Kelimeler arşivi içinde; başında "tıkama" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. tıkama ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu tıkama ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde tıkama olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
TIKAMA
Tıkamak işi.
TIKAMAK
Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak. Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek.
TIKAMALI
Tıkaması olan, tıkaçlı.
Bu bölümde tanımı içerisinde TIKAMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ÇALLUMAK
Çağında bulunduğu adama yemekten önce meyve ve benzerleri şeyler vererek tıkamak.
BOCİÇ
Peynir teknelerinin dibindeki deliği tıkamakta kullanılan ağaç çivi, tıkaç.
IZGARA
Metal çubukların, ağaç dallarının aralıklı sıralanmasıyla yapılmış olan parmaklık veya kafes biçiminde araç. Bu araç üstünde pişmiş. Et, balık, köfte vb. yiyecekleri pişirmekte kullanılan araç, gril. Futbol ayakkabısının altında bulunan iri başlı kabara. Pisliklerin su yollarını tıkamasını önlemek veya havalandırmak amacıyla su yollarının havalandırma çıkışları üzerine konulan kafesli veya parmaklıklı demir.
BERKETMEK
Kapatmak, tıkamak, örtmek. Sağlamlaştırmak, pekiştirmek, sıkıştırmak, sertleştirmek, katılaştırmak.
TIKATMAK
Tıkama işini yaptırmak.
DIKAMAK
Kapatmak, tıkamak. Birinin lafını ağzında bırakmak: Söylediğim lafı dıkayıverdi.
DUTMAÇ
İnce ince kesilen hamurdan yapılmış çorba. Ufak ufak kesilmiş hamur suda haşlandıktan sonra pişmiş mercimek ve sarımsaklı yoğurtla karıştırılarak yapılan yemek. Döğmeden yapılmış yemek. Çok yağlı ya da tatlı olan yiyecek tıkamak. Erişte çorbası. (Yenikent Aksaray Niğde).
TAPA
Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta veya plastikten tıkaç, tıpa. Top mermisinin ucuna takılan ve mermi atıldıktan sonra patlamasını sağlayan ayarlı başlık.
TIKANMAK
Tıkama işine konu olmak. Soluk alamamak, soluğu kesilmek. İştahı kalmayıp yemek yiyememek.
BEGETMEK
Kapatmak, tıkamak, örtmek.
BISTIRMAK
Kapamak, tıkamak.
AGAMUM
Arıların kovanlardaki aralıkları tıkamak için dışarıdan taşıdıkları maddeler.
MAKROANJİYOPATİ
Büyük çaplı kan damarlarında kan pıhtısı veya yağ damlacıklarının damar duvarını tıkaması ve dolaşımı engellemesiyle belirgin damar bozukluğu.
GOLLATMAK
Havuz ve benzerleri su toplama yerlerinin, su depolamak maksadıyla tahliye deliğini tıkamak.
TIKAÇLAMAK
Tıkaçla tıkamak.
DIHAMAK
Tıkamak.
BEKİTMEK
Kapamak, tıkamak.
KAPAMAK
Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek. Tıkamak, içini doldurmak. Ortalıktan alıp saklamak. Bir yere sokup dışarı çıkmasına engel olmak, hapsetmek. Su, elektrik gelişini kesmek. Karşılamak, denk gelmek. Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak. Üzerinde durmamak, bir şey üzerinde konuşmayı bırakmak. Geçişi engellemek. Bir şeyin görünmesine engel olmak. Çalışamaz, görev ve iş yapamaz duruma getirmek.
BOÇRİ
Su yalaklarının deliğini tıkamaya yarayan çivi.
TIKAÇ
Herhangi bir şeyin delik veya ağzını tıkamaya yarayan nesne.