Kelimeler arşivi içinde; başında "zo" olan, toplam 267 adet kelime bulunmaktadır. zo ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu zo ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde zo olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ZOOMASTİGOPHOREA
ZOOMASTİGOFOREN, ZOOMASTİGOPHORA
ZONGULDAKLILIK
ZORLAYABİLMEK
ZOĞALLIÇUKUR, ZOKSAZOLAMİN, ZONGULDATMAK, ZOOPARAZİTİK, ZOOTERAPÖTİK, ZORLAŞTIRMAK, ZORLAYABİLME, ZORLAYICILIK
ZOHURDANMAK, ZOKGULLAMAH, ZOKKUMLAMAK, ZOMBİLEŞMEK, ZOMBULDAMAK, ZOMBURDAMAK, ZOMGULDAMAK, ZONGULDAKLI, ZONGULDAMAH, ZONGULDAMAK, ZONGURDAMAK, ZONĞURDAMAK, ZONKULDAMAK, ZONKURDAMAK, ZOOPLANKTON, ZOOSANTRİZM, ZORLANIMLIK, ZORLAŞTIRMA, ZOTTURDAMAK, ZOVUKLANMAK
ZOBULAŞMAK, ZOBUNDURUK, ZOHURDAMAH, ZOHURDAMAK, ZOKULDAMAK, ZOMBİLEŞME, ZONKLATMAK, ZOOKSANTİN, ZOOPARAZİT, ZOOSANTRİK, ZOPURDAMAK, ZORLAMASIZ, ZORUMSUMAK, ZORUNLULUK, ZORUZORUNA
ZOBURANNI, ZOĞDURMAK, ZOĞLUTMAK, ZOİTOKİST, ZOKULAMAK, ZOLAZEPAM, ZOMBURZOP, ZOMEPİRAK, ZOMPLAMAK, ZOMULAMAK, ZONGLAMAK, ZONGULDAK, ZONKLAMAK, ZOOSPERMİ, ZOOSTERİN, ZOOSTEROL, ZOOTOKSİN, ZORAKİYAN, ZORKLAMAK, ZORKUNLUK, ZORLAALIM, ZORLANMAK, ZORLAŞMAK, ZORLATMAK, ZORLAYICI, ZORLIGLAN, ZORSINMAH, ZORSUNMAK, ZORTLAMAK, ZORTLAMAZ, Devamını Oku »»
ZOBANDIK, ZOBRANLI, ZOBZEKİL, ZODLAMAK, ZOĞLAMAK, ZOĞUTMAK, ZOHLAMAK, ZOKLAMAK, ZOKULMAK, ZOLANMAK, ZOMBİLİK, ZOMPURTU, ZOMZALAK, ZONGADAK, ZONGUMAK, ZONKLAMA, ZONTURLU, ZOOFAJİK, ZOOLOJİK, ZOONOSİZ, ZOOTEKNİ, ZOPİKLON, ZOPURGAN, ZORALMAK, ZORBALIK, ZORBATIR, ZORKLAMA, ZORLAMAK, ZORLANIM, ZORLANIŞ, Devamını Oku »»
ZOBZEKİ, ZOGANEK, ZOĞALLI, ZOĞINİK, ZOLAMAK, ZOMAYIZ, ZONGULA, ZOOLOJİ, ZOOSPOR, ZOOTOMİ, ZOPALIK, ZOPZOBU, ZOPZOPU, ZORABAT, ZORAZOR, ZORBACA, ZORBANA, ZORGULU, ZORLAMA, ZOROBİR, ZORTLAK, ZORUNAN, ZORUNLU, ZORURAK, ZOVANEK, ZOYPMAK, ZOYPURU
ZOALEN, ZOBCUK, ZOBUDU, ZODYAK, ZOĞALA, ZOĞNAH, ZOĞNAK, ZOKMAK, ZOLATA, ZOMBAK, ZOMBAL, ZOMBON, ZOMBUR, ZOMZOM, ZOMZON, ZONBAK, ZONGAÇ, ZONGIN, ZONGUR, ZONGUT, ZONGUZ, ZONKUR, ZONNUK, ZONTOR, ZONTUR, ZONULA, ZOOLOG, ZOONOZ, ZOPALI, ZOPCUK, Devamını Oku »»
ZOBAR, ZOBUT, ZOGAL, ZOĞAL, ZOĞNA, ZOHRA, ZOKAK, ZOKGU, ZOKKU, ZOLAH, ZOLAM, ZOLLU, ZOMBİ, ZOMBO, ZOMPA, ZONNA, ZOOİT, ZOPCU, ZOPPA, ZOPUR, ZORAL, ZORBA, ZORCA, ZORGU, ZORLA, ZORLO, ZORLU, ZORUK, ZORUN, ZOVAL, Devamını Oku »»
ZOBA, ZOBU, ZOEA, ZOĞA, ZOİT, ZOKA, ZOKU, ZOLA, ZOLİ, ZOMP, ZONA, ZONK, ZOPA, ZOPO, ZOPU, ZORK, ZORO, ZORT, ZOTU, ZOVA, ZOZO, ZOZU
ZOA, ZOD, ZOĞ, ZOL, ZOM, ZON, ZOP, ZOR, ZOT, ZOV
ZO
ZO
Uzun (Çayağzı). Biçilmiş ekin demeti. (Deliilyas Şarkışla Sivas).
