Sonu VINI ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "vını" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu vını ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında vını olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde vını olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

VINI

Huni. (Yeşilköy Gelendost Isparta).

  -   -   -  

Anlamında VINI bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde VINI geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÇÖKELMEK

Bir sıvının içinde erimiş olan katı bir madde bir ayıracın yardımıyla sıvı dibine çökmek, teressüp etmek.

ÇÖKELTİ

Çökelme sonunda bir sıvının dibine çöken katı madde, çökel, tortu, toput, rüsup.

GEÇİŞİM

Geçişme işi, tedahül. Belirli bir işi yapma yeterliliğinin ilişkili veya bağlantılı başka bir işi yapma sonucunda artması, intikal. Yarı geçirgen bir zarla birbirinden ayrılmış iki sıvının karşılıklı geçerek birbirine karışması, hulul, ozmoz.

TERMOS

Yalıtım maddesiyle kaplı metal bir kılıf içine yerleştirilen, aralarında hava boşluğu bulunan çift çeperli cam şişeden oluşan, içine konan sıvının ısısını uzun süre koruyan kap.

ANAKONDA

Boğagillerden, tropikal Güney Amerika'da yaşayan, 8-10 metre uzunluğunda, avını sararak ve sıkarak öldüren bir tür yılan (Eunectes murinus).

DEBİMETRE

Bir borudan akan gaz veya sıvının hacim ve kütle cinsinden debisini kontrol eden, düzenleyen ve ölçen araç.

PİRANA

Genellikle Güney Amerika'da rastlanan, grup hâlinde avlanan ve avını kısa sürede iskeleti kalıncaya kadar yiyen yırtıcı balık.

SIVIÖLÇER

Bir sıvının özgül ağırlığını ölçmeye yarayan alet, areometre.

SAVURMAK

Havaya atıp dağıtmak, saçmak. Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak. Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek. Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak. Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak. Yalan, küfür vb. söylemek. Kaldırıp atmak, fırlatmak. Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek.

TAKMAK

Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek. Borç bırakmak. Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek. Sınavını başaramamak. Ad, lakap koymak. Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek. Önemsemek, önem vermek, tınmak. Biriyle olumsuz olarak uğraşmak. Kuşanmak.

PELTE

Nişasta, şeker ve su karışımının pişirilerek soğutulmasıyla yapılmış olan bir tatlı türü. Koloidal bir katı içine bir sıvının işlemesinden sonra, ya bu sıvıya daldırılan koloidin doğrudan doğruya şişmesiyle veya sıcakta hazırlanan oldukça konsantre çözeltinin soğultularak kıvamlaşmasıyla oluşan esnek madde. Denizanası. Bu kıvamda olan madde.

DOYURAN

Bir sıvının içinde eriyerek onu doyma durumuna getiren (madde). Bir çelik çubuğu doyma durumuna getiren indükleyici manyetik alan.

GRADO

Bir sıvının içindeki alkol derecesi. Derece.

KLORÖLÇER

Bir sıvının içindeki erimiş bulunan klor miktarını ölçmeye yarayan alet, klorometri.

BATMAK

Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek. Yıkılmak, egemenliği sona ermek. Saplanmak. Çökmek. Yok olmak. Dünya'nın dönüşü dolayısıyla Güneş, Ay ve yıldız ufkun altına inmek. Tedirgin etmemesi gereken şeyler tedirgin etmek. Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak. Kirlenmek. İflas etmek. Daha kötü bir duruma uğramak. Dokunmak, incitmek.

GÖMÜLTÜ

Avcının avını beklerken içine saklandığı çukur.

RENKÖLÇER

Bir sıvının renk derecesini ölçmeye yarayan araç, kolorimetre.

DOYMA

Doymak işi. Bir gazın, belli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması. Bir sıvının içinde belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba. Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması.

EMME

Emmek işi. Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi. Bir deponun böyle bir çekilme ile doldurulması işlemi. Soğurma. Boruda akan sıvının oluşturduğu çekiş.

GARGARA

Su veya ilaçlı sıvı ile ağız veya yutağı başı arkaya atıp solukla da sıvının yutulmasını engelleyerek çalkalama işi. Bu maksatla kullanılan ilaçlı sıvı.