Sonu ÇALIN ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "çalın" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. Sonu çalın ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında çalın olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde çalın olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ÇALIN

Çakmak. Ateş çakmağı. Çiy, kırağı.

TUNÇALIN

Güçlü, kuvvetli kimse.

  -   -   -  

Anlamında ÇALIN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÇALIN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BORAZAN

Üfleyerek çalınan, perdesiz çalgı, boru. Bu boruyu çalan kimse.

ALLEGRETTO

Allegrodan biraz daha ağır bir biçimde (çalınarak).

ADACYO

Yavaş, ağır bir biçimde çalınan beste.

ANDANTİNO

Andanteden daha canlı, daha hızlı bir biçimde (çalınmak).

AKORDİYON

Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordeon, armonika. Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma.

AYAK

Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.

ARPEJ

Bir akort oluşturan seslerin birbiri arkasından çalınması.

ARP

Dik tutularak parmakla çalınan, üç köşeli, telli çalgı.

ANDANTE

Adacyo ile andantino arası, yarı yavaş bir biçimde (çalınmak).

AGİTATO

Canlı ve coşkulu bir biçimde (çalınmak).

BALAT

Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü. Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser. Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü.

BAĞ

Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.

AĞIRLAMA

Ağırlamak işi, ikram, izaz. Gelin veya güveyi karşılanırken çalınan kıvrak bir hava.

AKOMPANYATÖR

Bir parça çalındığı zaman ses veya bir aletle ona eşlik eden kimse.

AMABİLE

Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak).

BİNDİRİM

Zam. İlk çekimin son görüntülerinin yavaş yavaş silikleştirilmesi, ikinci çekimin ilk görüntülerinin gittikçe güçlendirilmesinden sonra belli bir noktada iki çekimin görüntülerinin üst üste gelmesi ve en sonunda ikinci çekimin görüntülerinin belirginleşmesi tekniği. Melodiye sadık kalınarak bir parçanın yeniden değişik ritimlerde çalınması.

BAĞLAMA

Bağlamak işi. Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb. Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz. Ulama.

AFFETTUOSO

Bir parça yumuşak ve duygulu bir biçimde çalınarak.

ANİMATO

Canlı bir biçimde (çalınmak).

ALLEGRO

Canlı, neşeli ve hızlı bir biçimde (çalınarak).