ZOĞALLIÇUKUR
Tokat şehri, Kozlu bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
ZOHURDANMAK
Homurdanmak.
ZORLAYABİLME
Zorlayabilmek işi.
ZOKSAZOLAMİN
Mefenezine benzer biçimde striknin ve pentilentetrazol konvulsiyonlarını önleyen ve klinikte ilk kullanılan benzokzazol türevi kas gevşetici ilaç.
ZOOMASTİGOPHORA
Zoomastigophorea.
ZORLAYICILIK
Zorlayıcı olma durumu.
ZORLAŞTIRMAK
Zor duruma getirmek, güçleştirmek.
ZOKGULLAMAH
İrinli yara zonklamak, ağrımak.
ZONGULDATMAK
Eşeği tırıs yürütmek.
ZOOPARAZİTİK
Zooparazitlerin neden olduğu, zooparazitlere ait.
ZOOTERAPÖTİK
Hayvan hastalıklarının tedavisi.
ZOOMASTİGOFOREN
Zoomastigophorea sınıfındaki protozoonlar.
ZONGULDAKLILIK
Zonguldaklı olma durumu.
ZOOMASTİGOPHOREA
Sarcomastigophora şubesinde, Mastigophora alt şubesinde bulunan zooflagellatalar olarak adlandırılan, kromatofordan yoksun, heteretrof beslenen, ya kommensal veya parazitik yaşam süren, kimileri bir veya daha fazla sayıda kamçıya sahip, kimileri ise kamçıyla veya kamçısız ameboyit hareket eden, Parabasilidea üst takımı ve Choanoflagellida, Kinetoplastida, Proteromonadina, Retortamonadida, Diplomonadida ve Oxymonadida takımlarını içeren protozoa sınıfı, Zoomastigophora.
ZORLAYABİLMEK
Zorlamaya gücü yetmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde ZO geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ANTRİKOT
Sığırın iki kürek kemiği arasından ve pirzolalık yerinden çıkartılan, kemiğinden sıyrılmış et dilimi.
AMAZON
Savaşa katılan kadınlara eski çağların Amazonlarına benzetilerek verilen san. Ata binen kadın.
AKROMATİN
Hücre çekirdeği içindeki ince iplikçiklerden yapılmış, kromatin ile boyanmamış kromozomları oluşturan bölüm.
ARAKLI
Trabzon iline bağlı ilçelerden biri.
ANGARYA
Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti. Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmet. Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılmış olan iş. Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması. Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması. Bir kişiye görevi dışında yaptırılan iş.
ARANMAK
Arama işine konu olmak. Kendi kendine bir şeyler aramak. İsteklisi bulunmak. Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek. Eksikliği duyulmak. Şart koşulmak. Kendisine eş ya da sevgili aramak.
ALİ
Yüce, yüksek. "Kurnazca ve haince düzen" anlamında Ali Cengiz oyunu, "çok zorba" anlamında Ali kıran baş kesen, "bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek" anlamında Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Ali'ye giydirmek deyimlerinde geçen bir söz.
AKABE
Tehlikeli, sarp ve zor geçit.
AKPAS
Lahana, turp, şalgam, karnabahar vb. bitkilerin kök dışındaki bütün bölgelerine yerleşebilen, özellikle semizotugillerde karşılaşılan yosunumsu mantar (Albugo candida).
AMONYAK
Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz (NH3). İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su, nişadır ruhu.
ALBÜMİN
Bitkilerin, hayvanların doku ve sıvılarında bulunan, birleşimi karbon, oksijen, azot, hidrojen ve kükürt olan, suda eriyen, beyaza yakın renkte, yapışkan özellikte bir protein.
AKÇAABAT
Trabzon iline bağlı ilçelerden biri.
AĞIRLAŞMAK
Ağır duruma gelmek. Sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak. Güçleşmek, zorlaşmak. Gökyüzü bulutlu ve karanlık, iç karartıcı bir hâl almak. Ağırbaşlı olmak. Yavaşlamak. Yiyecek bozulmaya yüz tutmak. Gebe kadın doğurması yaklaşmak. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak. Organ görevini yapamaz duruma gelmek.
AHLAKÇI
Ahlak konularını inceleyen filozof veya bu konularla uğraşan kimse. Her şeyi ahlak açısından değerlendiren, törelci, aktöreci, moralist.
AKREP
Akreplerden, sıcak ve nemli yerlerde yaşayan, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehirli iğnesi olan bir tür böcek, kuyruklu (Scorpio). Zodyak üzerinde Terazi ile Yay arasında yer alan takımyıldızın adı. Saatin iki ibresinden küçüğü.
AHLAK
Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre. Huylar.
AKARYAKIT
Benzin, gaz yağı, mazot vb. sıvı yakıt.
ALAPLI
Zonguldak iline bağlı ilçelerden biri.
AÇMAZ
Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu. Tuluatta karşısındakine bir nükte veya tekerleme söyleme kolaylığını veren söz. İçinden zor çıkılır durum.
AKILCILIK
Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.