Kelimeler arşivi içinde; sonunda "çuş" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu çuş ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında çuş olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde çuş olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ÇUŞ
Merkebi durdurmak için kullanılır.
KOÇUŞ
Kucaklayış.
UÇUŞ
Uçma işi.
INGILÇUŞ
Tahterevalli.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÇUŞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KOÇUŞMA
Koçuşmak işi.
TOZAKLANMAK
Kavak, meşe ve benzerleri ağaçlardan pamukçuklar uçuşmak. Tozaklı hale gelmek.
PAMUK
Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium). Bu tellerin işlenmiş biçimi. Yere serili halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri, hav. Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış. Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı.
KIZBÖCEKLERİ
Çeşitli türleri, kimi yaprak solucanların arakonakçısı olarak konumuzu ilgilendiren, kanatları eşit, camsı, uçuşları sürekli ve hızlı, avcı böcekler takımı.
KARZINAKLAMAK
İnce ince yağan karlar oraya buraya uçuşmak.
TANDEM
İki kişilik bisiklet. Futbolda savunmanın gerisinde görev yapan oyuncunun arkasındaki tek kişi. İki kişilik yamaç paraşütüyle yapılmış olan uçuş. Kürek sporunda ikişer kürek kullanılarak yapılmış olan tekne yarışı kategorisi.
UÇUŞTURMAK
Uçuşma işini yaptırmak.
UÇUŞTURMA
Uçuşturmak işi.
SÜZÜLME
Süzülmek işi. Bir uçağın motorunu boşa alarak veya durdurarak yaptığı uçuş. Bir kuşun kanat vurmadan yaptığı uçuş.
HAVAALANI
İçerisindeki bina, tesis ve donatımlar dâhil uçakların iniş, kalkış ve yer hareketlerini yaparken kullanabilmeleri amacıyla belirlenmiş, ülke içindeki uçuşların yapıldığı saha.
ŞEYTANARABASI
Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu.
PERVAZ
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça. Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça. Uçuş. Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası.
MIRIK
Yüz, çehre. Küskün, öfkeli, yüzü asık. Sevinç, mutluluk : Bugün mırığım yok. Sevinç, mutluluk. Zayıf, cılız, hastalıklı. Topal. Sünnetçi. Kötü, sevimsiz kişi. Soysuz, aşağılık aile. Olur olmaz şeyleri beğenmeyen. Kaz, tavuk çobanı. Gol, sayı, kama. Büyüyememiş kuzu, keçi. Manda yavrusu. Sıpa. Babası at, anası eşek katır, ester. Tavşan yavrusu. Çam ağacının tohumu, kozalak. Cıvık. Cıvık çamur, bataklık. Bulanık su. Küllük, çöplük, iyi temizlenmemiş yer, ev. Pis. Buğday ve arpanın uçlarındaki kılçıklar. Harman savrulurken uçuşan saman kırıntıları, saman tozu. Yuvarlak ağaç, top ve değnekle oynanan oyun. Hayvan tırnağıyla oynanan bir çeşit çocuk oyunu. Topaç oyunu. Yassı taşlarla oynanan bir çocuk oyunu. Samanlık. Domates. Marul. Suyun dibine çöken ince kum. Surat, yüz. Kulak. Balçık çamur (Çayağzı). Samanlık. (Küplü Bilecik).
SAVRIKMAK
Ekilecek toprağın nemi azalmak. Oraya buraya uçuşmak : Arılar savrığıyor. Keçi ve koyun çiftleşme isteği duymak. Küçükbaş hayvanlar çiftleşme isteği duymak.
DİYAPOZ
Birçok böceğin hayatının belirli bir safhasında gelişmesinin bir süre durması olayı. Bir çok böceğin hayatının belirli bir döneminde gelişmesini bir süre durdurması olayı. Uzun süren kötü hava şartlarında hayatın devamını sağlamak için kırk ayaklılar, dişi sivrisinek, karıncalar ve benzerleri canlıların fizyolojik olarak hazırlandığı ve biyolojik gelişmenin sınırlandırıldığı, yumurta, larva, nimf, pupa ve ergin devrelerde görülebilen, konakçı arama etkinliğinin azaldığı büyüme ve gelişmenin durduğu, metabolizmanın etkinliğini kaybetmesinden dolayı artık maddelerin son ürünlerinden olan pigmentlerin oldukça arttığı, iç ve dış organların yıprandığı, böceklerde uçuş ve hareket isteğiyle uyarılma ve uyarılara cevap verme yeteneğinin büyük ölçüde azaldığı, kasların gittikçe işlevini kaybederek bir çeşit felcin oluştuğu dönem.
YELKENKANAT
Sert bir iskeleti olan, hava akımlarına dayanıklı, motorlu veya motorsuz tek kişilik uçuş aracı.
UÇUŞMA
Uçuşmak durumu.
MIRIH
Ağzı eğik kişi. Doğuştan dudağı yarık, tavşandudaklı. Artık. Harman savrulurken uçuşan saman kırıntıları, saman tozu. Bir dudağı yarık. Üst dudağı yarık kimse; bk. ayrıca cırıh.