Kelimeler arşivi içinde; başında "tüğün" olan, toplam 5 adet kelime bulunmaktadır. tüğün ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu tüğün ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde tüğün olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
TÜĞÜNDÜRMEK
TÜĞÜNLEMEK, TÜĞÜNNEMEK
TÜĞÜNNÜK
TÜĞÜN
TÜĞÜN
Düğüm.
TÜĞÜNNEMEK
Bağlamak, düğümlemek.
TÜĞÜNNÜK
Düğüm.
TÜĞÜNLEMEK
Bağlamak, düğümlemek.
TÜĞÜNDÜRMEK
Bir şeyi gereğinden çok yapmak : Salıncağı tüğündürme, çocuk korkacak.
Bu bölümde tanımı içerisinde TÜĞÜN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
İLİMAÇ
Asma kütüğüne sarılarak zarar veren, kurutan bir çeşit ot.
IŞIKEKSİUCU
Üzerine ışık düştüğünde elektron yayan ışığaduyar özdekle sıvanmış eksiuç.
SÜRGÜ
Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir veya ağaç kol, tırkaz, sürme. Sürülmüş tarlayı bastırmak ve düzeltmek için kullanılan, taştan veya ağaç kütüğünden tarım aracı, tapan. Sıvayı bastırıp düzeltmek için kullanılan büyük mala. Çoğu kez bölümlere ayrılmış bir çubuk üzerinde veya bir cetvelin, bir kumpasın ortasına açılmış bir oluk içinde kayabilen sivri uç veya küçük lama. Hastanın büyük ve küçük abdestini yapabilmesi için altına sürülen kap.
GEÇERSİZLEME
Bir ölçme aracı ya da ölçümün çeşitli sınama yollarıyla ölçmek istediğinden başka bir nesneyi ölçtüğünü ve dizgeli yanılgılar içerdiğini gösterme.
BELİRTİM
Kamulaştırılması kararlaştırılan toprakların başka amaçlarla kullanılmasını, vurgunculuğa konu yapılmasını önlemek ve genel olarak taşınmazlar üzerinde başkalarının olan hakları belirtmek amacıyla, bu durumun, tapu kütüğüne işlenmesi. Bir nesnenin ölçüsü, niteliği, yeri ve benzeri gibi belirtici özelliklerinin ortaya çıkarılarak belirgin kılınması. Bir soru ya da görüşme çizinliğinde yer alan soruyu yanıtlamak üzere saptanmış yanıt seçeneklerinden biri ya da birkaçına x ya (...) biçiminde belirteçler koyularak yapılan bildirim.
ÇON
Sığırlarda görülen ve kulaklarından kan alınarak tedavi edilen bir çeşit hastalık. Ağaç gövdesindeki yumru, budak. Kalça, but. Sığır hayvanlarının sırtında olan bir çeşit hastalık. At, eşek, öküz ve sığır gibi hayvanlarda görülen ve alnından ya da kulaklarından kan alınarak tedavi edilen bir çeşit hastalık. Hayvanlarda soğuktan olan bir çeşit hastalık, öküz zatürresi. Hayvan vücudunda olan yumru, ur. Dalsız, budaksız ağaç gövdesi. Ağaç gövdesinde meydana gelen ur ve yumrular. Yarması güç ve budaklı kütük. Odun kütüğünde dalların birleşim yeri. Yaranın üzerindeki kalın kabuk. Topal. Bir hayvan hastalığı.
TAPULAMAK
Taşınmazlar ve bunlarla ilgili ipotek, şufa, irtifak gibi bazı hakları tapu kütüğüne geçirmek.
ENGİR
Üzüm çubuğunun kökünden çıkan sürgünler. Asma ya da kütüğün taze çubuğu.
GÖLÜMEK
Asma dalını kütüğünden koparmadan, köklenmek üzere yere gömmek, daldırmak.
GUDUL
Topraktan yapılan çocuk lâzımlığı. Mısır unundan yapılmış ekmek. Cetvel. Küçük çömlek, güveç. Topraktan yapılmış küçük güveç. Topraktan veya ağaç kütüğünden yapılmış küçük güveç; tuz, baharat ve benzerleri muhafazaya yarar.
AMANDİBULATA
Antenleri ve alt çeneleri bulunmayan örümcek, akrep, kene ve uyuz etkenleri gibi eklem bacaklılar. Bu canlılarda ağzın arkasındaki birinci ek yapı keliser adı verilen beslenme organına dönüştüğünden bu alt bölümdeki canlılar Chelicerata olarak da adlandırılmaktadır.
KIYACAK
Çam kabuğunu ufalamak için kullanılan araç. Ceviz kütüğünden et kıymak için yapılan kalın tahta.
BARFUR
Kereste biçilirken kütüğün kenar taraflarından çıkan pürüzlü ve düzgün olmayan tahta.
ÇİRPİ
Çalı çırpı. Ağaç kökü. Pamuk atarken kirişin üzerinde tutulan ince çubuk. Davul çalmakta kullanılan ince çabuk. Buzları çözülmüş tarla. Biçilecek kütüğün yüzeyine çizgi çekmek işinde kullanılan boyalı iplik. Duvarcıların kullandığı boyalı ip.
GÖDEKLEME
Kesilmiş meşe kütüğünün üzerindeki balta izleri.
TESCİL
Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme. Bir taşınmazın üzerinde bir ayni hakkın kurulması için tapu kütüğüne yapılması gerekli kayıt.
GÖLEMEK
Asma dalını kütüğünden koparmadan, köklenmek üzere yere gömmek, daldırmak: ,Şu asmanın dalını kışın göleyelim. Hayvanlar çiftleşmek istemek. Çapa ile çukur açarak sebze ekmek. Su toplanmak. Bir şeyin önüne geçmek, engel olmak: Ahmed'in önünü gölemeseler Ali'yi döğecekti.
FIŞKIN
Bir ağacın dibinden süren ince dal. Asma kütüğünde hereğin üst yanında biten dal.
LAP
Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan ses.
IŞIKGÖZÜ
Fotoışık etkisine dayanan ve üzerine bir ışık düştüğünde bunu elektrik erkesine çeviren aygıt.