büyük çember, eşlek, istiva hattı.
FOTOTAKSİ
Işığa göçüm.
BAĞINTI
Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ. İki veya daha fazla değişken arasındaki bağıntı. Görelik. İki ayrı veri grubu arasında bulunan ilişki derecesinin ölçümü, deneştirme, korelasyon. İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik. Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık, korelasyon.
BUNMAK
Beğenmemek, azımsamak, küçümsemek.
FOTOTAKTİZM
Işığa göçüm.
FOTOMETRİ
Işık ölçümü.
BABALIK
Baba olma durumu. Üvey baba. Yaşlı veya küçümsenen adamlara söylenen bir seslenme sözü. Kaynata.