Sonu UŞATMAK ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "uşatmak" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu uşatmak ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında uşatmak olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde uşatmak olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

UŞATMAK

Ufatmak, parçalamak.

YUMUŞATMAK

Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek. Kabalığını, katılığını, sertliğini veya acımasızlığını ortadan kaldıracak duruma getirmek.

KUŞATMAK

Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek. Kaplamak. Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak. Çevrelemek, çokça bulunmak.

  -   -   -  

Anlamında UŞATMAK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde UŞATMAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

EPRİTMEK

Yumuşatmak, yatıştırmak.

GAVŞIRMAK

Kuşatmak.

İSKEFİYE

Sahtiyanın dış yüzünü kazıyarak yumuşatmak için kullanılan araç.

ÇEVRELEMEK

İçine almak. Bir konunun sınırlarını çizmek, tahdit etmek. Kuşatmak, sarmak, ihata etmek.

ÇEVİRMEK

Bir şeyin yönünü değiştirmek. İşlemek, yapmak. Geri göndermek. Çeviri yapmak. Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek. Kâğıt oyunu oynamak. Yönetmek, idare etmek. Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek. Öteki yüzünü görünür duruma getirmek. Döndürerek hareket ettirmek. Bir durumdan başka duruma geçmek. Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek. Durdurmak. Çevrilemek, tevil etmek. Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak.

SARMAK

Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek. Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek. Şerit, ip vb. şeyler dolaşmak. Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak. Hoşuna gitmek, zevkini okşamak. Kucaklamak. Yumak yapmak. Bir görev veya işin yerine getirilmesini başkasına yüklemek. Sarılıp tırmanmak. Sözle saldırmak, tedirgin etmek. Saldırmak, hücum etmek. Kâğıt veya bir bitki yaprağıyla dürmek. Örtmek. Taşıt tırmanmak, yükseğe doğru çıkmak. Dolayında yer almak. Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak.

İSKEFE

Sahtiyanın dış yüzünü kazıyarak yumuşatmak için kullanılan araç.

YUMUŞATMA

Yumuşatmak işi ya da durumu. Yoğun alıştırmalardan sonra bir kası hiçbir gerginlik veya kasılma bırakmadan dinlendirme.

ANALİSLATMAK

Yumuşatmak, gevşetmek, ıslatmak.

KUŞATMA

Kuşatmak işi. Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata, muhasara.

YATIŞTIRMAK

Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak. Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek. Yumuşatmak, razı etmek.

ABALAMAK

Çocuk emeklemek, emekliyerek yürümeğe başlamak. Yerde sürünmek, sürünerek yürümek, yere eğilip emekler gibi yürümek: Avcı abalıyarak ayının inine girdi. Çabalamak: Şapkam kayboldu abaladım abaladım bulamadım. Sendelemek. Korkmak. Yeni elbise ile giydirip kuşatmak: Bizim oğlanı abaladım. Baskı yaparak canından bezdirmek: Âbalamayın beni, ben size ne yaptım!.

ÇEMBERLEMEK

Çemberle kuşatmak.

HALKALAMAK

Bir şeyi kıvırarak halka biçimine getirmek. Bir yer veya şeyin çevresini çember biçiminde kuşatmak. Sıralamak.

HASILLAMAK

Arıtmak. Toprağı ekime hazırlamak. Ham deriyi yumuşatmak, işlemek. Hamuru kıvamında yoğurmak. Bir kimseyi iyice dövmek. Arapça kökenli hâsıl: Hamur veya çamuru yoğurarak yumuşatmak. Arapça kökenli âıl:Ham deriyi yumuşatmak, işlemek.

KAPLAMAK

Her yanını örtmek, istila etmek. Doldurmak. Bir madeni bir başka madenle kimyasal bir yöntemle örtmek. Kaplama adı verilen ince ağaç levhaları, değişik yöntemlerle hazırlanmış yüzeylere yapıştırmak. Doldurmak. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak. Yayılıp doldurmak, etkisinde bırakmak. Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almak. Bir yüzeyi döşemek, başka bir nesne ile örtmek. Çepeçevre sarmak, kuşatmak.

GAĞŞATMAK

Gevşetmek. Yumuşatmak. Yenmek. Hoplatmak.

KUCAKLAMAK

Kollarla sarıp göğüs üzerine bastırmak. İçine almak veya çepeçevre sarmak, kuşatmak. Kucağına almak, kucağında taşımak.

BÖRTLETMEK

Az haşlamak. Kabartmak, yumuşatmak. İyice kavurmak, közlemek.

KABARTMAK

Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak. Toprağı tırmık, çapa vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak.