Sonu ÜREME ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "üreme" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu üreme ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında üreme olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde üreme olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ÜREME

Üremek işi. Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül.

TÜREME

Türemek işi. Aynı kökten çıkma, iştikak.

KÜREME

Küremek işi.

  -   -   -  

Anlamında ÜREME bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÜREME geçen kelimeler listesi verilmiştir.

CİNSİYET

Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren yaradılış özelliği, eşey, cinslik, seks.

BİTLENMEK

Üzerinde bit üremek.

GAMET

Erkek ya da dişi üreme hücresi.

KAPANMAK

Kapalı duruma gelmek. Yara iyileşmek. Son verilmek, kesilmek. Hava bulutlanmak. Çalışamaz, etkinliğini sürdüremez duruma getirilmek. Göz kör olmak. Tatile girmek. Dışarı ile ilişiğini kesmek. Yüzü, gövdesi bir yere gelecek biçimde eğilmek.

FERÇ

Dişi canlılarda üreme organının dış bölümü, vulva.

ÇİÇEK

Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü. Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi. İrinli kabarcıklar dökerek yüzde izler bırakan ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalık. Davranışları hafif, toplum kurallarına uymayan kimse. Süblimleşme veya çiçeksime yoluyla elde edilen toz.

GELMEK

Ulaşmak, varmak. Kazanılmak, sağlanılmak. Akmak. Herhangi bir sırada bulunmak. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Dayanmak, tahammül etmek. İsabet etmek. Ortaya çıkmak, doğmak. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. Kadar olmak. İzlemek, takip etmek. Katılmak, eklenmek. Oturmaya, ziyarete gitmek. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Mal olmak. Belli bir süre dolmak. Biriyle birlikte gitmek. Uymak. Getirmek. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Başlamak, ortaya çıkmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Türemek. Belli bir zamana ulaşmak. Görünmek, sanılmak. Düşmek, rast gelmek. Çıkmak, yönelmek. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Uygun düşmek. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Olmak, -e uğramak. Sonuç çıkmak.

BÖCEKLENMEK

İçinde veya üstünde böcek üremek.

İŞTİKAK

Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma. Türeme. Aynı kökten gelen kelimeleri bir arada kullanma sanatı.

DÖL

Canlıların üremesi sonucu ortaya çıkan yeni birey veya bireylerin bütünü, zürriyet, nesil. Yavru, çocuk.

İŞÇİ

Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse. Toplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneği olmayan, topluluğun işlerini gören dişi veya erkek.

BİYOLOJİ

Bitki ve hayvanların köken, dağılım, yapı, gelişim, büyüme ve üremelerini inceleyen bilim dalı, dirim bilimi.

GERMEN

Canlı yaratıklarda gametlere dayanan ve gametlerle taşınan üreme ögelerinin tümü.

HAPLOİT

Olgun bir üreme hücresinde bulunan kromozom takımı.

DİKİLMEK

Dikme işi yapılmak. Dikme işi yapılmak. Ayakta durmak. Karşı koymak, engellemek. Dik duruma gelmek. Bazı üreme organları dokularına kan dolmasıyla sert ve dik bir duruma gelmek. Göz belli bir noktaya uzun süre bakmak.

DIŞKILIK

Bazı omurgalılarda, özellikle keseliler, sürüngenler ve kuşlarda, bağırsak ile sidik ve üreme kanallarının açıldığı yer.

KARDEŞLENMEK

Ekin bir kökten birkaç sap birden üremek. Kardeş sahibi olmak.

ESKİTMEK

Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak. Yaşlandırmak. Etkisini sürdürememek, yıpratmak.

BAZİT

Bazit mantarların üreme organı.

KARMIK

Çay ağzında yapılmış olan balıkçı büğeti. Mersin balıklarının üremek için denizden nehirlere geçişleri sırasında avlanmalarında kullanılan ve nehir ağızlarına kurulan çok iğneli bir olta takımı.