Kelimeler arşivi içinde; sonunda "zül" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu zül ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında zül olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde zül olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ZÜL
Alçalma, düşkünlük. Ayıplanacak şey.
TEZELZÜL
Sarsılma, sallanma.
TENEZZÜL
Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme. Alçak gönüllü gösterme.
Bu bölümde tanımı içerisinde ZÜL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ACILANMAK
Tadı acı olmak, acılaşmak. Acılı durumda olmak, üzüntüye kapılmak, üzülmek.
BAYGINLAŞMAK
Baygın duruma gelmek. Göz, süzülmek.
ÇIRPINMAK
Acı ile debelenmek. Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak. Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek. Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak.
BÜZÜLÜŞ
Büzülme işi.
ÇAPRAŞIK
Girift. Anlaşılması, çözülmesi veya içinden çıkılması güç, karışık, muğlak.
BÜZÜLME
Büzülmek işi.
ÇAPRAŞMAK
Karışık, çapraşık, çözülmez duruma gelmek. İki şey birbiriyle çapraz olarak kesişmek.
ÇÖZGÜN
Çözülmüş, dağılmış. Erimeye başlamış, yumuşamış (kar, buz).
BAŞSIZLIK
Başı ya da başkanı bulunmama durumu. Siyasi ve idari kurumlardaki çözülme sonucunda devlet denetiminin kalmaması durumu, erksizlik.
AĞLAMAK
Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek. Sızlanmak, yakınmak. Bir duruma üzülmek. Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak.
ACINMAK
Acıma işine konu olmak. Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek.
ÇÖZÜK
Çözülmüş olan.
BÜZÜK
Toplanarak büzülmüş. Anüs.
BÜZGÜLÜ
Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan.
BÜZME
Büzmek işi. Ağzı büzülerek kapatılan (kese, torba, çarşaf vb.).
BAĞ
Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.
BÜZÜŞMEK
Büzülerek alan hacmini küçültmek, kırışmak. İlişmek. Kasılmak.
ALÇALMA
Alçalmak işi, inme. Gelgitte denizin alçalması, cezir. Düşkünlük, zül, mezellet. Toprağın çöküp oturması.
ACIMAK
Tadı acı duruma gelmek, acılaşmak. Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek. Merhamet etmek. Acılı, ağrılı olmak.
BÜZÜŞÜK
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş. Kırışık.